31 Ekim 2013 Perşembe

''BEKLEME SALONU'' OYUNUNA DAİR...


BEKLEME ODASI


Salona girdiğimizde iki erkeğin bir masa etrafında bir şey beklercesine aralarında bir konuşma geçmeden oturduklarını görüyoruz.Yerlerimize oturduktan sonra biz de beklemeye başlıyoruz.


Bu bekleme süresince oyuncuları başından ayağa güzelce inceleme olanağı buluyorsunuz;Ayak sallamalar,parmak oynatışlar,dergilere göz gezdirmeler,cep telefonuyla oynamalar...Tek-tük konuşma olduğunda kısa yanıtlar ardından uzun bir sessizlik...Böyle durumları "ben de yaşadım" diyerek içinizden geçiriyorsunuz.


İlk başta anlamadığınız şeyleri oyun ilerledikçe yerine koyabiliyorsunuz.Aynı amaçla buraya gelmişler.Efendi efendi oturup tek-tük konuşurken karşılarına çıkan bir engel sonucu bu üç insan,nasıl değişiyor tanık olacaksınız.Bilmeceler,şiddet...


Kafamın bir köşesine yerleşmiş sahne;karanlıkta bağrışmalar...Işıklar yandığında ise üzerini düzeltmeye çalışan kadın,tanıdığı bir insan tarafından uğradığı davranış yüzünden yaşadığı çaresizlik,hiçlik,çöküntü...İçimize işlercesine yaşattı.Üzüldüm...Sanırım bu durum dünya döndükce devam edecek.


Oyuna gidin ve üç insanın bir oyunu kazanmak için neler yapabileceğine tanık olun.Üçündeki değişime kendi gözlerinizle şahit olun.

BEKLEME SALONU

KUMBARACI50

YAZAN-YÖNETEN:Yiğit SERTDEMİR
OYNAYANLAR:Beyti ENGİN,Sevinç ERBULAK,Yiğit SERTDEMİR
DEKOR TASARIMI:Ebru GÖZDAŞOĞLU
TEKNİK TASARIM:İhsan DEHMEN
FOTOĞRAF:Yücel KURŞUN

Tek perde/60 dakika

NOT 1:
Bu oyun,geçen sezonun izlediğim son oyunuydu.Saat 15:00 de Kumbaracı50 de oyunu izleyip akşam tatilim için yola çıkmıştım.Yazdığım küçük notları biraraya getirip yazamamışım.Çünkü hemen arkasından "gezi parkı" olayları patlak vermişti.Şimdi o notlarımı birleştirerek yukarıdakileri yazdım.Gerçi bu sezon farklı yorumla sahneleceğini  duymuştum.Bir daha gidip izlemek gerek.


NOT 2:
Fotoğraflar tiyatronun kendi sitesi olan 
http://kumbaraci50.com/ 
internet sitesinden alıntılanmıştır. 


ADRES

Kumbaracı Yokuşu 
No:50 Kat: 2 Beyoğlu/İstanbul 

Kumbaracı50 gişeTlf.:212 243 50 51
Pazartesi–Cuma saat 16:00–Oyun saatine kadar
Cumartesi oyundan 3 saat önce açılmaktadır.
Pazar saat 14:00-18:00

Bilet tam 40TL,indirimli 25Tl

532 255 55 80 (bilgi:Gülhan Kadim) 

Biletler Biletix ve Kumbaracı50’de 


ULAŞIM

İstiklal caddesi üzerinde Taksim’den Tünel’e doğru giderken sol kolda Richmond Otel’den sonra,Kumbaracı Yokuşu’nu indiğinizde sol kolda kumbaracı50 tabelasını göreceksiniz.

Araçla;Taksim’den Odakule istikametine girdiğinizde Asmalımescit tarafına dönün, İstiklal caddesine çıktığınızda Kumbaracı yokuşuna girmiş olacaksınız.

Otopark:Aracınızı Tepebaşı TÜYAP kapalı otoparka,Minare Sokak üzerindeki otoparka veya Kumbaracı Yokuşu üzerindeki otoparka bırakabilirsiniz.

30 Ekim 2013 Çarşamba

"PARA" OYUNUNA DAİR...


PARA



Oyun,parasına para katmak için her yolu deneyen üçlağıtçı,ahlaksız bir bankacıyı ve etrafında dönen olayları anlatılıyor.Gelin görünkü sadece kendi üçkağıtçı,ahlaksız değil çeresindeki herkes (aile fertleri de dahil) .

Her ferdinin üç kağıtçı olduğu bir aile anlatılmış.Etrafındakilere her türlü ahlaksızlığı yapan kişi,kendisine aynı şekilde davranıldığında ahlaktan bahseden biri olması ve ahlak konusunu içeren bir konuşma yaptığında ise alkış almasını anlayamadım.

Oyunda "Bakan" pısırık,varlığı ile yokluğu bir olan biri.Bilemiyorum oyunun yazıldığı dönemde belki  bu durumdalardı.Aklımın erdiğinden günümüze kadar gördüğüm,duyduğum "Bakan" profilinden uzak,benzeşen kısım ise her daim geçerliliğini koruyan yeme işi.

Oyuncu kadrosu kalabalık gözüksede bana tek kişilik oyun hissi verdi.

Oyun,beni sarıp sarmalamadı.

Oyuna gidin ve kendiniz karar verin.Tiyatro güzelliktir,mutluluktur,özgürlüktür,sevgidir...Kendinizi tiyatrodan mahrum bırakmayın.






ŞEHİR TİYATROLARI 

 PARA 

Yazan:NECİP FAZIL KISAKÜREK
Yöneten:ENGİN GÜRMEN 
Dramaturgi:ÖZGE ÖKTEN 
Sahne Tasarımı:AYSEL DOĞAN 
Işık Tasarımı:KEMAL YİĞİTCAN 
Kostüm Tasarımı:EMRA ALBAYRAK ŞAHİN 
Efekt:MUSTAFA EMİN DUMAN 
Yönetmen Yardımcısı:DOĞAN ALTINEL


Süre:1 SAAT 50 DAKIKA/2 PERDE


OYUNCULAR :

ALEV ORALOĞLU,
ALİ MERT YAVUZCAN,
ASLI AYBARS,
AZİZ SARVAN,
CEM URAS,
DENİZ YEŞİL MAVİ,
DOĞAN ALTINEL,
ENGİN GÜREMEN,
NURDAN GÜR,
OĞUZBOY VEDAT ŞAHIN,
SEZA GÜNEŞ,
ZEKİ YILDIRIM 

NOT:
Fotoğraflar şehir tiyatrolarının
http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/
internet sitesinden alıntılanmıştır.


ŞEHİR TİYATROLARI MÜDÜRLÜĞÜ

ADRES: 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 
Şehir Tiyatroları Müdürlüğü 
Şişli Harbiye Mh. 
Gümüş Cd. No:3 Şişli/İstanbul 

E-posta: tiyatro@ibb.gov.tr 

GENEL SANAT YÖNETMENLİĞİ 
Telefon :(0212) 455 39 00 

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER 
E-posta : basin.yayin@ibb.gov.tr 

DIŞ İLİŞKİLER 
Telefon :(0212) 455 39 36 
E-posta : ibst.disis@ibb.gov.tr 

TOPLU REZERVASYON DESTEK 
Hafta içi 08.30-17.00 
E-posta : tiyatro@ibb.gov.tr

29 Ekim 2013 Salı

YAŞASIN CUMHURİYET

CUMHURİYETİ YOK ETMEYE ÇALIŞANLARA RAĞMEN HER ZAMAN YAŞAYACAK. 




Türkiye'yi ileriye taşıyacak kişi/kişiler gerekli.Bu kişi/kişilerin ilk önce Türkiye Cumhuriyetini özümsemesi gerekir.Aksi bu duruma hıncı olandan ne bekleyebiliriz Allah aşkına!

Geçmişe takılıp kalanlardan gelecek için ne beklenebilir?
Ülkesini ileriye taşıması gerekirken geçmiş özlemi ile geriye doğru götürmek niye?
Ailesini yönetir gibi ülke yönetmek olur mu?
Ülke yönetirken kişinin hisleri mi,ülke mi önemli olmalı?
Sandıktan çıkanın her istediğini yapması demek midir?
İnsanlar,oyunu seçtiklerinin bir daha kendilerine bir şey sormaması,kendi dilediğini yapması için mi verir?

Amannn sorular,sorular...Daha da çoğaltmak mümkün.Neler neler yazmak,neler neler sormak istiyorum ama yapamıyorum.Karşımızdaki istediğini söyleme hakkını (hatta hakarete varan şeyleri söylemeyi) kendinde görüyor ama karşısındaki onun tarzında yanıt vermeyi bırakın efendice bile bir şey söylemesi mümkün değil yaşadığımız bu ileri demokraside.

Lafı fazlaca uzatmak istemiyorum,kısaca;
"halkı,halkları yani cumhuru,cumhuriyeti sevenlerin bayramı kutlu olsun" diyorum.

Cumhuriyetimize sahip çıkalım.

26 Ekim 2013 Cumartesi

OSMANLI BANKASI MÜZESİ


OSMANLI BANKASI MÜZESİ 



"SALT GALATA" ya gelip de içerisinde bulunan bu müzeyi gezmeden olmaz.Bankanın kurulmasından kapanmasına kadar olan süreci anlatıyor.



Pek ilgimi çeken bir konu olmasa da gezmek istedim.Fırsatınız olursa gezin derim.O havayı solumak farklı bir duygu.Hele kasanın içine girdiğimde o ürpertiyi unutamam.Sanki kasanın kapısını üzerime kapatacaklar.Zaten diğer odaları gezerken kapı ağzından bakmayı ve fotoğraf çekmeyi tercih ettim.:)





O zamana ait müşteri fotoğraflarını,hesap defteri arşivleri,hisse senetleri bankonotları ve bunların saklandıkları kasaları görebilirsiniz.Gördüklerimiz sizi doyurmadıysa kütüphaneden faydalanabilirsiniz.




NOT 1:
(Aşağıdaki yazı SALT 'ın online internet sitesinden alıntılanmıştır.)
SALT Galata’da yer alan Osmanlı Bankası Müzesi,Türkiye’de bir özel banka tarafından kurulmuş ilk müzedir.Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi bünyesinde 2002 yılında hayata geçirilmiştir.1892 yılında Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü olarak faaliyete başlayan binadaki kasa dairelerinin içinde ve etrafında düzenlenen müze,Osmanlı İmparatorluğu’nun merkez bankası ve hazinedarı olarak görev yapan Osmanlı Bankası’nın tarihine ışık tutar.

Osmanlı Bankası Müzesi,içerdiği nesne ve belgelerin yanı sıra tasarımıyla,bankanın merkezî rol oynadığı geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinin az bilinen dünyasını yansıtır.Müzede,kuruluşundan özel ticari banka statüsüne geçtiği 1933’e,Osmanlı Bankası’nın bu 80 yıllık süreçte yaşadığı önemli değişiklikler,gelişmeler ve krizler kronolojik şekilde ele alınır;aynı dönemin şube binaları,müşterileri ve faaliyet alanları vurgulanır.

Her öğesinin, ait olduğu dönemin siyaseti,ekonomisi,toplumu hatta gündelik yaşamı ve kültürü bağlamında incelenebileceği bir anlatım mekânı olan Osmanlı Bankası Müzesi,yalnızca bir kurumun öyküsünü aktarmakla kalmaz,bir dönemin yaşam temsilini de sunmaktadır.Müzenin arşiv ve konsept çalışması Edhem Eldem,tasarımı ise Bülent Erkmen tarafından yürütülmüştür.Sergileme birimlerinin tasarımı ve sergilemenin gerçekleştirilmesi Yeşim Bakırküre ve Ypsilon tarafından yapılmıştır.

Galata'nın siluetinde önemli bir yer tutan binanın en ilginç yanı,ön ve arka cephelerinde görülen tarz farklılığıdır.Voyvoda Caddesi'ne yani Galata'ya bakan ön cephede kullanılan neoklasik ve neorönesans tarzlar,dönemin Avrupa'sında bir banka merkezinden beklenen görkemi ve ağırbaşlılığı yansıtır.Perşembe Pazarı'na yani Haliç'in ötesindeki eski İstanbul'a bakan arka cephe ise çok daha hareketli,hatta belirli ölçüde oryantalist çizgiler taşımaktadır.İki cephe arasındaki bu farklılık,bankanın batı ve doğu arasındaki konumunu simgeler gibidir.Şehrin görüntüsüne yansıyan bu mimari dil,giriş avlusunda karşılıklı yer alan kitabelerde de kullanılmaktadır.Kitabelerden birinde yer alan Latince alıntı,dostluğun önemini vurgulamakta;Arapça olanı ise para kazanmayı övmektedir. 

NOT 2: 
ADRES 

SALT Galata kurucu Garanti 
Bankası 
Bankalar Caddesi 11 
Karaköy 34420 İstanbul/Türkiye 

Salı-Cumartesi: 12.00-20.00 
Pazar: 12.00-18.00 

 NOT 3: http://www.obmuze.com/#kronolojik saltonline.org 

 NOT 4: 
Fotoğraflar bana aittir.


25 Ekim 2013 Cuma

SALT GALATA'YI GEZDİNİZ Mİ?


EEE GEZİN O ZAMAN 





Asmalımescit'ten başlayıp,Tünel'e ve Şişhane'nin o hareketliliğinden aşağıya,Karaköy'e doğru bir yürüyüş yapıyorsanız bankalar caddesinde bulunan "SALT GALATA" ya uğramamazlık etmeyin.Muhteşem görünen binadan içeri girdiğinizde,muhteşemliğin sadece dış görüntüde olmadığını görüyorsunuz.







Yukarıdan başlayarak aşağıya doğru tüm binayı gezerek içinde istediğiniz gibi kaybolabilirsiniz.Fotoğrafçılık sanatıyla uğraşanlar bir uğrayıverin derim.Hem fotoğraf karelerini incelersiniz hem de kendi fotoğraf makinenizle güzel kareler yakalayabilirsiniz.






 Bir sürü kitap içinde kaybolmak ve uzun saatler geçirmek istiyorsanız tam yerine geldiniz demektir.Kitap ve dergilerin çoğu tasarım ağırlıklı.Para verip alamadığınız kitap ve dergilerin içine gömülüp kaybolabilirsiniz.Kitapların dışında DVD’ler de mevcut.













NOT 1:
(Aşağıdaki yazı SALT'ın online internet sitesinden alıntılanmıştır.)
SALT Galata,Fransız asıllı Levanten mimar Alexandre Vallaury tarafından Bank-ı Osmanî-i Şahane için tasarlandı ve 1892 yılında hizmete açıldı.Bina,anıtsal ölçeğinin yanı sıra ön ve arka cephelerde kullanılan neoklasik ve oryantalist mimari üsluplardaki şaşırtıcı farklılık dolayısıyla İstanbul’da benzersizdir.

Tamamlandığı günden itibaren çok çeşitli nedenlerle yapısal müdahalelere maruz kalan binanın yeniden işlevlendirme çalışmaları,Ağa Han ödüllü mimar Han Tümertekin yönetiminde Mimarlar Tasarım tarafından yürütüldü.SALT Galata, mimari çalışmalar kapsamında, binanın özgün karakterini ortaya koyacak biçimde eklerinden arındırıldı ve mekânsal kurgusu çok katmanlı programın gereksinimlerine göre düzenlendi. 

 SALT Galata,basılı ve dijital kaynakları erişime açan SALT Araştırma,219 kişi kapasiteli Oditoryum,yeniden tasarlanan Osmanlı Bankası Müzesi,çok sayıda katılımcıyla çalışmaya elverişli Atölyeler,arşiv malzemelerini gün ışığına çıkaran Açık Arşiv,Kafe ve Restoran,Dükkân ve sergi alanlarını içeriyor.

NOT 2:
ADRES
Arap cami mah. 
Bankalar Cad.No:11 
Karaköy/Beyoğlu/İstanbul 
WEB: http://www.saltonline.org 
E-Posta: salt@saltonline.org

NOT 3:
Girişlerin ücretsiz olduğu SALT Galata,salıdan cumartesiye 12:00-20:00,pazar günleri ise 10:30-18:00 saatleri arasında hizmet veriyor.


NOT 4:
Bu arada tuvaletleri de çok güzel yapmışlar,söylemeden edemedim.Lavaboya bakar mısınız?


NOT 5:
Fotoğraflar bana aittir.

23 Ekim 2013 Çarşamba

"LÜTFEN KIZIMLA EVLENİR MİSİN?" OYUNUNA DAİR...


LÜTFEN KIZIMLA EVLENİR MİSİN?



Anne ve kızının birlikte yaşadığı sıcacık bir eve konuğuz.Annenin derdi kızını bir an önce evlendirmek.Oyun bu konu etrafında espirili bir şekilde dönüyor.



Kız,annesinin yaptıklarını tasvip etmiyor.Dolayısiyle her seferinde annesine karşı biraz daha hırçınlaşıyor.




Bilemiyorum anne ne kadar kanlı-canlı gözüksede bana mutsuz bir kadın olduğu hissini verdi.Yaşamadıklarını belki kızında yaşamak istiyordu.Sıkılmadan zaman geçireceğiniz bir oyun.



Günümüzde hâlâ "evde kaldın" olayı var mı bilemiyorum ama çocukluğumdan hatırlıyorum 20 yaşına gelmiş kız çocuğu için bu kısa cümle kullanılıyordu.Aradan çok zaman geçmedi,umuyorum böyle düşünen aileler artık yoktur.En azından çok azalmıştır diye düşünüyorum.Günümüzde tekrardan kızlarda evlenme yaşını çocuk yaşına indirmeye çalışmalar neden?

He ya neden bu sadece kadınlarda söz konusu?




Arka sıramda oturan utanmazlar 1. perdenin sonuna doğru çerez poşetini açmak (güya ses çıkartmamak) için epey uğraştı.Neden çerez poşeti diyorum,ağızlarına attıkları leblebinin hatur-hutur sesini o sessizlikte duymamak mümkün değil.Her seferinde poşetin sesi...Arkaya dönüp uyarı mahiyetinde bakmamak olmazdı.Zaten 2. perdede yoklardı.Tiyatro salonlarının dolmasını isteyen ben,bu tarz seyirci ile dolmasını istemiyorum.Bu insanlar benzer aşörtmenlerini giyip AVM lere gitsinler...




DEVLET TİYATROLARI

LÜTFEN KIZIMLA EVLENİR MİSİN?

YAZAN             :Muzaffer İZGÜ 
YÖNETEN.       :Mutlu GÜNEY 
DEKOR TASARIMI:Suar ŞEYLAN 
GİYSİ TASARIMI:Mihriban ORAN 
IŞIK TASARIMI  :Serhat AKIN 
DANS DÜZENİ   :Ercan KAZBEK 
MÜZİK               :Nurettin ÖZŞUCA 
YÖNETMEN YARDIMCISI:Ahmet DİZDAROĞLU 
SAHNE AMİRİ   :Özgür AYAZ 
KONDÜVİT        :İlknur DEVECİ 
IŞIK KUMANDA :Oğuzhan ÇELİK SUFLÖZ            :Şeyda PEKTOK 
OYUNCULAR    :Hanife ŞAHİN,Hülya ÇELİK KALEBAYIR ,Ali ERSİN YENAR,Ahmet DİZDAROĞLU,Mustafa LEBİP GÖKHAN


NOT: 
Fotoğraflar İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun internet sitesinden alıntılanmıştır. 
Son iki fotoğraf bana aittir.




İSTANBUL DEVLET TİYATROSU 

ADRES: 
İstanbul Devlet Tiyatrosu 
Mete Cad.Necip Akar İş Merkezi No:26 Taksim/İstanbul 

Rezervasyon ve Toplu Satış:0212-292 39 00/111 
Basın Tanıtım:0212-292 39 00/109 
 Öneri Dilek ve Şikayetleriniz:0212-293 61 61/5 
Şişli Cevahir Sahnesi Gişe:0212-380 12 38 
Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi Gişe:0216-465 88 21 
Harbiye Kenter Tiyatrosu:0212-296 09 36 
Taksim Gişesi:0212-245 25 90 
Üsküdar Tekel Sahnesi:0216-532 02 03Küçükçekmece DT Sahnesi:0212-424 24 19 
Küçük Sahne:0212-244 52 56 
 

e-mail:bilet@istdt.gov.tr 

İnternet adresi: http://www.istdt.gov.tr/

22 Ekim 2013 Salı

BAYRAM ANILARI


FOTOĞRAFIN İÇİNDEKİLER




Anılar;kimisi fotoğraflara hapsediliyor,kimisi tüm canlılığıyla kamerayla kayıt altına alınıyor.Bu canlı kayıtlar benim daha çok hoşuma gidiyor.Çekilen kişi (kişiler) herşeyiyle en doğal şekilde karşınızda.Bütün bunların o an bir anlamı olmayabilir,çünkü yaşanmışlıklar yeni.Sonrası için tatlı bir tebessümle o anın hatırlanışı.


Güzel bir şekilde anılası zamanlar,gün gelecek fotoğrafın içerisinden çıkıp tek tek ortaya dökülecek.Kamera kayıtları televizyon ekranından hoplaya-zıplaya yanınıza gelecek ve beraber oynayacaksınız,keyifle...



Bellekde yerini alanlar ise sadece size aittir.İster paylaşırsınız ister paylaşmazsınız.Nasıl olursa olsun anılar her seferinde dudakda tebessüm bırakacaktır.Hatta kahkaha.




Hayat,yaşamak içindir.Yaşamda "daha sonra" olmaz.Ya "daha sonra" hiç gelmezse.






Bilemiyorum belki yanlış düşünüyorum ama özel günlerin diğer günlerden farklı geçmesi düşüncesindeydim. (Burada farklılığı sadece gezmek olarak algılamayın.Buna güzel bir örnek takip ettiğim,yazılarını zevkle okuduğum Öykü'nün "budur" yazısıdır.Fırsat bulup okuyun derim) .Diğer günlerdeki gibi öylesine geçiyorsa farkı ne?O farkı yaratacak olanlar ise o anı yaşayan insanlardır.Eğer onlar istemiyorsa yapacak bir şey yok.




Amaç beraber olmak ve o anı birlikte yaşamaktır.



İstediğiniz gibi yaşamanız dileklerimle...

NOT:
Fotoğraflar bana ve yiğenlerime aittir.