''Benzin olsa giderdik'' dedi Yusuf.''İşyerinde durumlar iyi değil,biliyorsun'' diye sözüne devam etti.Mahmut,hiç bir şey demeden yatak odasına geçti.Üstündekileri çıkarıp aşörtmenlerini giyerken ''benzini de benim üstüme yıkmak istiyor'' diye düşündü.''Bunu da yaparsan enayisin olum'' diye geçirdi içinden.Yıllardır tanıdığı ve görüştüğü bir arkadaşıydı.''Tanıdığım günden beri hep ağlıyor'' diye düşündü.Oysa maddi durum açısından Mahmut'u oturduğu yerde sıçardı,kaba tabiri ile.Sonra salona geçti,koltuğun birine yayılarak oturdu.''Ben gelmiyorum'' demesine gerek yoktu.Üstünü değiştirerek bunu söylemişti.Böyle bir şeyi beklemediğini yüzünün aldığı şekli açığa veriyordu,Yusuf'un.Biraz daha sohbet ettiler sonra evine gitti.
Mahmut,buzdolabından soğuk bir Efes çıkardı.Koca bir yudum aldı.''Ohhh'' ne iyi gelmişti.Kararını vermişti,bir daha arabasına binip bir yere gitmeyecekti.Elini cebine atmazdı.Arabası ile gittiği için kendini ödeme yapmaya zorunlu gibi hissederdi.Gerçi o cüzdanı hep arabada bırakırdı.Onun deyimiyle unuturdu.Cebinde de bir su alacak para dahi bulunmazdı.Bu durumda hep bir şeyler canı isterdi.Harcanılan parada gözü yoktu Mahmut'un.Çok iyi arkadaş modunda aptal yerine konuyordu.Bu durumdan hoşlanmıyordu.
Bir kaç gün sonra bir telefon konuşmasında Yusuf'a ''bir yerlere giderken,beni de götürmek için arama,sen git.Aramadın diye kırılmam.Arasanda gelmiyeceğim,bunu bil.'' dedi.Ondan sonra da bu verdiği kararı tuttu.Yusuf,uzun bir süre telefon etmedi.Aynı sitede oturduğu halde oturmaya bile gelmedi.Halbuki ne sık gelirdi,teklifsiz.Misafir olma zevkini bile tattırmazdı Mahmut'a.''Bir insanı kim olursa olsun bu derece tanımayacaksın'' diye geçirdi içinden.Bu kararını da daha sonraki günler tek Yusuf'a değil herkese uyguladı.Çok iyi tanıdığından karşısındaki insanın aldığı tavrın neden olduğunu biliyordu.Bu da çok üzücüydü.
Bu olay,Mahmut için bir çok şeyin başlangıcı olmuştu.Kendisini üzen olaylara ve bu olaylara sebebiyet veren kişilere artık hayatında yer yoktu.Yeri geldi 15 yıllık arkadaşlıkları noktaladı ve bir daha geriye dönüp bakmadı.Kendine söz verdi;bir daha kimsenin üzmesine izin vermiyecekti.Eskiden olduğu gibi hiç bir şeyi es geçmiyecekti,duymamazlıktan-görmemezlikten gelmiyecekti.Artık lafını karşısındakine esirgemeden söyleyecekti,ister hoşlansınlar-ister hoşlanmasınlar.
Mahmut,aldığı kararları hayatında uygulamaya başladı.O kadar rahatlamış hissettiki,bunu daha önce neden uygulamadım diye kendi kendine hayıflandı.Artık ilk önce kendisi vardı,sonra başkaları.
Yusuf,her hata yaptığında karşıdaki yanlış yapmış gibi tavır alırdı.Her seferinde de arkadaşları es geçerdi.Bu durum da kendisine,yanlışlarının doğru olduğunu hissettiriyordu.Çünkü her seferinde yaptığı şeyler arkadaşları tarafından affediliyordu.Mahmut daha sonraları Yusuf'u hiç görmedi,merak da etmedi.Biliyordu ki bir başka samimi olacak insan bulmuştu ve onun kendisini tanıyana kadar
aynı şeyler yaşanacaktı.Bu kendisinden önce de böyle olmuştu bundan sonrada böyle olacaktı.Çark öyle dönmeye devam edecekti ama o çarkın içinde Mahmut yoktu artık.Arkadaşlık...Ağzını kıvırdı farkına varmadan.Biraz samimi olunca dostum diyene ne demeliydi.İşte bir örneğini yaşamıştı.Bir daha yaşamaya niyeti yoktu.Bu durumda hemen karşısındakini uyarıyordu.İnsanların dostluk anlayışı bu kadar mı basitleşmişti.Arkadaşız...Bu kadar...Hiç bir şeyini konuşmadığın insan nasıl dost kelimesini kullanıyordu,anlamakta güçlük çekiyordu.
Mahmut güzel bir şarap açtı.Bugünün keyfini çıkarmak istiyordu.Müzik setine yeni aldığı sevdiği sanatçı Andrea Bocelli'nin ''Passione'' isimli CD sini yerleştirdi.Sanatçının sesi odanın içini kaplarken ''bazen bazı şeylere bile bile lades diyoruz'' diye içinden geçirdi.
NOT :
Öyküme konu olan resim suluboya çalışmamdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder