HEY GÜZEL ADAM
(Küçük İskender’ e)
Kafam bir dünya.
Bodrum sahilinde
insanlar vızır vızır.
Kimisi oturuyor,
kimisi sahil yolunda
bir gidip bir geliyor.
Hem yakışıklı hem işveli.
Hem güzel hem davetkar.
Hem böyle hem belki de değil.
Nevizade de biramı yudumlarken
tam önümden Küçük İskender geçti.
“Twitter” den “gel bir içki ısmarlayayım”
terbiyesizliğini yaptım.
O, şiir inceliğinde kibarca “teşekkür ederim” dedi.
Kendime nasıl kızdım nasıl.
Bir süre kendimle barışmadım.
Hey güzel adam
seni tanımasam da şiirlerinde ki
seni biliyorum sanki
(biliyor muyum?) .
Söylediğin gibi
Bodrum sahilinde
denize karşı sana kadeh kaldırıyorum.
Işıklar içinde uyu.
(MAHMUT YUMRU)
NOT1 :
Fotoğraflar bana aittir.
NOT2 :
Benden iki yaş büyük.
Geçen sene yaşadığım rahatsızlık yaşamla yaşamamak arasındaki ince çizgiyi güzelce çizdi.
Yaşam var olduğunuz sürece var. Ama size var.
Siz yoksanız yaşam var ama siz yoksunuz. Yani hayat devam ediyor.
Geçen sene yaşadıklarımı bir daha yaşamak ister miyim? Hayır.
Yeri geldiğinde insan hayatla vedalaşabilmeli.
Yaşıyorken yaşamamanın ne demek olduğunu gördüm.
Öyle yaşamak yerine yaşamamayı yeğlerim.
Düşüncem bu. Arkamdan üzülecekleri düşünemem.
Bu kusursa kusuruma bakmasınlar.
NOT2 :
Benden iki yaş büyük.
Geçen sene yaşadığım rahatsızlık yaşamla yaşamamak arasındaki ince çizgiyi güzelce çizdi.
Yaşam var olduğunuz sürece var. Ama size var.
Siz yoksanız yaşam var ama siz yoksunuz. Yani hayat devam ediyor.
Geçen sene yaşadıklarımı bir daha yaşamak ister miyim? Hayır.
Yeri geldiğinde insan hayatla vedalaşabilmeli.
Yaşıyorken yaşamamanın ne demek olduğunu gördüm.
Öyle yaşamak yerine yaşamamayı yeğlerim.
Düşüncem bu. Arkamdan üzülecekleri düşünemem.
Bu kusursa kusuruma bakmasınlar.