28 Mart 2015 Cumartesi

ÖZLEDİM SENİ


ÖZLEDİM SENİ


dışarıda yağmur yağıyor
odanın içindeyse Zeki Müren'in güzel sesinden
şarkılar yankılanıyor.
elimde bir kadeh beyaz şarap
ve 
seni düşünüyorum.

cama vuran her yağmur damlası 
bana seni hatırlatıyor.

aniden bastıran yağmura 
korunaksız yakalanmamız 
ve sonrası yağmurun 
bizi sırılsıklam edişine 
kahkahalarla izin vermemiz...

içimize kadar ıslanmamıza aldırış etmeksizin 
güle oynaya yürümemiz
ve 
yağmur altında dudaklarımızın birleşmesi...

erken değil miydi?

biliyor musun özledim seni.
                    (M.YUMRU)

NOT :
Şiire konu olan resim "GİZLİ AŞK" isimli yağlıboya bir çalışmsmdır.


26 Mart 2015 Perşembe

"ANNEM,OĞLUM VE BEN" OYUNUNA DAİR...

ANNEM,OĞLUM VE BEN


Oyun birbirinden başka tutanacak kimsesi olmayan bir ailenin üç kişisi etrafında dönüyor;Büyük anne,
anne,oğul.

Şaşalı bir hayat yaşamış olan evin büyük annesinin geçmişten hatırlamak istemedikleri var.Günümüzde ise iyi anlaştığı torunuyla hastalığını gözetmeksizin eğleniyorlar,güzel vakit geçiriyorlar.


Evin annesi her haliyle mutsuzluğunu iki etrafa yayıyor.Bir ara dünya yıkılmış altında kalmış diye düşündüm.Kendini oğluna adamış adeta.Hastalığı için elinden geleni yapmış.
Bilimsel konularda yetenekli olduğunu anladığımız oğulun uyumsuzluk problemi yaşadığını görüyoruz.

Yeni yıl kutlamasına davet edilen oğlanın erken saatlerde dönmesi ve gelişen olaylar büyük anne ve kızının yüzleşmesine neden oluyor.
Şimdiye kadar konuşulmayan şeyler bir bir ortaya dökülüyor.
Hele büyük annenin ilk kocasından olan oğlunu nasıl kaybettiğini anlatırken yaşattıklarına dikkat edin derim.Anlatıldığı anda değil de adeta geçmişe gidip yaşanıldığı anı yaşıyormuş gibiydi.Bizleri de o anın içine çekti diyebilirim.
"Ama o zaman çok gençtim."
demesi içimi paraladı.
Sözün içinde ki acı bir annenin o anda ki acizliğini,üzüntüsünü gözler önüne seriyordu.


Her şeye rağmen yaşamın güzelliğini oyun sonunda çok güzel vurguladılar diye düşünüyorum.

Tek perde için 1 saat 45 dakika uzun değil mi?

Emeği geçen herkesi kutluyor,seyircisi ve alkışı seyrettiğim gün gibi bol olsun diyorum.

TİYATRO PERA


ANNEM,OĞLUM VE BEN

Süre :
Tek Perde/1 saat 45 dakika

Yazan-Yöneten :
Nesrin Kazankaya

Dramaturgi :
Safak Eruyar

Kostüm :
Fatma Öztürk

Dekor :
Nilüfer Moayeri

Yönetmen Yrd.-Isik :
Zeynep Özden

OYNAYANLAR :

Ahsen :
SERPiL TAMUR

Handan :
NESRiN KAZANKAYA

Bülent :
EMRE ÇAKMAN

 Yapim Asistani :
Müge Bucak

Isik-Ses Kumanda :
Ugur Arda Baskan

ADRES :

Sıraselviler Cd. No: 26 
Taksim / İSTANBUL

E: pera@tiyatropera.com
     info@tiyatropera.com 

NOT 1: 
Fotoğraflar Tiyatro Pera'nın internet sitesinden alıntılanmıştır.
İnternet adresi:
 
NOT 2:
Oyun hakkında yazdıklarım eleştiri değildir.Sadece o an bana hissettirdikleridir.Bu konuda tiyatro eleştirmenlerini okumakdan çekinmeyelim.Eleştiri daha güzele ulaşabilmek için farklı bir yoldur.
Eleştiriyi yürek kaldırmalıdır.
Görünmeyeni görünür yapar.Eğer siz de bunu istiyorsanız problem yoktur.

17 Mart 2015 Salı

MUTLU AN


O ANI YAKALAMAK

Fotoğraflarda habersiz yakalanan mutlu anı,Buket Uzuner'in "Su" romanından alıntıladığım hoşuma giden yazılarla bir araya getiriyorum...
Okuması sizden;


"...Çıkarsız paylaşılan saf mutluluk o kadar eşsiz ve nadir bir güzelliktir ki,
onun bu yüzden dünyada daima en çok kıskanılan ve satın alınamayacak tek mutluluk olduğu söylenir."
                

"...Uğursuzluk hep başkalarından ve onların davranışlarından kaynaklanıyor sananlar,hayatlarını aslında hiç tanımadıkları bir beden içinde geçirenlerdir."


"...Kalplerini gülümseme maskesi arkasına saklayarak daha fazla kırılmaktan korumaya çalışanlar,
bir gün artık sahiden gülümseyemediklerini fark ederler."

NOT :
"SU" roman
Buket Uzuner
Everest Yayınları

11 Mart 2015 Çarşamba

CİVCİVLER YEMLENİYOR


BİR AN DA HİSSEDİLEN


Kendimi o kadar yalnız hissettim ki.
Bulunduğum yerden hemen uzaklaşmak istedim.Ama gidemedim.
Gidememek,yalnızlığımın daha da çoğalmasına neden oldu.
Boğulmamaya çabaladım.
Oysa farkında bile değillerdi...
Yalnızlığımla başbaşaydım.
Kabuğuma çekildim.
Sustum.

Herkes kendi dünyasındaydı ve 
o dünya içerisinde kimbilir neler neler yaşıyordu...
Kimisi dönme dolap misali hayatı tekrarlar üzerine kurmuş,
kimisi koşuşturma üzerine,
kimisi de ideallerini gerçekleştirme üzerine...

Hayat devam ediyor.
Ve sen sessizce yalnızlığına dönüyorsun...


NOT :
Yukarıdaki resim 
"CİVCİVLER YEMLENİYOR"
isimli yeni bitirdiğim yağlıboya bir çalışmamdır.