26 Nisan 2013 Cuma

''HERKESİN BİLDİĞİ SIRLAR'' OYUNUNA DAİR...

''HERKESİN BİLDİĞİ SIRLAR'' OYUNUNA DAİR...






Evlilikleri bitmek üzere olan karı-kocanın kendi aralarında yaşadıklarını kimi zaman üzülerek kimi zaman kahkahalarla izledim.Herkesin kendi hayatından parçalar bulabileceği güzel bir oyundu.Keyifle ve heyecanla izledim.Dekora,ışığın dozuna,hele cama vuran yağmur damlalarına ve çalınan müziklere bayıldım.





İki oyuncu rollerinin hakkını verdi diye düşünüyorum.Birbiriyle uyumlu,hoş bir oyun çıkarmışlar.Nitekim oyunun sonunda aldıkları o uzun alkışlar da bunu gösteriyordu.





Yazan :Yavuz ÖZKAN
Yöneten :Hidayet ERDİNÇ
Dekor Tasarımı :Ethem ÖZBORA
Giysi Tasarımı :Medine YAVUZ
Işık Tasarımı :Serhat AKIN
Yönetmen Yardımcısı:Elif ERDAL
Asistanlar :Alayça ÖZTÜRK-Yaşar BÜKER

OYUNCULAR:
Adam :Burak ŞENTÜRK
Kadın:Ebru UNURTAN

Sahne Amiri :Mesut DALAZ
Kondüvit :Zeynep DAĞARSLAN
Işık Kumanda:Hakan ÇAĞLA


İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
KÜÇÜK SAHNE
(BEYOĞLU/ATLAS PASAJI İÇERİSİNDE)




NOT:
Fotoğraflar İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun internet sitesinden alıntılanmıştır.


İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

ADRES:
İstanbul Devlet Tiyatrosu
Mete Cad.Necip Akar İş Merkezi No:26 Taksim/İstanbul

Öneri,Dilek,Şikayet Hattı:0212 293 61 61/ 5
Tel:0212 292 39 00/111
Fax:0212 293 73 22
e-mail:bilet@istdt.gov.tr

İnternet adresi: http://www.istdt.gov.tr/

21 Nisan 2013 Pazar

BALKONUMDA İKİ GÜVERCİN 1

BALKONUMDA İKİ GÜVERCİN 1




İlk önceleri önemsemedim,sesimi çıkarmadım.Daha sonraları ise ne yaptıysam olmadı,gitmediler.Balkonumun her tarafına sıçtılar.Apartmanın dış cephesi boyandı,balkonlarda dahil ama bir gün dahi temiz kalmadı.Her tarafını batırdılar.


Birbirlerine kur yapmalar derken bir de baktım köşeye çalı-çırpı toplamışlar.Dağıtamadım...Kıyamadım...Ertesi gün baktığımda bir tane yumurta vardı yuvalarında.Ehhh gittim yem aldım.Her gün bir avuç yem koyuyorum,tabii bir kap da sularını yeniliyorum.





Bir gün sonra baktığımda yumurtaları iki tane yapmışlardı.Şimdi ikisi ortaklaşa yumurtaların üzerine yatıyor.18-19 gün sonra yavrular çıkar dediler,bekliyorum.5 gün oldu.Sıcaklar başlamadan yavrularını büyütüp giderler diye düşünüyorum.Balkonum ne hale geldi Allahaşkına.

20 Nisan 2013 Cumartesi

KAZAEN (BEYOĞLU'NDA ÇARPIŞMALAR) OYUNUNA DAİR...

KAZAEN (BEYOĞLU'NDA ÇARPIŞMALAR)OYUNUNA DAİR...





Benim gibi Beyoğlu'nu her şeyiyle sevenler Tiyatro Pera'da oynanan bu oyuna bir gitsin derim.Beyoğlu'nu tanımak sadece İstiklal'de yürümek değildir.Tabii bu bölgeyi herkesin herşeyiyle tanıması gerektiğini de söyleyemeyiz.Ehh o zaman oyunu seyredin derim,tanımadığınız kısımları da kafanızda bu şekilde canlandırın.





Belki zaman zaman değişik ortamlarda karşılaştığınız ve umurunuzda olmayan kişilerle burada da karşılaşıyorsunuz.Oyun,bu insanları neden umursamadığınızı sorgulamanıza neden oluyor diye düşünüyorum.Bu hayatın içerisinde yaşıyorsak bunlara gözümüzü kapatamayız ki.


İlk başlarda yüksek sesli müzik beni oldukca rahatsız etse de Beyoğlu'nu sanatıyla,kültürüyle,konseriyle,eğlencesiyle ki arka sokakları da dahil tanıyan ve yaşayan biri olarak olduğu gibi verdikleri düşüncesi ağır bastı.Beyoğlu'nda belirli bir saatten sonra müzikler birbirine karışmıyor mu,Allahaşkına?Zaten o saatten sonra kimin umurunda;konserde değilsiniz ki!





Ben,Tiyatro Pera'yı sevdim.Gerçi bununla birlikte 3 oyun izleyebildim ama belirli bir çizgisi olduğunu her oyunuyla belli ediyor.Diğer seyrettiğim oyunlarında da belli bir dönemi ele alıp güzel bir şekilde seyirciye geçirmişlerdi.Tiyatro Pera'nın beni de sabit izleyicileri arasına kattığını rahatlıkla söyleyebilirim.Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.





KAZAEN (BEYOĞLU'NDA ÇARPIŞMALAR)

Yazan-Yöneten:Nesrin KAZANKAYA Dramaturgi :Şafak ERUYAR
Işık :Yüksel AYMAZ
Dekor-Kostüm :Nilüfer MOAYERİ
Yön.Yrd :Zeynep ÖZDEN
Oynayanlar :Mehmet ASLAN,Nesrin KAZANKAYA,Linda ÇANDIR,Zeynep ÖZDEN,İlker YİĞEN,Bahar KARAOĞLU Asistanlar :Evrim ARTUT,Gökçe Burcu ZÜMRÜT


TİYATRO PERA ADRES:

Sıraselviler Cd.No:26 Taksim/İSTANBUL Tlf:0212 245 44 60
E-POSTA:pera@tiyatropera.com
E-MAİL:info@tiyatropera.com


NOT1:
Tiyatro Pera'nın internet adresini bir ziyaret edin isterseniz;
http://www.tiyatropera.com/


NOT2:
Fotoğraflar Tiyatro Pera'nın internet sitesinden ve diğer sitelerden alıntılanmıştır.

17 Nisan 2013 Çarşamba

''NE GÜZEL ŞEY SENİ HATIRLAMAK'' OYUNUNA DAİR...

''NE GÜZEL ŞEY SENİ HATIRLAMAK'' OYUNUNA DAİR...




''Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti....
Parmakların ucunda kılan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak
koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair''
(Nazım Hikmet)





Başlıkta ''... oyununa dair'' desem de bu bir gösteri;şiir gösterisi.Tek başına şiir dinletisi de diyemiyorum çünkü içerisinde görsellikte var.İki güzel sesli büyük oyuncunun seslendirdiği şiirlerden aldığınız tad doruklarda.Sanatçılar şiirin yansıttığı elemi,kederi,mutluluğu,sevinci,üzüntüyü,heyecanı,özlemi size öyle bir geçiriyor ki aynı duyguları oturduğunuz yerde hissediyorsunuz.Kimi yerde gözlerimi kapatıp şiirin akışına kendimi bıraktım.Hapishane kapılarının gıcırtısı,zincirlerin şangırtısı...İçinizde fırtınalar koparken şiirin güzelliği sizi alıp başka diyarlara götürüyor.





Bir insanın düşüncelerinden neden korkulur,anlayamıyorum.Düşünceler mahkum edilemez.Geçmişte yaşanan şeylerin farklı versiyonunu günümüzde de yaşıyoruz.Canım ülkem,düşüncelerin özgürce söylendiği günleri ne zaman yaşayabileceğiz?





Bir sohbet proğramında Zeliha Berksoy,Nazım Hikmet hapisteyken şiirlerini yazıp gönderdiği veya gizlice verdiği insanlardan bazılarının o zaman ki dönemde korkup yok ettiklerini ama bazılarının da korkmayıp çoğalmasını sağladıklarını söylemişti.O bszıları yüzünden bir kısım şiirlerinden mahrumuz demişti.İçim nasıl da sızlamıştı.





Gösteride erkek oyuncu şairi,kadın oyuncu da onun yaşamına giren kadınları ifade eder.110 yaşındaki ustanın şiirleriyle onu analım,ne dersiniz?…





NE GÜZEL ŞEY SENİ HATIRLAMAK

DELET TİYATROLARI KÜÇÜK SAHNE
(Beyoğlu/Atlas Pasajı içerisindedir)

YAZAN : Nazım HİKMET
YÖNETEN : Metin BELGİN
DEKOR TASARIMI : Ethem ÖZBORA
GİYSİ TASARIMI : Şirin DAĞTEKİN YENEN
IŞIK TASARIMI : Önder AY
YÖNETMEN YARDIMCISI: Hidayet ERDİNÇ
REJİ ASİSTANI : Nimet İYİGÜN
ASİSTANLAR : Nurten İNAN,Zehra UZUNALİ

OYUNCULAR :Metin BELGİN,Hümay GÜLDAĞ BELGİN

ÇELLİST :Jülide ALPERGİN


NOT1:Devlet Tiyatrolarının oyunlarını aşağıdaki internet sitesinden takip edebilirsiniz;http://www.istdt.gov.tr/

NOT2:Fotoğraflar Devlet Tiyatrolarının internet sitesinden alıntılanmıştır.


Soru ve sorunlarınız için adresimiz:

ADRES:İstanbul Devlet TiyatrosuMete Cad. Necip Akar İş Merkezi No: 26 Taksimİstanbul

Öneri, Dilek, Şikayet Hattı:0212 293 61 61/5

Tel:0212 292 39 00/111

Fax:0212 293 73 22

e-mail:bilet@istdt.gov.tr


NOT3:
Nazım Hikmet'in Yapı Kredi Yayınlarından ''Ne Güzel Şey Seni Hatırlamak'' şiir kitabı çıktı.İçerisinde de Genco Erkal'ın seslendirdiği şiirlerden oluşan 4 CD yer alıyor.

16 Nisan 2013 Salı

FOUR SEASONS ~ VİVALDİ

FOUR SEASONS ~ VİVALDİ


Bu aralar sürekli dinlediğim müziktir.
Siz de dinlemek ister misiniz?


13 Nisan 2013 Cumartesi

EMEK SİNEMASI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ

EMEK SİNEMASI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ





Geçen pazar (07 Nisan) günü ''Emek Sinemasının yıkılmasını Protesto'' etmek için toplanan kalabalığın başına ne geldiğini görsel ve yazılı basından görmüş veya okumuşsunuzdur.Kalabalığın yaşadığı o berbat durumu yaşamak bana ve ablama da nasip olacaktı ama az bir zaman farkıyla kaçırmış olduk.Saat 15:30 da şişli Blackout Sahnesine ''yok böyle bir kız'' tiyatro oyunu için gitmiştik.Oyundan çıkıp Cevahir AVM'nin önünden metroya binip taksime gelmemiz saat 18:00 i geçmişti.İstiklal'den yavaş yavaş Emek Sinemasına doğru yürürken(o her zaman ki kalabalığı düşünün)ailesiyle,sevgilisiyle,arkadaşıyla v.s. yürüyen insanlar sağa sola kaçışmaya başladı.Biz de önünden geçmekte olduğumuz pasajın içine girdik,birçoklarının yaptığı gibi.Ondan sonra da kaçışan insanları ve arkasından gelen panzehirin su fışkırtmasını gördük.Pasajın karşısında ki mağazaların kepenk indirdiklerini gördük.Haklı olarak pasaja sığınan çocuklu aileler söyleniyordu;çocuklar neden düşünülmüyor diye.Bir süre bekledikten sonra pasajın arka kapısından arka yola çıktık.Orası daha bir kalabalıktı.Şimdi bir çoklarınız beni kınayabilir ama Emek Sineması önüne gitmekten vazgeçip kapalı bir mekana attık kendimizi.Ablam kahvesini,ben de biramı içerken bu konuyu konuştuk.





Emek Sinemasının AVM olacağı söyleniyor.Bunun için bir tarih yok edilir mi?İstiklal'e gidenler Demirören AVM'yi görmüştür.Ne o şimdi?Öyle olunca tarih mi korunmuş oluyor?Önünden geçerken tarihi bir mekanın önünden geçiyormuş hissine kapılamıyorum.Hele içine girdiğimde tüylerim diken diken oluyor.Emek Sineması da yıkılıp yerine aynı durumda bir bina dikilecek.Aman Allahım adım başı AVM yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Ülkemizde yeni ve büyük sahneler açma yerine olanın da bir bir yıkılmasına göz yumuluyor.İstanbul 2010 kültür başkentiydi biliyorsunuz.Şu ana kadar o tarihten önce olanlara artılar mı eklendi?Sanat adına başımızı döndürecek şekilde yeni yeni yerler mi açıldı?





Lafta tarihimize sahipleniliyor ama uygulamada hayır.Geçmişin ileri kuşaklara da iletilmesini sağlayan bu tarihi binalar yıkılmamalı.O binaların tarihi dokusunu bozmadan sağlamlaştırıp,günümüze uyacak şekilde düzenlemer yapacak dünyaca tanınan mimarlara sahibiz.Onlara gereken düzenlemeler yaptırılabilirdi.Cüneyt Özdemir yazısında Londra'da aynı Emek sineması gibi eski bir yapının düzenlenip nasıl faal duruma getirildiğini anlatıyor(http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikalyazar&articleid=1129183&yazar=cuneyt-ozdemir&categoryid=77).Öyle bir şey burada da uygulanabilirdi.Bilemiyorum,hala fırsat var diye düşünüyorum.





Büyüklerimiz geçmiş tarihimize(Atatürk öncesi)sahip çıkıyorlar.Bunu konuşmalardan anlıyoruz.Tarihi binalar tek tek bu şekilde gidiyorsa tarihten ziyade geçmişteki o güç özleniyor olmasın diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.Hani dediğim dedik,astığım astık misali.





Kısacası Emek Sinemasının yıkılmasını istemiyorum.Yoksa bu gidişle tüm tarihi binalar teker teker yıkılacak.İstanbul gibi tarih barındıran bir şehiri AVM'ler ve gökdelenlerden oluşan ruhsuz bir şehir haline getirecekler.


NOT1:
14 Nisanda ''Emek Sineması'' önünde ki toplantıda bulundum.Müthiş bir kalabalık vardı.Sanatçılar konuştu.Yıkım protesto edildi.Hiç bir şey olmadan herkes dağıldı.Bir hafta öncekinde ne oldu da polis insanlara yaşanılmaması gereken şeyi yaşattı.İnsan,sorgulamadan edemiyor.








NOT2:
En alttaki 2 fotoğraf bana ait,diğerleri ise internet sitelerinden alıntılanmıştır(isim yazmıyordu).

12 Nisan 2013 Cuma

EMEL SAYIN KONSERİNDEN

EMEL SAYIN KONSERİNDEN





6 Nisan cumartesi daha önce yaşadığım sitresi yaşamak ve yaşatmak istemediğimden erken saatlerde konser için Bostancının yolundaydık(malum trafik yüzünden).Erken gittiğimiz için konser öncesi Mado'nun keyfini çıkartalım istedik.Tabii pazar günü ''Emek Sinemasının yıkılmasını protesto'' eden gruba yapılanlar yaşanmamıştı.Mado'nun protestoculara tavrını duymamıştık.Bundan sonra bu sevdiğim markayı ben de protesto ediyorum.Hayatımda D&R gibi Mado'ya da artık yer yok.





Bostancı Gösteri Merkezinde yerimize kurulduk.Evet perde açılmadan müzik başladı.''Ah bu gönül şarkıları'' şarkısını söyleyen Emel Sayın'ı görebilmek için bir süre perdenin açılmasını bekledik.Açıldığında ise bir alkış bir alkış.Alkışların sesi şarkıyı bastırdı diyebilirim.Magazinciler fotoğraf çekmek için önümüzdeler.Haspinallah...Hâlâ önümüzdeler.Dayanamadım,hafiften dokunarak ''çekilir misiniz?'' dedim.''Tamam'' dedi ama hâlâ aynı yerde.Bu sefer biraz sert dokunup sinirli bir şekilde ''çekil sizi seyretmeye gelmedik buraya'' dedim.Başka tarafa gitti.Bileti önden alırsın bir dert ortalardan alırsın bir başka dert.Allah Allah...








Sevdiğim şarkıları arka arkaya ne güzel okudu.İlk konuk olarak dünyanın da tanıdığı bir sanatçıyı çağırdı;Serkan Çağrı.Klarneti adeta konuşturdu.Birara seyirciler arasında bulunan Nükhet Duru'yu çağırıp birlikte oynadılar.Konserin 2. bölümünde şarkı söylemek için de davet edildi.Bir zamanlar bomba gibi patlayan şarkısı ''Sevda'' yı aynı güzellikte söyledi.Genç kızları çatlatacak şekilde fıkır fıkır,şıkır şıkırdı.





2. bölümün konuklarından bir diğeri ise Gökhan Tepe'ydi.Emel Sayın,yakışıklı prens diye çağırdı.Ortalık inledi.Ablam da bayılırmış.Bu konser vasıtasıyla öğrenmiş oldum.''Tanrı istemezse'' isimli şarkıyı söyledi.





Güzel bir Türk Sanat Müziği Konseriydi.Çoğunlukta sevdiğim şarkılardı.Orkestrayı yöneten Selçuk Tekay'ın bestelerinden de seslendirdi.





Bir başka Türk Sanat Müziği konserine gelmek üzere Bostancı Gösteri Merkezinden ayrılıp eğlenceye devam etmek üzere Beyoğlu'na doğru yola çıktık...


NOT:Fotoğraflar bana aittir.Pek güzel çekememişim ama idare edin işte.














11 Nisan 2013 Perşembe

ORHAN KEMAL MUZESİ

ORHAN KEMAL MUZESİ





6 Nian cumartesi gündüz yapacaklarımız içerisine Orhan KEMAL Müzesi'ni de ekledim.Sevdiğim bir yer olan Beyoğlu ve Cihangir bölgesinde bu müzenin olduğunu ''SYHN''ın bloğunda ki bir yazısından( http://seyhandan.blogspot.com/2013/03/cihangir-sokaklarnda.html)öğrenmiştim.Gerçi yazıda sadece ismi geçiyor ve daha sonra yazacağını belirtiyordu ama sanırım ondan önce davranıyorum.SYHN hâlâ yazmadın ama.


Hiç kimseye sormaksızın rahatlıkla bulabileceğiniz yerde.Gerçi sorsanızda yanıt bulamıyabilirsiniz.Sokağı biliyorlarda,o sokakta Orhan KEMAL Müzesi olduğunu bilmiyorlar.''Gözünü seveyim,o sokakta bir müze olduğunu da bilin,benim gibi soran çıkabilir belli mi olur'' dedim.Merak edip de şu müzeyi bir de ben göreyim demişler midir?


Haftasonu ablam misafirimdi.Dolu dolu bir proğramımız vardı ama misafir kim olursa olsun proğramın içerisine muhakkak müze,sergi gezmeleri de ekliyorum.Hep misafirin isteği olacak diye bir kural yok ya!Ben ona-o bana uyacak ve herkes memnun bir şekilde eve dönecek,değil mi ama?





Orhan KEMAL Müzesi'ni gezerken hakkında yeni şeyler öğreniyor,günlük hayatta kullandığı bir çok eşyayı yakından görme şansına sahip oluyorsunuz.





Gereksiz şeyler yüzünden hapis yatması,yaşadıkları size tanıdık gelecek.Her devirde aynı şeylerin benzeri,kişi isimleri değişerek hep yaşanmıştır.Bu duruma uygun olan bir lafı şu an ismini hatırlayamadığım biri ''Tarihten ders alınmış olsaydı tarih tekerrür etmezdi'' şeklinde söylemiş.Aynı şeyleri üç aşağı beş yukarı benzer şekillerde yaşıyoruz.





Mektuplarını,duvarda ki yazıları okuyun,içinizin cızz ettiğini hissedeceksiniz.Müzeden bir kaç fotoğraf paylaşıyorum,gerisini de ziyaret edip siz görün.





Buraya kadar gelmişken biraz ilerisinde ki ''Masumiyet Müzesi'' ne de uğrayabilirsiniz.

Not1:

ADRES:Akarsu caddesi No:30 Cihangir 34433 İstanbul/Türkiye
(Taksimden sıraselviler caddesiine girin.Alman Hastanesini geçip İlkyardım Hastanesinin karşısında ki yola değil biraz ilerisinde ki yola girin.Biraz ilerleyince sol kol üzerinde müzeyi göreceksiniz.)

TELEFON:0212 292 92 45-0212 252 88 38

WEB ADRESİ:www.orhankemal.org

EPOSTA:info@orhankemal.org

Müzeye giriş ücretsizdir.


NOT2:

Yukarıda ki fotoğrafların tamamı bana aittir.

10 Nisan 2013 Çarşamba

BAKIŞLARDA Kİ ACI

BAKIŞLARDA Kİ ACI




Çok önceleri başladığım ve sonrası sıkılarak bir kenara koyduğum bir resimdi.Uzun bir süre tamamlanmayı bekledi durdu.Dün bitirdim.Keyifle,mutlulukla seyrettim.


BAKIŞLARDA Kİ ACI

acı,sessiz bir şekilde bağırıyor,
insanın içini titreterek.
benden,senden,ondan,...
dördünün gözleri bakana odaklanmış.
ahhh bir şeyler istiyor gibi...
acı,gözlerden fırlarcasına
karşıdakinin yüreğini yakıyor.
benim,senin,onun...

ya o iki çocuk nereye bakıyor?
gözler;masum,mahsun,güzel...
büyüklerde ki acı,daha sinmemiş onlara.
omuzlar,hayatın yorgunluğu altında ezilmemiş.
gözler,çocuğun dikkatini çektiği yerde.

bekleyiş,acıya biraz daha acı ekliyor.
Ahhh yüreğim acıyor...

acı,yüreğe saplanmış,terketmiyor...
(M.YUMRU-08/04/2013)


8 Nisan 2013 Pazartesi

''YOK BÖYLE BİR KIZ'' OYUNUNA DAİR...

''YOK BÖYLE BİR KIZ'' OYUNUNA DAİR...





7 Nisan pazar günü misafirim olan ablamı da yanıma alıp BlackOut Sahnenin yolunu tuttum.''Yok böyle bir kız'' oyununu izlemek için önceden proğramını yapmıştık.Nasıl bir oyunla karşılaşacağımızı bilmeksizin gittik.Öncesi bir araştırmamız olmadı.Benim dizilerle pek ilgim olmadığı için Çiğdem Tunç dışında daha önce izlemiş olduğum biri yok.Ama ablam teker teker kim hangi dizide oynuyormuş sıraladı.Dizileri sıralarken de annemin kulağını çınlatmadan yapamadık.Elinden bırakmadığı uzaktan kumanda aletiyle o ne izliyorsa herkes orayı izliyor ama arada da ''nereyi izlemek istiyorsanız izleyebilirsiniz'' demeyi de ihmal etmiyor.Tabii değişen hiç bir şey olmuyor.Hahahaha...





Ününün doruğunda bir yazar(Ali İl),yeni yazacağı kitabı için uğraşmaktadır ama bir türlü yazamamaktadır.Kitabın bir an önce bitmesi için yayıncısı(Çiğdem Tunç)tarafından ikide bir rahatsız edilmektedir.Konular önermekte ve hatta yazarı işvesiyle,cilvesiyle tahrik ederek erotik bir aşk kitabı yazması için ikna etmeye çalışmaktadır.Yalnız burada Çiğdem Tunç'a ''maşallah'' demeden geçemiyeceğim.Hani taş gibi kadın lafı var ya sanki adeta bunun için söylenmiş.TV de değil de birebir görmeniz gerek,o zaman anlarsınız.





Masal(Neşem Akhan).Gerçek mi,hayal mi?Birdenbire oyunda yerini alıyor.O andan itibaren sizin de kahkahalarınız başlıyor.Neşeli halinden elemli,kederli hale geçişi ne kadar güzeldi.Tabii bu arada yazarın abisini(Murat Ozan) ve yengesini(Ece Kılınç) oynayan sanatçıları da unutmayalım.Bir bütün olarak hem oyunu hem de sanatçıları beğendim.Oyun,bir solukta bitti.





Gidilesi,izlenesi bir oyun.Kaçırmayın derim.Yüzlerimizde tebessümle tiyatroyu terketmek gibisi yok.Siz de yaşayın isterim.


NOT:Fotoğraflar Tiyatro Kedi'nin aşağıda web adresini vermiş olduğum sitesinden alıntılanmıştır.


TİYATRO KEDİ

YÖNETMEN :Damla CERCİSOĞLU / Ece KILINÇ

OYUNLAŞTIRAN :Ece KILINÇ

GÖRSEL TASARIM :Volkan BOZÇALI

IŞIK TASARIM :Celal HİKMET

OYUNCULAR :Neşem AKHAN,Ali İL,Çiğdem TUNÇ,Murat OZAN,Ece KILINÇ


BLACKOUT SAHNE

ADRES :Abide-i Hürriyet Cad.No:211,Black Out Alışveriş Merkezi(BLACKOUT AVM) C Blok Şişli/İstanbul

WEB ADRESİ: htpp://www.blackoutsisli.com


TİYATRO KEDİ

e-mail:info@tiyatrokedi.com

Telefon:0212 257 79 36 - 0212 257 79 37

WEB ADRESİ: http://www.tiyatrokedi.com/

5 Nisan 2013 Cuma

ANLAMIYORUM




ANLAMIYORUM

anlamıyorum.
dikkatle dinliyorum,
yine anlamıyorum.

bir oradan bir buradan,
biraz da su,
al sana güzel bir çorba.

ama ben çorba içmek istemiyorum ki.
(M.YUMRU-05/04/2013)

1 Nisan 2013 Pazartesi

EMEL SAYIN KONSERİNE GELİYOR MUSUNUZ?

EMEL SAYIN KONSERİNE GELİYOR MUSUNUZ?





Türk Sanat Müziği'nin dev ismi Emel Sayın,6 Nisan Cumartesi akşamı Bostancı Gösteri Merkezi'nde "Ah Bu Gönül Şarkıları" adlı konser projesiyle Türk Sanat Müziği sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatacak.Trafik gözümde büyüse de ben,orada olacağım.Bu geceden kendimi mahrum etmek istemediğimden bileti satışa ilk çıktığı günlerde aldım.