Hafif kilo mu almışım ne?Emekli olduktan sonra su içsem yarıyor yahu.
Hahahahaha hahahahahah
Bunaltan sıcak evden dışarıya çıkmakla çıkmamak arasında bocalatırken
"Hadi gidiyoruz"
lafı evdeki herkesin hareketlenmesine yetti.
Arabanın içi püfür püfür dışarıda ki sıcaktan eser yok.Sıcağı sadece dışarıya olan bakışlarımızda hissediyoruz.
Otobandan çıkıp da gideceğimiz yere saptığımızda yol kenarında ki ağaçların dalları meyvelerin çokluğundan yerlere doğru sarkıyordu.
Yolun kenarında usul usul akan suyun çağıltısı hayal meyal hatırladığım Bürücek ve sonrası Kızıldağ Yaylasının düş dünyamda canlanmasına sebep oldu.
Arabanın klimasını kapatıp dışarıda püfür püfür esen serin rüzgarı tenimizde hissetmek için camları açtık.Temiz havayla birlikte soluduğumuz çam kokusu sanki başımızı döndürdü.Bahçesinde türlü türlü ağaçların olduğu evlerin görüntüsü gerçek değil de yağlıboya tabloyu andırıyordu.
Buralarda günler birbirini kovalarken sanki insan üst üste konan yılların bir kısmını geri alıyor.
Gençlik aşısı vurulmuş gibi...
Amannnn tekrar yüksek binaların olduğu yere geldikten sonra on yaş versen ne olur vermesen ne olur.
Yaşam bırakıldığı yerden akmaya devam ediyor.
Bu aralar Bodrum'a ev bakmaya gidişlerim Sabiha Gökçen Havaalanından(SAW) oluyor.
Daima evime yakın olan Atatürk Havaalanını(AH) kullanan ben uçak bilet fiyatlarında ikisi arasında hissedilebilir bir fark olduğunu gördüm.AH da bilet fiyatları daha pahalı.
NOT :
Fotoğraflar bana aittir.
Adapazarı/Akyazı/Altındere'den manzaralar.