28 Ağustos 2016 Pazar

TURGUTREİS D-MARİN KLASİK MÜZİK FESTİVALİ


FESTİVALİN ARDINDAN

Bu festival için aylar öncesinden kombine biletimi aldım.Biletix'ten.
Bodrum'da yaşa ve biletini Biletix'ten al.
Olacak şey değil.
Yooo başka bir yerden alamıyorsun ki,mecbursun.A B C bloklarından da bilet satın alamıyorsun.
Onlar herhal kendi misafirleri için.
Turgutreis'e gidip gelmek beni yordu.
Şimdiden bir şey demek istemiyorum ama seneye herhalde kombine bilet almam.





Doğuş Grubu kurucu ortaklığıyla bu yıl 12'ncisi düzenlenen Uluslararası D-Marin Klasik Müzik Festivali, 20-27 Ağustos tarihleri arasında yapıldı. Sanatsal programlama ve planlaması Pozitif Live tarafından üstlenilen festival,klasik müziğin dünyaca ünlü,öncü orkestralarını ve müzisyenlerini bir kez daha Bodrum’a taşıdı.
Süresi 8 güne uzatılan ve bilet gelirleri Tohum Otizm Vakfı ve otizmli çocuklar ile ailelerine yönelik çeşitli projelerde kullanılmak üzere Bodrum Sağlık Vakfı’na bağışlanan festival,
bu yıl D-Marin Turgutreis’te başlayıp Bodrum’a yayıldı.






12. Uluslararası D-Marin Klasik Müzik Festivalinde çektiğim fotoğrafları ve kaydını yaptığım gün batımı konserlerinden bazı görüntüleri aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
İyi seyirler...



Dmarinklasikmüzikfestivalinin son konseri Bodrum Kalesinde "Lura" konseriydi.Güçlü sesi yanında sıcakkanlı,güleryüzlü,espirili bir sanatçı olan "Lura" güzel şarkılarıyla nasıl geçtiğinin farkında olmadığımız dakikalar yaşattı.











NOT 1:
Festivalle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak istiyorsanız aşağıda ki internet adresini ziyaret edebilirsiniz;


NOT 2:
Fotoğraflar ve kayıtlar bana aittir.

16 Ağustos 2016 Salı

GÜZ GÜLLERİ GİBİ


HİÇ BAHAR YAŞAMADIM


Bazı şarkıların geçmişten bir anıyı hatırlattığı için yeri başkadır.O şarkıyı her duyduğunuzda sizi alır o ana götürür.Kimi zaman dudağınıza karşınızda ki insanın anlamlandıramayacağı bir tebessüm konmasına sebep olur.Gözlerinizde ki ışıltı metrelerce uzaktan farkedilir.
İçinizde kuşlar uçuyordur.
Sanırsınız o kuşlarla beraber siz de uçuyorsunuz.
Kimi zaman da bir hüzün çöker.
Acılar içinizde yeşerme anını yakalamışken gözünüzde ki damlalar düştüğü yeri yakar.
İç dünyanızda oradan oraya savrulurken dış dünyadan gittikçe uzaklaştığınızı hissedersiniz.
Nerede ve kimlerle olduğunuz artık önemli değildir.


Bu şarkıyı dinlemeyeli yıllar olmuş.
Şarkının başından sonuna kadar yanağımdan süzülen yaş anılarıma eşlik etti.Sessiz,öylece...
Bu şarkıyla bir başka konserde bu konserde olduğu gibi tesadüfen karşılaşıncaya kadar bir daha buluşmayacağımı biliyorum.
Varsın bir yerlerde söylensin...

NOT :
Fotoğraf Bodrum'dan gece manzarasıdır ve bana aittir.



1 Ağustos 2016 Pazartesi

MALUM KİŞİ (ÖYKÜ 31)


MASKENİN ARDINDA Kİ YÜZ


Kızıl saçlı kadın aynı masada oturduğu diğer kadınlarla birlikte sahneye doğru yürüyordu.
Yürürken bir eliyle kimyon rengi elbisesinin eteğini yukarı doğru çekiyor diğer eliyle şarkıya eşlik ediyordu.Hani Sibel Can sahnede şarkı söylerken bu hareketi yapmıştı da olay olmuş aylarca konuşulmuştu ya aynı onun gibi.Üzerine elbise yapışmış kalçasının biri sağa giderken diğeri tersi istikamete gidiyordu.Altına hiç bir şey giymemişti.
Genç olan kadınların içerisinde Manukyan benzeri yaşlı iki kişinin gerdan kırıp göz süzerek oynamaları görülmeye değerdi.
Bu gurup hareketleriyle o kadar dikkat çekti ki iki etrafta ki insanlar
"bunlar kim?"
diye sormaya başladı.
Sonra da aynı masada oturduğunu gördükleri malum kişinin akrabaları diye düşündüler.

Sahneden inmemeye yemin etmiş gibiydiler.
Orkestra müziğe başlar başlamaz soluğu sahnede alıyorlar ve hoplaya zıplaya oynuyorlardı.Müziğe ara verilmezse oturmayı düşünmüyorlardı.Müzik başladığında o gruptan muhakkak birileri sahnede oluyordu.O geceye özel kıyafet giymiş insanların arasında deri pantolonlu genç bir kadın ile yaşı 70'e dayanmış bir erkek el ele tutuşmuş halay çekiyordu.Erkeğin yüzünde ki boncuk boncuk ter beraber oynadığı genç kadına ayak uydurmak da zorlandığını gösteriyordu.
Yaptığı hareketler iki etrafın alaycı bakışlarına maruz kalıyordu.Yakışmıyordu.
Deri pantolon giymiş genç kadının diğer arkadaşlarından bir farkı yoktu.
Kafasının yan tarafında bulunan tek tük beyaz saç dışında kel olan 70'ine merdiven dayamış kart horozun bu kadınlarla beraber olması onun da kim olduğu hakkında aşağı yukarı bilgi veriyordu.
Kart horoz da malum kişinin masasında oturuyordu.Malum kişinin arkadaşlarım dediği ama davetlilerden kimsenin tanımadığı bu malum insanları getirmesi hoş olmamıştı.
Ortam onların olacağı bir ortam değildi.

Maskeyle dolaşan insan günde kaç maske değiştirir?Maskeleri birbirine karıştırmaz mı?
Kişi hangi maskeyi takarsa taksın bir süre sonra insanlar o maskenin arkasında ki yüzü görür.
O nedenle bu insanların etrafında her zaman değişik yüzler bulunur.
Ruhları orospudur.

Şimdi de sahnede iç içe daire oluşturarak halay çeken grupların en ortasında malum kişi ve arkadaşları halay çekiyordu.Halayın bir ucunda kart horoz diğer ucunda malum kişi vardı.
İki kart horoz ellerini ve ayaklarını öyle bir sallıyordu ki...70'lik değil de halay çektikleri insanlar gibi genç olduklarını ispatlamaya çalışıyorlardı sanki.Oysa bu genç kadınların arasında ikisi de dede gibi görünüyordu.
Esasında dededen ziyade o malum kadınların arasında malum adamlar gibi görünüyorlardı.

Gecenin sonuna gelmeden malum kişi bu malum arkadaşlarını alıp sessizce gitti.
Malum kişinin ve arkadaşlarının yokluğu hissedilmedi.Arayan soran olmadı.
Gecenin sonunda malum kişinin orada olmasının çok da gerekli olmadığı anlaşıldı.

Kişi yüzüne bilmem kaçıncı maskesini taksa da gün gelir yaşamın kendisi gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya döker.
Taktığı maskeler kendini kandırmaktan başka bir işe yaramaz.Maskenin ardında ki yüzü çevresindekiler de bilir ama bilmiyormuş gibi yapar.Yalanla dolu maskenin ardında ki gerçek yüzü ne kadar saklayabilirsin ki?

Olmayacak yerde 5-6 malum kadın ve bir kaç malum adam.
Malum kişi onların arasında nasıl gözüküyordu?

NOT :
Öyküme konu olan resim "maskenin ardında ki yüz" isimli yağlıboya çalışmamdır.