27 Nisan 2016 Çarşamba

ÜZGÜNÜM


BU NASIL HAYAT

Kışın taşındığım Bodrum'da ki sitenin bahçesinde birçok kedi içerisinde çok küçük siyah bir kedi vardı.Bu kedinin yanında diğerleri aslan gibi gözüküyordu.
Bıraksan gelip eve yerleşecek hallerinden çoğunun ev kedisi olduğu belliydi.


Hayvanları seviyorum ama kendimi evde besleme sorumluluğunu alacak durumda hissetmiyorum.
Tek yaşayan,kafasına estiğini yapan bir insan olarak evde hayvan beslemeye hazır değilim.
Ancak kendime ait bahçeli bir evim olursa böyle birşey yapabilirim diye düşünüyorum.


Kışın yeğenin düğünü için Adana'ya gidip geri döndüğümde yukarıda bahsettiğim küçük siyah kedinin karnını şiş gördüm.
Fiziksel durumundan diğer kedilerin hoyratça kullandığı anlaşılıyordu.
En azından doğurana kadar kendine gelsin diye mamayla beslemeye başladım.
Acıktığında geliyor,karnını doyuruyor gidiyordu.Sırtında ki tüylerin yolunduğu kısımlar bir süre sonra yeni çıkan tüylerle kapanmaya başladı.
Önceye göre ne kadar iyi olsa da en nihayetinde çok küçük bir kediydi ya.


2 gün önce yemek için gelmedi,ortalıkta da hiç gözükmedi.Merak ettim ama doğurmuş olabileceğini düşündüm.
Ertesi sabah her zaman geldiği saatte yemek için geldi,yedi ve gitti.2 saat sonra yine geldi,yedi ve gitti.Öğlen tekrar geldi,yedi ve gitti..
Öğleden sonra bekledim gelmedi.
Sitede kedi sever çok olduğundan onlardan biri doyurmuştur diye düşündüm.
Akşam yemeği için ağzında yavrusuyla geldi.Hazırlıklı olmadığım birşeydi.
Mamasını yerken kartondan bir yuva hazırlayıp içine bir havlu serdim.
Şimdilik yavrusuyla burada yaşasın istedim.


Sabah kalkıp baktığımda mutluluğun yerini başka duygular aldı.
Zor bir durum.
Yavruyu dışlamış,velattalin amin.
İki etraftakiler doğursa da yavrularına bakamaz yorumu yapıyorlardı ama ben yine de böyle bir sonucu beklemiyordum.
Üzüldüm.

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.



22 Nisan 2016 Cuma

MAVİ BARIŞ


RESSAM HÜSEYİN YILDIRIM



Yolunuz Bodrum Oasis alış-veriş merkezine düşerse 
Nurol Sanat Galerisine bir uğrayın derim,güzel bir resim sergisi var;
Ressam Hüseyin Yıldırım'ın "Mavi Barış" isimli resim sergisi.




Daha ayrıntılı bilgi almak için Hüseyin Yıldırım'a ait aşağıda ki internet sitesini ziyaret edebilirsiniz;
http://www.hyildirim.com/



NOT :
Fotoğraflar bana aittir.


19 Nisan 2016 Salı

İÇİMDEKİ FIRTINA


İÇİMDEKİ FIRTINA



içimde ki fırtınayı kim bilebilir
ben olmadıkça.
yüreğime sus diyemiyorum
sızlıyor,
için için kanıyor.

aniden bastıran yağmur altında
kafamda binbir düşünce,
ıslanıyorum.

önce...
elimi uzatıyorum.

sonra...
      (M.YUMRU)


NOT :
Şiirime eşlik eden fotoğraflar bana aittir ve Bodrum'dan kareler içermektedir.

14 Nisan 2016 Perşembe

İŞTE ÖYLE BİR HAYAL


MAVİNİN HER TONUNA MERHABA


Sahilde ayağımı uzatıp denizin sıfırlandığı noktaya bakıp hayal dünyasına dalıyorum.
Sağımda kale varmış,solumda Halikarnas,
karşımda Kos adası varmış kimin umurunda.
Geminin olduğu yere doğru mavinin her tonuna merhaba diyerek davetkar,
işveli,yavaş yavaş yürüyorum hayalimle el ele tutuşarak.


Özlem yüreğinize yapışıp sizi bırakmadığında denizin sıfırlandığı noktada hayalinizde ki insanla elele yürüdüğünüzü düşünün.


Bir solukta okuyacağınız kitap.
Anlatımına bayıldım.
Yaşanan duygu sarmalının içinde ise eridim.
Üzüntünün çoşkusu beni kendimden geçirdi.

"bir kalbin ölümü/Mürebbiye" Stefan Zweig (Türkçesi Salah Birsel) Yordam Kitap.

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.


9 Nisan 2016 Cumartesi

BOYANIN SUYLA DANSI


BEN BUNU SEVDİM


Suluboya çalışmayı,yapanın egemenliğinde boyanın suyla dansı diye tanımlarım.
Boyanın su üzerinde izlediği yolu seyretmenin nasıl bir duygu olduğunu bilir misiniz?
Kendinizi kaybetmeye ramak kalmıştır ama buna müsade etmezsiniz.Müsade ettiğiniz takdirde o yaptığınız şeyin sizden birşey olmayacağını bilirsiniz.
Yaşamalısınız.



Şu an oturduğum evi,duvarlarına beni yansıtan kendi çalışmalarımdan oluşan tablolar asarak yaşanılır ev yerine yaşadığım ev yapmak çabasındayım.
Beraberimde getirdiğim suluboya malzemelerimi çıkararak çalışmaya başladım.Çalışmaya devam ettikçe güzel şeyler ortaya çıkıyor.Ne olursa olsun çalışmadan hiç birşey olmuyor.



Sanatın hangi dalı olursa olsun içinde olmaktan çekinmemek gerek.
Sanatta sevgi vardır,güzellik vardır,özgürlük vardır,mutluluk vardır.
Tek tiplilik yoktur.En azından birilerini veya kurumları korumak için önüne yatmak ihtiyacı duyacağınız şeyler yaşamazsınız.
"Çocuk istismarı" gibi önemli bir olayı "önüne yatmak" lafını öne çıkararak unutturmaya çalışmaya kimsenin hakkı yoktur."Önüne yatmak" lafı üzerine ortalığı yıkanlarla,ceplerle dolu kıyafeti üzerine çarşaf dolayarak kefen duygu sömürüsü yapanları eşdeğer buluyorum.
Ah keşke bu insanlar (devlet kademelerinde görev alanlar ve politikacılar da dahil olmak üzere) "çocuk istismarı" nda da aynı taşkınlığı gösterselerdi.


Portrelerden oluşan yeni suluboya çalışmalarımdan bazılarını paylaşıyorum.
Çalışmalara son hızla devam ediyorum.
Bunların bazıları çerçeveye girip duvarımı süsleyecek.
(Bu örneklerden ilk baştakini sevdim.)


NOT :
Fotoğraflar bana aittir.
Fotoğraflarda ki suluboya portre çalışmaları da bana aittir.

7 Nisan 2016 Perşembe

RESSAM TAMER ŞAHİNOĞLU


BODRUM'DA GÜZEL BİR SERGİ

Sizleri Bodrum Sanat Galerisi'nde sergilenen ressam Tamer Şahinoğlu'nun "Doğaya Dönüş" isimli kişisel sergisinden haberdar etmek istiyorum.Yolunuzu düşürün ve gezin derim.İnanın galerinin yakınından hergün geçiyorsunuzdur.Meyhaneciler sokağına manavcıların bulunduğu kısımdan değil de diğer taraftan girdiğinizde biraz ilerde sağda ki  ilk sokak.

Bodrum'da yaşadığını öğrendiğim ressam Tamer Şahinoğlu'nun sergisinde 13 tuval üzerine akrilik ve 37 kağıt üzerine suluboya resmi sergileniyor. Şahinoğlu,bizlere cömert davranan doğaya dikkat çekmek istediğini söylüyor.Doğanın önemini eserlerinde çok güzel vurgulamış.

Sergi 23 Nisan tarihine kadar açık kalacak.

NOT : Fotoğraflar bana aittir.