23 Ocak 2021 Cumartesi

ZORUNLU AÇIKLAMA

OKUDUĞUNU ANLAMAK BU KADAR MI ZOR? 


Sosyal medya olmazsa olmazlarım arasında yok. 
Bu gün varsa yarın yok. Zaten kasım ayında yazdığım blog yazımda sosyal medya ile arama mesafe koyduğumu belirtmiştim. 
Bunu anlamayan olmuş. 
Allah aşkına bunun neresi anlaşılmıyor. 
Eğer okur yazar ve hele belirli mevkilerde iseniz ve kendinizi akıllı bir kesim içinde görüyorsanız bunu anlamamanızı şimdi ben anlayamıyorum. 
Bloğumda benden yazılar yazarım. 
Hep beni anlatır. 
Sosyal medyada Facebook, instagram, YouTube ve Twitter gibi proğramlarda paylaşım yapıyorum. 
Bu sitelere baktığınızda istediğim insanları takip ettiğimi görürsünüz. O insanın veye kurumun takip etmesi önemli değil. 

Bazen sevdiğim bir yazar, şair, sanatçı beni takibe alıyor. Hemen ben de onu takibe alıyorum. 
Üç gün sonra takipten çıkıyor. 
Bu insanla ilgili güncel bilgileri takip ettiğim dergilerden, TV’ den veya başka kanallardan  ediniyorum. Esasında takip etmeme gerek yok. 
Nezaketen takip ediyorum.   
Yaptığı şey ise onun terbiyesizliği. 
Sevdiğin bir insanın bir yönünü bu şekilde öğrenmek ne acı. 
Karşındaki insan takip sayısını çoğaltmakla uğraşıyor. 
Ne kadar acı. 

Bu sosyal medya hesaplarında yakın çevremden kimseleri ilk önce kabul etmedim. 
Daha sonra nezaketen kabul ettim. 
O da sınırlı bir insan kitlesini. 
Ama bunu yapmamalıymışım. 
Beğendi, beğenmedi olayına takılıp kalan ve bunu sorun yapacak insanların olacağını nasıl bilebilirdim. 

Bloğum nasıl benim günlüğüm gibiyse yukarıda bahsettiğim sosyal medya grupları da benim günlüğümdür. 
Ben kendim için paylaşım yapıyorum;
beğendiklerimi, beğenmediklerimi. 
Örneğin sevdiğim bir sanat dalı olan tiyatro hakkında güzel bir yazı yazmış bir insanın yazısını beğenirim ve başkalarının da okumasını istediğim için de paylaşırım. 
Her paylaşılanı beğenmek zorunda mıyım? 
Belirli konumda, mevkide olan bir insanın Seda Sayan vari pozunu ya da Fahriye Evcen-Burak Özçivit  pozunu ya da ergenlerin birbirini kıskandırmak için yaptığı gibi bu gün şuradayım bu gün buradayım türü paylaşımları takip edip beğenmek zorunda mıyım?  
Yahu bu yapılan paylaşımlar benim gibi insanlar için değil ki. 
Kime yapıyorsan yapıyorsun bana ne. 
Bu naz, bu götünü yediğim ayakları niye. 
Sizi seviyorum. Bunun ötesi var mı? 

Eee şimdi ben de bir önceki bloğumu okumadınız diye triplere girip kimi suçlayayım? 
Hadi yanıtını verin. 

En acı şey nedir biliyor musunuz? 
Yıllarınızı bir arada geçirmiş insanın sizi hiç bir şekilde tanımamış olması. 
3-4 kere bir kaç saat bir arada olduğunuz insanın zaten sizi tanıması mümkün değil. O, ilişkinin nasıl olmasını istiyorsa o yönde davranır. Buna diyecek bir şey yok. Ya diğeri. Yıllarca bir arada olmuşsunuz ama sizi zerre tanımamış. 
Sizi üzen, yıkan da budur. 

Belirli bir yaşta insanım. Neyi beğenip neyi beğenmeyeceğimi dünkü çocuktan mı öğreneceğim. Söylenecek bir şey varsa telefon açıp bana söylemek dururken başkasını suçlamak neden? Beğenmiyorum var mı diyeceğin? 
Sosyal medyaya girmiyorum, zorlan mı sokacan? 

Bu konu beni çok üzdü. 

Yazılarımı okumayan, beğendi-beğenmediye takılan, ortalığı bok yere bulandıran insanlara selam olsun. 

Bu tür insanlar beni takipten çıkabilir. Darılmam, kırılmam, sevgiyle kucaklamaya devam ederim. 

NOT: 
Bodrum’ dan bir fotoğraf.