27 Mart 2016 Pazar

MUTLULUĞUN RESMİ


KAĞIT,BOYA,FIRÇA VE SU

             Kaldı işte; çayımız bardakta. Çocukluğumuz sokaklarda. Mutluluğumuz kursağımızda. Sevdiklerimiz uzaklarda. Gülüşlerimiz fotoğraflarda…
Cemal Süreya



Temmuz 2015 e emekli olarak girdim.
O kadar yılın yorgunluğunu bir kaç ay hiç bir şey yapmadan geçirdim.
"Yan gel yat beleş Osman" misali.
Arada doğayla başbaşa kalmak için yakın yerleri gezmek için yerimden kıpırdadım.
Sonrası Bodrum'da yaşayacağım evi buldum derken,yeğenin düğünü derken,
kullanacağım eşyaları getireyim derken bugüne kadar resime dair bir şey yapamadım.
Tembellik...

       "Benimsin” demeden önce “seninim” diyebilmeli insan. 
Cemal Süreya


Hava güzel.
Balkonumda saksılara ektiğim kokulu çiçekler.Etrafta ise kuş cıvıltıları müzik orkestrası ayarında.
Daha ne isterim Allahaşkına...
Kağıt,boya,fırça ve su.

       7 ay sonra en nihayet fırçamı elime alabildim.


Fırçada ki boyanın kağıdın üstünde ki suyla buluşmasını seyretmek...
Ne kadar kendi kontrolünüzde bir şey yapsanızda boya bildiği yolda ilerlesin istersiniz.
Siz bildiğiniz yoldan gidersiniz o bildiği yoldan bir de bakmışsınız resim bitmiş.
İşte bunun adı mutluluk.
7 ay sonra resimle buluşmamın fotoğrafı.
Aslında mutluluğun resmidir.

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.
Fotoğraflarda ki çalışmalarım "Çiçek" ve "Portre" isimli suluboya resimlerdir.

13 Mart 2016 Pazar

AHH RESİMLERİN BİR DİLİ OLSA


DUVARDAN YAYILAN ENERJİ


Resim sanatıyla uğraşmayı seviyorum.
Tuvalin karşısına geçip elimde fırça,boyaların içerisinde kaybolmak hoşuma gidiyor.
Bu anlar dünyadan koptuğum anlardır.
Geri planda sevdiğim bir müzik çalar.
Genelde Kerem Görsev'in bir CD'si bana eşlik eder.Müziğin eşliğinde boyaların dünyasında kendime yeni bir dünya kurarken bir kenarda yudumlanmayı bekleyen bir kadeh beyaz şarap ya da viski öylece bekler.Genelde resim bittiğinde bana eşlik etmeleri hoşuma gider.Ne keyiftir ama bitmiş bir çalışmamın karşısına geçip o kadehi yavaş yavaş bitirmek.
Bu anımı kimseyle paylaşmak istemem sadece bana aittir.


Bu bloğu arada sırada da olsa ziyaret ediyorsanız resimle amatörce uğraştığımı biliyorsunuzdur.Resimlerimi kolay kolay paylaşmam.
"Turşusunu mu kuracan?"
deseler de istemediğim insana vermem.
Bir kaç tane nezaket kuralları çerçevesinde verdiğim olmuştur.
Genelde tablolarımı benden bir hatıra kalmasını düşündüğüm sevdiğim insanlara veririm.Bunların içerisinde hatıra olarak yaptığım bir tabloyu almak yerine kullandığım şemsiyeyi tercih eden bile çıkmıştır.Şimdi bu yağmurlu havalarda kullanıp kulağımı çınlatıyor mudur acaba?
Hahahahaha...


Bu yazıda paylaştığım çalışmalarım yakın zamanda evlenen yeğenim ve sevgili eşinin yaşadığı evin duvarlarını süslemesi için verdiklerimdir.Bunların içerisinde kendim için ayırdığım ama onların da aynı ihtimamı göstereceğini düşündüğüm resimlerim de var;
"Balerin çocuk","Papağanlar" gibi.
Benden,onlara hatıra...


Tablolar duvarda farklı bir enerji yayıyor sanki.

       Parka AVM yapılmasın diyen insanlara gaddarca davranışın sonucu yaşananları yansıtan seriden 3 çalışmam..

      Tuvala hapsedilmiş çalışmamın asılı olan duvardan odaya doğru yaydığı güzellik...

    Bu tablo ressam Günseli Ayan'a aittir

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.
En altta ki tablo ressam Günseli Ayan'a diğerleri ise bana aittir.