29 Eylül 2022 Perşembe

ANILARIM

ANILARIM 

bir dönemin perde arkası 


Vural Savaş’ ın bu kitabını okurken geçmişe yolculuk yaptım. Anlattığı bir çok olaya şahit olmuşum. Kitabı okurken 20 li yaşlarımın başına yolculuk yaptım. Fizik öğretmeni olarak görev yapıyordum. Hani o “kanlı mı olacak kansız mı” zamanları. Milli eğitim bakanlığı kendilerine emanet. Okula gelen müdür o kafadan. Okulun bir odası mescit oldu. Kendini müdüre göstermek isteyenler odayı kullanıyordu. Bunun dışında müdür hangi camide cuma namazı kılacaksa öğreniyorlar, yanında ve arkasında kendini gösterecek şekilde yer alıyorlarmış. Ne duruma düştüklerini her daim namaza gidenlerden duyuyorduk. Ramazan ayında ise oruç olmadıkları halde orucum diyenler, bizden fizik-kimya laboratuvar anahtarını isteyip orada sigara içerlerdi. Her şey göstermelikti. Şu an yaşadıklarımızın bir benzeri gibiydi. Şimdi o müdürün ismini hatırlamıyorum ama suratını gözümde canlandırabiliyorum. Tam bir suratsızdı. İnsan mıydı? İnsanımsı bir şeydi. Yazık, tayini çıktığında gece yarısı lojmanı boşaltıp kimseye veda etmeden gitmişmiş. Bizle vedalaşmasını ise zaten beklemiyordum. 


Dinle ilgili şeyleri hangi dönem olursa olsun kimin içten kimin göstermelik yaptığını biliyoruz biliyoruz da her ne hikmetse bu göstermelik yapan kişilere pek sesimiz çık(a)mıyor. İşin içinde “din” olduğundan kolayca yalanla üste çıkıyorlar. Her nedense insanlar da bu yalancılara inanıyor. Bunların kıçına bir tekme vurmadıkça bu durum böyle devam edecek. 


Son dönemlerde Twitter’da paylaşılan bazı videolara sizde denk geliyorsunuzdur. Kıyafet kanununa aykırı bir şekilde giyinen bazı erkekler kadınların saçından tutun her şeyine karıştıkları gibi çocukların giyiminden bile tahrik olduklarını açık açık beyan etmekten hiç çekinmiyorlar. Hatta erkeklerin şortuna kadar karışma hakkını kendilerinde görüyorlar. Açıkçası bu insanlar kafalarını seksle bozmuşlar ve her şeye s.kleri dikeliyor. Ulan kafanızı sadece buna odaklayacağınıza başka şeylere yönelseydiniz Türkiye şu durumda olmazdı. 


Kaç yıl geriye gittik? Din adına göstermelik bir yaşam sürüp geri planda her türlü hırsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı yapıp hem ülkemde hem Avrupa’da gününü gün eden veya etmek için hazırlıklar yapan insanlardan bunun hesabı sorulmalı. Geçmişe bakınca devleti soyan insanlara bir şey olmayıp şaşalı bir hayat sürdüğünü görüyoruz. Şimdi de elimde olmadan aynı şeyin olacağını düşünüyorum. 


Şu yalan üstüne yalan söyleyen siyasetçilerden de bıktım. Ağızlarını atom adı verilen acı biberle dolduralım ki yalan konuşmaya tövbe etsin. Haksız yere elde ettikleri her şey hazineye iade edilmeli. 


NOT: 

“ANILARIM bir dönemin perde arkası” 

Vural Savaş 

Bilgi Yayınevi