12 Mayıs 2014 Pazartesi

YAĞMUR YAĞIYORDU VE...


BEN DIŞARIDA ORDAN ORAYA KOŞTURUYORDUM

Çisil çisil yağmur yağdığı bir gün dışarıya çıkmakla çıkmamak arasında bir yerdeyim.Mutfağa gidip kendime bol köpüklü güzel bir kahve yapıyorum.Salona geçip TRT Müzik kanalını açıp pencere önünde etrafı izleyerek kahvemi içiyorum.Anneme telefon edip "Anneler Günü" nü kutluyorum.


Bu arada TV'den gelen bir Türk Sanat Müziği şarkısı odanın içerisini doldurmaya başlıyor.Zeki Müren söylüyor;
"Dilşad olacak diye kaç yıl avuttu felek".
Kararımı veriyor ve evden dışarıya atıyorum kendimi.


(Şu an bu yazıyı yazarken bu plağı (45'lik) dinliyorum.


Cemal Reşit Rey (CRR) Konser salonundayım.Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu'nun Fatih Salgar yönetimindeki sezon sonu konseri için burdayım.İki de konuk sanatçısı var;Bekir Ünlüataer ve Dilek Türkan.
Sene içerisinde CRR de güzel pazar konserleri oluyordu.Türk Sanat Müziği severlerin bilgisi olsun diye bu yazımda bahsetmek istedim.Artık gelecek sezon takip edebilirsiniz.


Seslendirilen eserlere bakar mısınız;
"Sinede bir lâhza ârâm eyle gel cânım gibi" (Dellâlzâde İsmail Efendi)

"Durmadan aylar geçer yıllar geçer gelmez sesin" (Bimen Şen)

"Hicrân oku sînem deler/Olmaktadır hâlim beter" (Şevki Bey)

"Sana gül gonca diyorlar bana şeydâ bülbül" (Tanbûrî Cemil Bey)

"Kırdın ümîdimi yıktın şu gönül lânesini"
(Fehmi Tokay)

Ve daha niceleri...


Hepsi birbirinden harika.
Bu konserleri zevkle takip ediyorum.Esas yerleri Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ama biliyorsunuz yıkılmaya terkedildi.En azından konser verebilecekleri bir sahne bulmuşlar,CRR.


Hadi şimdi doğru Beyoğlu'na...


Yapacak çok şey var ama yapmak içimden gelmiyor.Miskinlik yapmak üzere Asmalı mescitteki sevdiğim mekan Otto'ya gidiyorum.Bişiler içiyor sonrası karnımı doyurup dışarıya çıkıyorum.


Yağmur yok,güneş ışığıyla her yeri aydınlatmış.Ya ben burada ne kadar oturdum böyle?



Aaa biraz ileride Tünel'de "sokak festivali" kapsamında eğlence var.Biraz izlemek üzere kalabalığın arasına karıştım.Macaristan'dan gelen grubu biraz dinledim ,bir o yana bir bu yana sallanarak eşlik ettim.


Yavaş yavaş Karaköy'e doğru gitme zamanı.İkincikat tiyatroda  "Maşenka" oyununu izlemeye.Ben 19. İstanbul Tiyatro Festivalinin açılışını bu oyunla yapmış olacağım.


"Maşenka" alkışı bol bir oyundu.

NOT:
Fotoğraflar bana aittir.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Lütfen bu yazıyı senin yazdığını unut ve bu günü başkası yaşayıp yazmış gibi düşün.
Anneler gününü kutlayacak bir Annen olması
ölümsüz bir sanatçının sesi eşliğinde yağmuru izlemek
Enfes bir müzik ziyafeti
Kalabalık İstanbul sokakları
Tiyatroda farklı yaşamları izlemek
Yağmur çiselerken sokak sanatçılarını izlemek
Ve iyi bir yemek...
Fotoğraflarla bunları belgelemek
Ne dersin bunları bir günde başkası yapsaydı vay beee demezmiydin.
Bir gün bizde 24 saat, sende kaç saat merak ettim.

Mahmutun güncesi dedi ki...

Arya günü güzel proğramlamakta iş bitiyor.Ben öyle geç saatlere kadar uyuyan bir insan değilim.
Sabah 11:30 da CRR Türk Sanat Müziği konseri izledim.Beyoğluyla arası çok yakın,gittim Asmalı mescitte oldukça uzun bir zaman geçirdim.Tünel hemen yanında sokak festivali vardı.Akşmı da tiyatro.Esasında daha farklı geçebilirdi.ama yazıda da belirttiğim gibi miskinlik yapmak istedim.
Günü proğramlarken aynı bölge içerisinde olmaya dikkat ederim.Trafik yok,yürüyerek gidiyorsun.Yetişebilecek miyim derdi yok.Gün dolu dolu geçmiş gibi gözüksede aradaki zaman bomboş geçirilmiş zamandır.
Sevgiler...