29 Aralık 2021 Çarşamba

GİDİYOR

NİCE YILLARA
Ne berbat 2-3 sene geçirdik. Görünen o ki 2022 yılı da çok iyi geçmeyecek. Ama ben, yine de her şeye rağmen kendim için ve ülkem için güzel geçmesini diliyorum. Sizler de istediğiniz gibi bir yıl geçirin emi.
Bu yıl unutmadım ve kendime hediye aldım. İnsan kendini unutur mu? Bazen yaşananlar insana kendini unutturuyor. Kendime nasıl bir hediye almışım merakı içindeydim. Yeni yılı beklemeden açıverdim. Bir sevindim bir sevindim anlatamam. İstediğim bir şey hediye alınmış. Tabii havalara uçtum. Sizde böyle havalara uçuran mutluluklar yaşayın emi.
Hadi nice yıllara. NOT: Foroğraflar bana aiittir.

16 Aralık 2021 Perşembe

ALLAH’ A EMANET OL

ALLAH’ A EMANET OL
Yaş kaç olursa olsun hayat muhakkak insana bir şey öğretiyor. Bu yaşım da bana, herkese “iyi niyetli” olmamayı öğretti. Öncesi karşımdaki bir adım geldiyse ben iki adım giderdim. Şimdiyse “niye bir adım geldi?” diye düşünüyorum.
Yeni bir yer, tanıdığın yeni insanlar beraberinde bir çok şey öğretiyor.. Ah şu insanlar yok mu? Hele kendini akıllı sanıp karşısındakini aptal yerine koymaya çalışanlar. Her zaman şunu demişimdir; “beni aptal yerine koymaya çalışan, aptalın önde gidenidir”. Ama öyle. İlk başlarda sesimi çıkarmam ama yanlış düşündüğünü anlaması için vurgulamalar yaparım. Zaten akıllıysa anlar haddini bilir. Yok hala aynı komediye devam ederse Allah aşkına benim aptal insanla işim ne? Tabii ki işim olmaz. Alakamı keserim.
Sosyal medya paylaşım sitelerin birinde “Herkese iyi niyetle yaklaşmamayı öğrendim” diye paylaşımda bulunduğumda kimi insanlar akrabaları da dahil etmemi yazdı. İlk başta ters gelsede oturup düşününce hak verdim.
Allah' a emanet ol. NOT: Foroğraflar bana aittir.

23 Ocak 2021 Cumartesi

ZORUNLU AÇIKLAMA

OKUDUĞUNU ANLAMAK BU KADAR MI ZOR? 


Sosyal medya olmazsa olmazlarım arasında yok. 
Bu gün varsa yarın yok. Zaten kasım ayında yazdığım blog yazımda sosyal medya ile arama mesafe koyduğumu belirtmiştim. 
Bunu anlamayan olmuş. 
Allah aşkına bunun neresi anlaşılmıyor. 
Eğer okur yazar ve hele belirli mevkilerde iseniz ve kendinizi akıllı bir kesim içinde görüyorsanız bunu anlamamanızı şimdi ben anlayamıyorum. 
Bloğumda benden yazılar yazarım. 
Hep beni anlatır. 
Sosyal medyada Facebook, instagram, YouTube ve Twitter gibi proğramlarda paylaşım yapıyorum. 
Bu sitelere baktığınızda istediğim insanları takip ettiğimi görürsünüz. O insanın veye kurumun takip etmesi önemli değil. 

Bazen sevdiğim bir yazar, şair, sanatçı beni takibe alıyor. Hemen ben de onu takibe alıyorum. 
Üç gün sonra takipten çıkıyor. 
Bu insanla ilgili güncel bilgileri takip ettiğim dergilerden, TV’ den veya başka kanallardan  ediniyorum. Esasında takip etmeme gerek yok. 
Nezaketen takip ediyorum.   
Yaptığı şey ise onun terbiyesizliği. 
Sevdiğin bir insanın bir yönünü bu şekilde öğrenmek ne acı. 
Karşındaki insan takip sayısını çoğaltmakla uğraşıyor. 
Ne kadar acı. 

Bu sosyal medya hesaplarında yakın çevremden kimseleri ilk önce kabul etmedim. 
Daha sonra nezaketen kabul ettim. 
O da sınırlı bir insan kitlesini. 
Ama bunu yapmamalıymışım. 
Beğendi, beğenmedi olayına takılıp kalan ve bunu sorun yapacak insanların olacağını nasıl bilebilirdim. 

Bloğum nasıl benim günlüğüm gibiyse yukarıda bahsettiğim sosyal medya grupları da benim günlüğümdür. 
Ben kendim için paylaşım yapıyorum;
beğendiklerimi, beğenmediklerimi. 
Örneğin sevdiğim bir sanat dalı olan tiyatro hakkında güzel bir yazı yazmış bir insanın yazısını beğenirim ve başkalarının da okumasını istediğim için de paylaşırım. 
Her paylaşılanı beğenmek zorunda mıyım? 
Belirli konumda, mevkide olan bir insanın Seda Sayan vari pozunu ya da Fahriye Evcen-Burak Özçivit  pozunu ya da ergenlerin birbirini kıskandırmak için yaptığı gibi bu gün şuradayım bu gün buradayım türü paylaşımları takip edip beğenmek zorunda mıyım?  
Yahu bu yapılan paylaşımlar benim gibi insanlar için değil ki. 
Kime yapıyorsan yapıyorsun bana ne. 
Bu naz, bu götünü yediğim ayakları niye. 
Sizi seviyorum. Bunun ötesi var mı? 

Eee şimdi ben de bir önceki bloğumu okumadınız diye triplere girip kimi suçlayayım? 
Hadi yanıtını verin. 

En acı şey nedir biliyor musunuz? 
Yıllarınızı bir arada geçirmiş insanın sizi hiç bir şekilde tanımamış olması. 
3-4 kere bir kaç saat bir arada olduğunuz insanın zaten sizi tanıması mümkün değil. O, ilişkinin nasıl olmasını istiyorsa o yönde davranır. Buna diyecek bir şey yok. Ya diğeri. Yıllarca bir arada olmuşsunuz ama sizi zerre tanımamış. 
Sizi üzen, yıkan da budur. 

Belirli bir yaşta insanım. Neyi beğenip neyi beğenmeyeceğimi dünkü çocuktan mı öğreneceğim. Söylenecek bir şey varsa telefon açıp bana söylemek dururken başkasını suçlamak neden? Beğenmiyorum var mı diyeceğin? 
Sosyal medyaya girmiyorum, zorlan mı sokacan? 

Bu konu beni çok üzdü. 

Yazılarımı okumayan, beğendi-beğenmediye takılan, ortalığı bok yere bulandıran insanlara selam olsun. 

Bu tür insanlar beni takipten çıkabilir. Darılmam, kırılmam, sevgiyle kucaklamaya devam ederim. 

NOT: 
Bodrum’ dan bir fotoğraf.