27 Ağustos 2019 Salı

ULUSLAR ARASI BODRUM BALE FESTİVALİ


GÜZEL BİR PROĞRAM SUNDU 


Festival proğramı açıklandıktan sonra gösteriler arasındaki boşluk kendimi yormadan tüm gösterilere gidebileceğimi gösterdi. Seyirci Bodrum Kalesini doldurdu. Coşkuluydu, 

FRİDA 



17. Uluslararası Bodrum Bale Festivali 3 ağustosta Mersin Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu tarafından sahnelenen  “Frida” gösterisiyle merhaba dedi. Müzik ve dansın güzel bir buluşmasını seyrettik. Dansçıların birbiriyle ve müzikle  uyumu harikaydı. Bodrum Kalesi hıncahınç doluydu.  Bundan sonraki gösterilerin de dolu geçeceği hissini uyandırdı bende. Bu ilk gösteride konuklardan biri de kültür bakanıydı (Demokrasinin tam olarak işlediği bir ülkede protesto edilerek o gösteri ona zehir edilirdi ama burası Türkiye ). Ressamın hem sağlık sorunlarıyla boğuşup hem de o durumda dolu dolu yaşadığı hayatı bir çok sağlıklı insanın yaşamadığını düşünüyorum. Yaşamını anlatan kitabı önce üzülerek sonra ise hayranlıkla okumuştum. Biyografisini okumanızı tavsiye ederim. 


GÜRCİSTAN SUKHİSHVİLLİ ULUSAL BALESİ 



Bu gösteri  Gürcistan Sukhishvili Ulusal Balesi tarafından 6-7 Ağustos tarihinde sahnelendi. Folklorik temaları modern koreografiyle sunan güzel bir gösteriydi. Topluluk, gürcü halkının savaş, kahramanlık ve aşk hikayelerini çok güzel yorumladı. Ritmik ve tempolu hareketleri kimi zaman seyirciyi kendinden geçirdi. Seyirci beğenisini, topluluğa sık sık ve kuvvetli alkışlarla çok güzel ilettiğini sanıyorum. Tabii bu arada canlı müzik yapan orkestrayı da kutlamadan geçmeyelim. Onlar da alkışlardan nasibini aldı. Emeği geçen herkesi kutluyorum. 


ROMEO & JÜLİET 



Bayramdan bir gün öncesi olan 10 Ağustos tarihinde bu proğrama gitmek hem araba hem de yaya trafiği için tam bir işkenceydi. Kalabalık bunalttı. Hele o arabaların korna rezaleti yok mu? Böyle kalabalık zamanlarda otogar-marina arası yol trafiğe kapatılsa ne güzel olur. Geçmişte bunun yapıldığını hatırlıyorum. Allahtan İzmir Devlet Opera ve Balesinin sahnelediği “Romeo ve Jüliet” bütün bu yaşananları unutturdu. 
Karşılaştıkları ilk anda birbirlerine büyük bir aşkla bağlanan, birbirine düşman iki ailenin çocuklarının bilinen hüzünlü aşk hikayesini sahneye çok güzel uyarlamışlar. 
Bunun dışında bayram süresi evdeydim. Dışarısı sıcak, ev ise serindi. 
Bu arada siz istediğiniz gibi bir bayram yaşayın ama kurbana vereceğiniz parayı ihtiyacı olan birine verseniz olmaz mı? Bir düşünün derim. 


ŞEHRAZAT 


Bayramın son akşamı 14 Ağustosta Bodrum Kalesinde Antalya Devlet Opera ve Balesinin “şehrazat” isimli gösterisi vardı. Allahtan evden erken çıkmışım yoksa yetişmem mümkün değilmiş. Trafik berbattı. Buna bir çare bulunmalı. Kalabalığın yoğun dönemlerde on dakikada gideceğiniz yere 40-45 dakikada varıyorsunuz. Yazık değil mi bize. 
İki aşık ve bu aşka mani olmaya çalışan ve bunların çevresindeki insanlar arasında geçen güzel bir gösteriydi. Sanatçılar alkışla taçlandırıldı. Bodrum Kalesi bu akşam da doluydu. Bodrum Uluslararası Bale Festivaline her sene olduğu gibi bu sene de ilgi büyüktü. Seyirciler arasında yabancı turistin fazlalığı da dikkat çekiciydi.  


CARMEN 



17-18 Ağustos akşamı Bodrum Kalesinde İspanya Aida Gomez Dans Topluluğunun “carmen” isimli gösterisi vardı. Müzik güzel, gösteri güzel, insan daha ne ister ki. Seyirci coşkulu alkışıyla sanatçılara teşekkür etti ve bu güzel insanları hemen sahneden göndermedi. Uzun süren bu alkışa sanatçılar, yine alkış eşliğinde küçük bir gösteri sundular. 


JİZEL 



21 Ağustos akşamı Bodrum Kalesinde İstanbul Devlet Öperek ve Balesi Modern Dans Topluluğu tarafından sahnelenen “jizel” seyircisine hoş saatler yaşattı. Ah o son... Bu sonlardan pek hoşlanmıyorum. İçim param parça oluyor. Elimde olmaksızın yanağımdan gözyaşı süzülüyor. Uluslararası Bodrum Bale Festivalinin son gösterisiydi. Umuyorum gelecek yıl yine karşılaşırız. 
Geleceğimizin söz sahibi değiliz. Elimizde olmayan şeyler yaşıyoruz. 
Hadi gelecek yıl da Bodrum Bale Festivalinde buluşmak üzere diyorum. Hayat, hepimize gülücük dağıtsın emi. 



NOT: 
Birinci fotoğraf internetten alıntılanmıştır. 
Diğer fotoğraflar ise bana aittir. 

8 Ağustos 2019 Perşembe

BİR KAÇ GÜZEL CAN


BAHÇENİN YAKIŞIKLILARI 


Bu canlara, çocukluklarından beri bahçede bakıyorum. Anneleri, yavrular büyüdükten sonra gitsinler diye tısladı durdu ama gitmediler. Anne, bunlar gitmeyince mama yemeye arada sırada gelmeye başladı ve bir süre sonra da buraları terketti. Oysa hepsinin karnı doyuyordu. 


Bu fotoğraftaki sarıyla sarmaş dolaş olan siyah-beyaz kedi mahallede bir köşede sürekli duran bir arabanın altında uyurken (nasıl bir uykuya daldıysa) araba hareket edip üzerinden geçmiş. Haber verdiler, koştum kurtarır miyiz diye ama son nefesini elimde verdi. Oysa kısırlaştırma ameliyatı da yaptırtmıştımki erkek kediler tarafından rahatsız edilmesin, güzel bir şekilde hayatına devam etsin diye.


Üçü bir arada güzel oynaşırlardı. Üzüldüm ama yapacak bir şey yoktu. Anılarda kaldı şehla gözlü kızım. Maalesef sokak canlarının kaderi bu.



Bahçe şimdi sarı ve siyah yakışıklılara kaldı. Ev kedisi olacak türdenler ama sahiplenen çıkmadı. Her eve bir can lazım. 



Bu fotoğraftaki de benim evimin gülü, evimin bidenesi Beyaz’ dır. Birbirimizi iyiki sahiplenmişiz. Önceliklerimi değiştirdi. 



Siyah ve sarı da bahçenin gülü.

NOT:
Fotoğraflar bana aittir.