31 Aralık 2013 Salı

2014 GÖZ KIRPMAYA BAŞLADI

YENİ BİR YILA GİRERKEN

Yeni yıla gireceğimiz şu günde Türkiye'nin yaşadığı son durumları düşünmeden edemiyorum.Kirlilik her alana öylesine yayılmış ki.Dün her şeyi haklı gören siyasetçi,gazeteci,hukukçu,yorumcu birdenbire her şeyin yanlış olduğuna karar veriyor.Dün ahlaka uygun olan şeyler bugün ahlaksızlık oluyor.Dün genel olan bir şey bugün özel oluyor.Hadi siyasetçiler hep böyleydi,böyleydi de geçmişte yorum yapan hukukçular,gazeteciler v.s. ler şimdi de ekrandan yüzümüze bakarak tersini savunuyorlar.Bir yanlış ikinci yanlışı getirmezmiş...Sizin yanlışınızı yiyim emi...Yok yok yemeyeyim...O yanlışlarda kimlerin ahı,bedduası,intizarı vardır.Siyasetle uğraşan insanın tertemiz olmayacağını yaşam bize ne güzel gösteriyor.Tabii ki yeni yıla siyasetle ilgili bir yazıyla girmek istemiyorum.2014 ün hukukun üstün olduğu bir yıl olması dileklerimle başlangıç yazımı burada bitireyim.

Sanat...
Kendinizi sanattan mahrum bırakmadığınız bir yıl yaşayın diyorum.Sanattan yoksun insanların,insanlıktan nasıl uzaklaştığını ve diğer insanlarıda sorgusuz suallsiz kendilerine benzetmeye çalıştıklarını görüyorsunuzdur.Sanat,yaşamda farklı bakış açıları getirir.Hayatı daha yaşanılır kılar.Her şeyden önemlisi özgürsünüzdür.Özgürlük,siz istediğiniz sürece her zaman sizinledir.Özgürlük,kişinin kendini bulmasını sağlar.Bunun sadece sanatla sınırlı kalmamasını hayatınızın her alanına yayılmasını diliyorum.

2014 yılında kendi adıma sanatın içinde daha çok olacağımı biliyorum.Kafamda olan bir takım düşüncelerimi hayata geçirmek istediğimi de biliyorum.Zaman bana bunları gerçekleştirmek için müsade ederken ben de çabalıyacağım.Çabaladıkça mutlu olduğumun farkına varıyorum.Mutluluk,elimizi uzatıp yakalayacağımız yerdedir.Zaman ise onu nasıl yakalayacağımızı öğretiyor.Siz yeterki isteyin.

2014 isteklerinizin gerçekleştiği bir yıl olsun emi...

İyi yıllar...

NOT 1 :
Kendime aldığım yeni yıl hediyem.Siz de benim gibi kendinizi şımartmaktan çekinmeyin


NOT 2 :
Hediyemi açtım.İçinden çıkan;



Şu an dinliyorum.
( 01/01/2014-saat 15:00 )

29 Aralık 2013 Pazar

''MÜZİKSİZ EVİN KONUKLARI'' OYUNUNA DAİR...


MÜZİKSİZ EVİN KONUKLARI


 Çalışmak için başka yere gidecek olan baba,iki çocuğunu (ileriki zamanlarda kendisinin de uzun süre görmediğini anlayacağımız) annesine bırakmak üzere onun evinde.Çocuklar salonda beklerken baba da konuşmak üzere annesinin odasında.Çocuklar bıcır bıcır.Oyunun başından sonuna kadar küçük çocuğu oynayan sanatçıya bayıldım.Güzel bir oyunculuk sergiledi.Ele avuca sığmayan bir afacan.


Babanın,çocukların burada kalmasını sağlamak için çok çaba harcadığına şahit oluyoruz.Babaannenin evde uyguladığı kuralları var.Katı kurallar...Uyulmalı...Her şey onun istediği gibi olmalı...

Salonda gürültü yapan çocukları susturmak için ikide bir annesinin odasından çıkan babanın çaresizliğine şahit oluyoruz.Ne yapıp edip iki çocuğun burada kalmasını annesine kabul ettirmek için çırpınıyor.


Bu arada çocukların da sevdiğini anladığımız hala eve geliyor.Engelli...Ama şeker gibi.O da bıcır bıcır...O çocukları,çocuklarda onu seviyor.Hala,harika bir oyun çıkardı.


En nihayet babaanne odasından dışarıya çıkıyor.Sert,dediğim dedik,korkulan,vazgeçilmez kuralları olan babaanne...Bir ayağını sürüterek yürüyen,geçmişte yaşadıklarının etkisinden kurtulamamış anne,babaanne.Bu kadar katı kurallara sahip olmasına kızdım.Geçmişte yaşanılanlar her ne kadar kötüyse kötü,sevgi denilen şeyi elinden almış.Ama kırıntılarının kaldığına ve canlandığına ileriki sahnelerde şahit oluyoruz.Bu beni biraz teselli etti diyebilirim.Yoksa hala,baba ve amcanın yaşadıkları beni darma duman etti.Hele hala...Ahhh...

Oyun içerisinde geziye ve günümüzün yolsuzluk olaylarına küçük ama oldukça yerinde gönderme yaptılarlar.Bayıldım.Oyunun gidişatını değiştirmeyen olayların içinde olan insanların anlayabileceği (yani herkesin) vurgulamalar...


Sevgisiz bir hayat düşünmek o kadar zor ki.Allahaşkına ilk önce kendinizi sonra da en yakınlarınızdan başlayarak cemberinizi genişletin.Sevgi varsa hayat yaşamaya değer.Yoksa...

Salonda uzun süre açılmayan radyoyu açalım ve harika müzik sahneden seyircilerin oturduğu koltuklara doğru yayılsın.İçimizde acılar dans ederken mutlu olmanın verdiği hazla sanatçıları alkışlamaya hazırlanalım.Alkışlar,alkışlar...

Emeği geçen herkese teşekkürler.


TİYATRO KARE


MÜZİKSİZ EVİN KONUKLARI

Eser       :Neil SİMON 
Çeviren ve Yöneten :Nedim SABAN 
Dekor    :Savaş DİNÇEL 
Kostüm :Serpil TEZCAN 

OYUNCULAR : 

Serpil TAMUR 
Özge ÖZDER 
Abdül SÜSLER 
Asuman ÇAKIR 
Emrah DÜZKAYA 
Selim SEZİN 
Abdullah SEMERCİOĞLU 




İLETİŞİM: 

PROFİLO KÜLTÜR MERKEZİ
Cemal Sahir Cad. No:33 
Profilo Alışveriş Merkezi 
Mecidiyeköy / İSTANBUL 

Faks : 0212 243 44 86 
E-Posta : info@tiyatrokare.com.tr

NOT :
Fotoğraflar tiyatro kare'nin aşağıdaki internet sitesinden alıntılanmıştır.
http://www.tiyatrokare.com.tr/

En alttaki iki fotoğraf bana aittir.

27 Aralık 2013 Cuma

''SÜRPRİZ'' OYUNUNA DAİR...


SÜRPRİZ


Geçmişe takılıp kalmak...Hayatınızın her anını nasıl da etkiliyor.


Oyunda,çok küçük yaşlarda babası tarafından terkedilmiş ve dolayısiyle tüm hayatı etkilenmiş bir kadını izliyorsunuz.Babası neden terketmiş bir ipucu yok.Oyun içerisinde de bulamıyorsunuz.


Kadın (Seda Türkmen),sevgilisiyle problem yaşarken gerçek ve hayâl arasında da gidip gelmeye başlıyor.Ardından iş yerinde sorunlar,evde artan sorunlar,sorunlar...
Ayrılık...


Adam (Aziz Caner İnan) bana,kadının yaşadıklarını anlamayan,anlamaya çalışmayan bir erkek duygusunu hissettirdi.Bu duyguyu güzel yansıttığını düşünüyorum.
Kadının,iş arkadaşıyla (Iraz Yöntem) beraber dağıttıkları geceye bayıldım.O an ki paylaşımlar,ne kadar doğaldı.
Hayâl dünyasında ki bıcır bıcır olan kadını (Defne Halman) daha önce Kenter Tiyatrosunda izlemiş ve kendisine bayılmıştım.Aynı duygular bu oyunda da sözkonusu.


Dekora bayıldım.Evimizin salonu gibi bir yere hem evi hem ofisi hem de hayâl alemi çok güzel yerleştirilmiş.Hele salonun bir köşesinde ki ayakkabı kutusu hoştu.


Ben,Sami Berat Marçalı'nın oyunlarını seviyor ve keyifle izliyorum.Bu genç adamı kutluyorum.
Ne bileyim,gidin oyunu izleyin ve kendi yorumunuzu yapın.


SÜRPRİZ

İKİNCİKAT

yazan/yöneten/konsept :sami berat marçalı 
yrd yönetmen :gizem bentürk 

OYNAYANLAR :
seda türkmen 
aziz caner inan 
ıraz yöntem 
defne halman 

reji asistanı :mine taşar 
müzik.        :bi aralık 
efekt           :özgür özgencer 
teknik uygulama  :eren çiğdem 
fotoğraf/afiş :gizem bentürk,alp babür 
video           :ali tansu turhan 

süre 90’ 


ADRES :

ikincikat-istiklal asmalı mescit mh. 
olivya geçidi sk. no:1 
olivya han kat:2 
istiklal|beyoğlu 

ikincikat-karaköy 
emekyemez mh.sarı zeybek sk. 
demirci fettah çıkmazı no:2 kat:2 karaköy|beyoğlu 

sekizincikat istiklal cd. 
No:108 aznavur pasajı kat:8 galatasaray|beyoğlu 

TELEFON : 
05İKİNCİKAT (0 545 462 45 28) | 0544KARAKÖY (0 544 527 25 69

e-mail: ikincikattayiz@gmail.com 

web: www.facebook.com/iikincikat | www.twitter.com/ikincikat

NOT 1:
Fotoğraflar İkincikat'ın aşağıdaki internet sitesinden alıntılanmıştır.
http://ikincikat.org/

NOT 2:
Aşağıda bu haftanın ve 2014 ün ilk haftasının proğramı var.Bir tane seçip gidin derim.



26 Aralık 2013 Perşembe

İKİNCİKAT TİYATRO


TARİHİ BİNADA GENÇ BİR TİYATRO


Kendilerini alternatif tiyatro olarak tanıtan tiyatrolar içerisinde ilk gözağrım olan bir tiyatrodur,İkincikat.
İzleyicisi olmam "Limonata" oyunuyla başladı ve sonrası geldi...
Çatı,Yalnız batı,Aut,Korku tüneli,Yalnızlar klubü,Disosya,Barselo,Süpriz....

İzleyici koltuğunda belki de aklınızın ucuna gelmiyecek sanatçılarla birlikte yan yana güzel oyunlar izledim.TV ekranlarından tanıdığımız,sevdiğimiz sanatçıları İkincikat sahnesinde izleme olanağı buldum.Harika oyunları yazan,yöneten ve sergileyen yeni oyuncularla İkincikat'ın sahnesinde tanıştım.Hayran oldum.
Böylesine küçük tiyatrolarda ses getiren büyük oyunların oynandığını gördüm.Kimi zaman içimi dağladılar kimi zaman kahkahalara boğdular oynadıkları oyunlarla.
İkincikat tiyatroyu sevdim.Onu sevmemle birlikte diğer alternatif tiyatrolara gitmem başladı.Ahhh bir de baktım ki beyoğlunda bir dolu alternatif tiyatro var.Zaten sevdiğim beyoğlunu daha çok sevmeye başladım.
Hepsinde ayrı ayrı çok güzel oyunlar sahnelenmeye devam ediyor.

"Süpriz" oyununu izlemek üzere cumartesi akşamı,kapanacak olan mekana ilk mutluluğumun kokusunu bulmak üzüntüsüyle gittim.Bir oyunu bu sahnede son kez izlemek istedim.Burası da anılara karışacak...Mutlu olunan anılara...
Ama sanmayın ki İkincikat,bu binayla birlikte yok oluyor.Hayır.İkincikat-karaköy ve Sekizincikat'la devam ediyor.Güzel oyunları bu mekanlarda izlemeye devam edeceğiz.

Tiyatro her zaman vardı.Olmaya da devam edecek.

ADRES :

ikincikat-istiklal asmalı mescit mh. 
olivya geçidi sk. no:1 
olivya han kat:2 
istiklal|beyoğlu 

ikincikat-karaköy 
emekyemez mh.sarı zeybek sk. 
demirci fettah çıkmazı no:2 kat:2 karaköy|beyoğlu 

sekizincikat istiklal cd. 
No:108 aznavur pasajı kat:8 galatasaray|beyoğlu 

TELEFON : 
05İKİNCİKAT (0 545 462 45 28) | 0544KARAKÖY (0 544 527 25 69

e-mail: ikincikattayiz@gmail.com 

web: www.facebook.com/iikincikat | www.twitter.com/ikincikat

25 Aralık 2013 Çarşamba

GÜNLER GÜNLERİ,SANAT SANATI KOVALARKEN


HAFTASONU

Soğuk demeden evden çıktım.Kendime göre bir proğram yapmıştım,uygulamaya çalışacağım.
Koşuşturma...
Bu yılın son koşuşturması...
Hafta içi annem amaliyat için hastaneye yatacak,yanında olacağım.Bu yılı öylece bitirip yeni yıla,yeni beklentilerle kapı aralayacağım.

Her insanın yalnız kalmak istediği anlar vardır ya işte o durumdayım.Bu anlarımda yürümeyi severim.Yürümeler arasında tüm duyu organlarımı sanatla meşgul eder,düşüncelerimi sanatla dinlendirmeyi severim.Hafiflerim.Bunu hissetmemek mümkün değil.Adımlarım ne kadar hafif ve adeta uçar gibi oluyor.


Hem dinlenme hem de tiyatro öncesi Özsüt'e uğrayıp sade Türk kahvemi keyifle içiyorum.Kahve keyfinden sonra kendimi kalabalığa bırakıp kısa bir süre de olsa içerisinde kaybolmak istiyorum.
Kayboluyorum...
Ayaklarım beni,tanıdığı yer olan küçük sahneye götürüyor."Kalpak" oyununu izleyeceğim.Bilet almama neden oyunculardan birinin Suna Selen olmasıydı.Oyun hakkında hiç bir bilgi edinmeksizin balıklama atlamıştım.Aldığı büyük büyük alkışları hak etti diyorum.

Tiyatro çıkışı dudaklarımın yayıldığını hissettiğim bir yüzle kendimi kalabalığın akışına tekrar bırakıyorum.Kitap-kafelerden kalabalığın uğultusuna karışan müzikler eşliğinde yürüyorum.Tanıdık bir sokağın yanından geçerken hemen oraya yöneliyorum.Biraz yürüdükten sonra her zaman geldiğim Akademililer Galeride"Kağıt işler" isimli bir karma serginin içinde buldum kendimi.











Gezecek galeri çok ama asmalımescitte sofyalı sokakta bulunan Otta'ya karnımı doyurmak üzere tünele doğru yürüyorum.Tam köşe başında Ziraat Bankası Tünel Galeri var.Ressam Serdar Toka ve Mehtap Pazarlıoğlu Bingöl'ün resim sergilerini de geziyorum.






Şimdi sıra İkincikat'ta "süpriz" oyununu izlemeye geldi.Bu mekanda izleyeceğim son oyun.Bina butik otel olacakmış.Yeni yılla birlikte İkincikat,yok artık.Tabii ki İkincikat-karaköy ve Sekizinci kat devam ediyor.Eski ve yeni oyunlar buralarda sahnelenmeye devam edecek.


Tiyatro çıkışı kendimi hem kalabalığa hem de gecenin karanlığına bıraktım.Ara sokaklarda güzel bir pub'a girip farklı bir marka bira istiyorum.Tadı hoşuma gitti ve aynı birayla devam ediyorum.Gece yeni başlıyor,sabaha daha çok var.Buradan sonra gideceğim yere karar veriyor ve gecenin karanlığında kayboluyorum.
İyi eğlenceler...

....
....




Uyanmam öğle saatlerini buldu.Doğruca Profilo Kültür Merkezine (Profilo Alış-Veriş AVMde) gittim.Tiyatro Kare'nin "Müziksiz evin konukları" oyunundan önce kafede güzel bir kahvaltı keyfi yaptım.Daha sonra da oyunu zevkle izledim.Bu yılı tiyatro açısından bu oyunla noktalıyorum.
Oyun sırasında rahatsız olduğum bir hususuda belirtmek istiyorum;Oyun esnasında telefonlarına bakan izleyiciler,karanlıkta telefon ışığının diğer izleyicileri rahatsız ettiğini bilsinler.İzleyiciler bu konuyu bir düşünsünler derim...


Evime gitmek arzusuyla haftasonumu burada noktalıyorum.

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.

24 Aralık 2013 Salı

"KALPAK" OYUNUNA DAİR...


KALPAK




Oyun,İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde bir evde yaşananları ele alıyor.Erkekler savaşta.Geride sadece kadınlar var.Savaş zamanı...Hayat zor geçiyor.


Bir rus askerinin eve saklanması ve ev halkı tarafından farkedilmesiyle oyunun seyri değişiyor.İnsanın çevresiyle,kendisiyle olan savaşına da şahit oluyorsunuz.


Yalnız dekor,beni yordu diyebilirim.Ne bileyim biraz daha sade olsa iyi olmaz mıydı?


Suna Selen'e bayıldım.Siz çok yaşayın emi...


NOT: 
Fotoğraflar İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun internet sitesinden alıntılanmıştır. 
Alttaki iki fotoğraf bana aittir.


KALPAK 



İSTANBUL DEVLET TİYATROSU 

Yazan.    :VERA KISSEL 
Çeviren.  :YÜCEL ERTEN 
Yöneten  :ALİ ATİLLA ŞENDİL 

OYUN EKİBİ 
DEKOR TASARIM. I:BEHLÜLDANE TOR 
GİYSİ TASARIMI     :SENA PINAR SUM   
IŞIK TASARIMI.       :ÖNDER AY 
MÜZİK DİREKTÖRÜ:HAKAN ATEŞ 
YÖNETMEN YARDIMCISI:SENEM CEVHER 
ASİSTAN                  :TUBA KARABEY 
SAHNE AMİRİ.          :MESUT DALAZ KONDÜVİT.               :ANIL GÜRİPEK 
IŞIK KUMANDA         :KAAN EMAN 

OYUNCULAR :
MİNE TÜFEKÇİOĞLU 
İPEK BÜYÜKAKIN  
KUTAY ŞAHİN 
MEHLİKA BALKAN 
SEVİNÇ EROL 
SUNA SELEN 
TUBA KARABEY 

1 perde | 1 saat 20 dakika

ADRES: 
İstanbul Devlet Tiyatrosu 
Mete Cad.Necip Akar İş Merkezi No:26 Taksim/İstanbul 

Rezervasyon ve Toplu Satış:0212-292 39 00/111 
Basın Tanıtım:0212-292 39 00/109 
 Öneri Dilek ve Şikayetleriniz:0212-293 61 61/5 
Şişli Cevahir Sahnesi Gişe:0212-380 12 38 
Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi Gişe:0216-465 88 21 
Harbiye Kenter Tiyatrosu:0212-296 09 36 
Taksim Gişesi:0212-245 25 90 
Üsküdar Tekel Sahnesi:0216-532 02 03Küçükçekmece DT Sahnesi:0212-424 24 19 
Küçük Sahne:0212-244 52 56 
 

e-mail:bilet@istdt.gov.tr 

İnternet adresi: http://www.istdt.gov.tr/