24 Ağustos 2015 Pazartesi

BIR SUSUN YA...


ALLAH AŞKINA SUSUN


Empati yapmasını bilmiyorsanız en azından bir susun ya...
Susun.

Yakınını kaybetmiş insanların acısını paylaşmasını bilmiyorsanız ağzınızı açıp bir şey söylemeyin.
Susun.

Ciğeri yanan insanların söyledikleri hoşunuza gitmiyorsa orada işiniz ne?
Halay mı çeksinler,göbek mi atsınlar?
Yoksa lütfedip geldiğiniz ve en ön safları işgal ettiğiniz için sizi başlarının üstüne alıp partinizin sloganını mı atsınlar?
Allah aşkına bir susun ya...
Susun.

Gözünden sakınmış,korumuş,kollamış,binbir güçlükle büyütmüş güle oynaya davul zurna eşliğinde sağlıklı bir yetişkin olarak devlete teslim etmiş.
Karşılığında...
Canı yanan onlar,üzülen onlar,paramparça olan onlar...
Bırakın acılarını yaşasınlar.
Yaşadıkları acıyı bir nebze olsun paylaşamıyorsanız bir susun ya..
Susun.

Şehitlik mutluluksa...
O mutluluğu tatmayı çok istiyorsanız...
Sizi tutan ne?
Çoluğunuzu çocuğunuzu toplayıp gidin...
Bunu yapamıyorsanız o zaman bir susun ya...
Susun.
Allah aşkına susun.

NOT :
Fotoğraf bir internet sayfasından alıntılanmıştır.Fotoğrafı çekenin ismi yazmıyordu.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

SENI BEKLEDİĞİNİ BİLMEK


MUHABBET


Bodrum sokağının denize açılan kıyısına götürdüğü ayaklarımı dinlendirmek üzere kıyıda bir yerde oturup hem bira içmek hem de denizin rengini seyretmek...
Kıyıdan itibaren (yanılsama olsa da) sonsuzluğa doğru denizin mavisinin aldığı farklı tonlarını hayalden hayale dalış yaparak seyretmek...
Yoksa inceden inceye hayal dünyama mı giriyorum?

Bu ortamı yakalamışsam içkimi 
(ister bira ister beyaz şarap ister viski isterse rakı olsun) 
içer ve bir güzel de keyfini çıkarırım.
Kimi insan içki muhabbet ister tek içilmez der.
Ben onlardan değilim.
İçkinin keyfini tek de olsam nasıl çıkarırım bir bilseniz.
Muhabbet...
İnsan kendisiyle de muhabbet etmesini bilmeli.
Bunu becerebiliyorsa sorun yoktur.

Sadece ailemle beraber rakı muhabbetini seviyorum.Biz bize...

Bodrum'dan girip Bodrum'dan çıkması güzel olur diye düşünüyorum...
Bodrum'la ilgili güzel paylaşımlara bayılıyorum ve iç geçiriyorum.
Çünkü Bodrum'u seviyorum.
Bodrum'la ilgili hayallerini gerçekleştirmiş insanları okuyunca,görünce,duyunca farklı duygular içerisinde oluyorum.
Bu duygu asla kıskançlık duygusunu içermiyor.Bunu herkes bilsin.

Kendimin de bunu gerçekleştireceğimi biliyorum.
Sonbahar....
Duygular karma çorman...
Ama ne istediğini bilen cinsten.
Duygular güzel...

Duygular sevdiğim müziği dinlerken beni alıp götürdüğü yerde...

Bodrum...

NOT :
Fotoğraf bana aittir.


13 Ağustos 2015 Perşembe

KİTAPLAR KOLİYE YERLEŞTİRİLDİ


GİDECEKLERİ YERDE HIRPALANACAK DERECEDE OKUYANI ÇOK OLSUN EMİ

               
        Heryerden kitap ve dergi çıkıyor

Gitmeme daha var ama yavaş yavaş toparlanıyorum.Eşya eleme işine ise kitaplardan başladım.Şiir,anı ve bana özel kitapları ayıklıyorum.
Diğerleri de şimdiden adı belli olan bir okula gidecek.

          İmzalı kitaplarımı vermemmmm


Uzun yıllar abonesi olduğum,adres değiştirdikten sonra da aboneliği bitirdiğim iki dergi;
Türk Dili Dergisi ve Varlık Dergisi.


Türk Dili Dergisi 1983 de kapatılmıştı.
Daha sonra devlet kapattığı gibi açmış ama derginin bağımsızlığı elden gitmişti.
Son yıllarda kelimenin anlamını siyasi otoriteye göre uydurmasına da şahit olmuşsunuzdur.
Benim abone olduğum dergi tabii ki bu değil.
1983 de kapatıldıktan sonra bağımsızlık ilkesini sürdürmek üzere devletten ayrı kurulan Türk Dili Dergisi'dir.


Zaten o devirde tüm bağımsız kurumlar kapatılmıştı.Tekrar açıldıklarında da hükümette kim varsa onun güdümüne girmiştir.Yeri gelmiş kurumların başına alakasız kişiler getirilmiştir.


            Ehhh bir birayı hak ettim ama.

Varlık ve Türk Dili Dergisini vermekle vermemek arasında gidip geliyorum.Okumak üzere sararmış yapraklarını açarken etrafa yaydıkları koku,enerji artık nasıl tanımlarsanız tanımlayın alınmış yeni bir dergi de,kitap da yok.Yenilerin de illa eskimeleri mi lazım diyebilirsiniz.
Yookkkk...
Öyle bir şey değil.Sararmayla enerjiyle ilgisi yok.
Ya o duyguyu tanımlayamıyorum.
Hani büyük bir heyecanla sevdiğiniz bir şeyi alırsınız da bitmemesi için türlü türlü oyunlar oynarsınız ya...
Ya da sadece benim olsun dersiniz ya...
Paylaşmak istersiniz de vermek istemezsiniz ya...
Neyse göreceğiz.



Aaaa kitaplar arasından yeğen Eren'in tahminen 10 yaşlarında yaptığı resimleri buldum.Dosyalayıp saklamışım.
Bunda da var bir şeyler...

          Resimle ilgili kitaplarımın bir kısmı burada.Bu köşe bana özel bir köşe.

Kitaplarımdan ayrılması zor olacak ama ev yerine okul kütüphanesinde olması okunmaları açısından daha avantajlı olacaktır.En azından okumayı seven bir kaç öğrenci çıkar diye düşünüyorum.
Çıkar değil mi?

        Sanırım okulun Atatürk ile ilgili kitaplığına küçük bir katkı sağlamış olurum.

Kitapları ayırma işlemi on günümü aldı.
Bilim ve Teknik Dergisi (son yıllardaki halini biliyorsunuzdur almıyorum artık) ile diğer bilim dergileri ve yayınları olan kitapları okul için ayırdım.
Seyahat dergilerinin tamamını ise geri dönüşüm kutusuna attım.
Tabii asansör bakımda olduğu için o kadar merdiveni in-çık hiç de kolay olmadı.İyi yoruldum.

         Hemen hemen her oda bu durumdaydı.Aklımı kaybetmedim.:))

Bir ara her taraf savaş alanına döndü.
Kafayı yemeye az kalmıştı.Her taraftan dergi ve kitap çıkıyordu.Bundan sonra kitaplar biraz biriktiğinde en yakın okula götürüp vereceğim.
 
    İlk olarak çalışma odamı tamamladım

     Okula gönderilecek kitaplar tamam

Evin diğer eşyalarını da sadeleştirmeye başlamadan önce bu yorgunluğu üzerimden atmam gerek.
Tatili hak ettiğimi düşünüyorum.
 
        Kendime ara ara böyle keyifli dinlenme anları yaşattım

NOT :
Fotoğraflar bana aittir.

6 Ağustos 2015 Perşembe

ÖNCE GÖZLERİNE DOLDUR TÜM MAVİLİĞİ


SONRA İÇİNE ÇEK DENİZ KOKUSUNU


Blog dünyasında paylaşımlarını severek "okuduğum,baktığım,dinlediğim" birisidir Öykü.Yazılarına bir süre ara verme kararı almıştı.Temmuz ayı itibariyle kendisiyle bizleri tekrar buluşturdu.İyi de etti.

Bazen bir yazı da bazen bir şiir de bazen bir fotoğraf da kendimi bulurum.Beni yazmışlar,
beni çekmişlerdir.Siz kendinizi anlatırken ya doğru kelimeleri bulup cümlenin içerisine yerleştirememişsinizdir ya da o doğru kelimeler cümlenin olması gerektiği yerinde değildir.Kendinizi bir türlü anlatamamışsınızdır.

Öykü'den izin alarak bloğundan olduğu gibi kopyalayıp aşağıda yayınladığım yazıda kendimi buldum.Baştan sona ben...
Pamuklu ve elmalı şekere hâlâ bayılan ben hiç olmadık bir yerde karşıma çıkan elmalı şekeri almış etraftaki bakışlara aldırmaksızın çocukluğumun o güzel anlarını kendime yaşatmıştım.
Hele sonuna bayıldım.
"yolun sonu denız kenarı olsun
 once gozlerıne doldur tum mavılıgı 
 sonra ıcıne cek denız kokusunu"

Buyurun siz de okuyun;

"

kirazları  tak kulagına
parmak  arası terlıklerını gıy
aynaya bakma  cıkarken evden , bırak sacların dagınık kalsın.
gulumse tanımadıgın ınsanlara
ıkı  adım yuru ıkı adım sıcrayıp koş /  aynı  cocuklugundakı gıbı /
kosedekı pamuk  sekercıden  seker  al
yanaklarına dudaklarına saclarına yapıssın sekerın yapıskanlıgı
aldırma

yanından gecen    asabıyetle bakan teyzeye kopar uzat bı parca
ıkı  adım sonrasındakı  dılenen cocugun basını oksa
en sevdıgınden bı sarkı mırıldan
topladıgın gelıncıklerı hıc tanımadıgın bı evın  kapısına ılıstır. 
kuşların pesınden kos
ama ılla bı denız kenarı  bul sonunda
yolun sonu denız kenarı olsun
once gozlerıne doldur tum mavılıgı 
sonra ıcıne cek denız kokusunu

ve şimdi....    "

NOT1 :
İlk fotoğraf bana aittir.

NOT2 :
Alıntıladığım yazı içinde ki fotoğraf Öykü'ye aittir.Kapılarla ilgili fotoğraf serisinden...
Aşağıdaki bloğu ziyaret ederseniz belki size de uyan yazılara rastlayabilirsiniz.Belli mi olur takibe alır her yeni yazılan yazının tiryakisi olursunuz.

http://beyazkedi-silbastanbaslamakgerekbazen.blogspot.com.tr/2015/08/kirazlar-tak-kulagna-parmak-aras.html?m=1


3 Ağustos 2015 Pazartesi

GEZMEK İÇİN BIR KAÇ YER


MADEN DERESİ


Güzel ve hoş bir yer ama çok kalabalık.
Aynı zamanda piknik yeri olarak kullanılıyor.
İki adımda bir yakılan mangalların dumanı hiç de hoş olmayan kokuları ortalığa yayıyor.
Üzerimize sinen kokular ise bizi yolculuk süresince bırakmadı.

            Yeğen Çağrı ve Ablam


Doğayla başbaşa kalacağımızı sanırken kalabalığın içine düştük.Nehir kenarında ki yolda ilerisinin sakin olacağını düşünerek yürüdük ama nafile.
Yol üzerinde park eden ve gelip/giden arabalar yürüyüşümüzü zora sokuyor.
Yolun iki etrafında da piknik yapan insanlar...
Eee peki biz nerde yürüyeceğiz???



Herşeye rağmen doğa manzarası harika.
İki etraf kayın,gürgen,kestane,
meşe,çınar,kavak ormanları ve fındık bahçeleri ile çevrili.
Yol üzerinde köylülerin bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyvelerden oluşan sergilerden de alış veriş yapabilirsiniz.

ACARLAR LANGOZU


Acarlar longozu da doğa güzelliğine hayran olacağınız bir yer.Kalabalık.Kimi yerler piknik yapılmak üzere kullanılsa da kokudan ve dumandan uzak oturup bir şeyler atıştırabileceğiniz aynı zamanda da manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz yerlere sahip.

             Ablam ve yeğen Çağrı



Fotoğrafta görüldüğü gibi suyun üzerine yapılmış tahta yolda uzun bir yürüyüş yaparak kendinizi doğanın güzelliğine bırakabilirsiniz (Siz yine de dikkatli olun yürüyüş yolunda ki kimi tahtalar çürük).
Tahta yol üzerinde kimi yerlerde insanlarımızın pisliklerini atması için konan çöp kutularının dolu ve yerlere taşmış olduğunu hatta kimi pet şişelerinin o güzelliğin içine atıldığını görürsünüz (bunları atanın bir yerine sokmak gerek).




Longoz orman (su basar ormanı) alanında dişbudak,kızılağaç,kayın,karaağaç türleri bulunmaktadır.Burası aynı zamanda kuş cenneti olarak anılmaktadır.Göçmen kuşların üreme ve kışlama alanıdır.Belli mi olur renklerine hayran olacağınız bir kaç kuş da size denk gelebilir.
Acarlar Gölü yaban Hayatı Koruma Sahasında 235 farklı kuş türünün yaşadığı tespit edilmiştir.
Su menekşesi ve göl lalesi gibi türler yurdumuzda sadece bu göl de bulunmaktadır.
Longozda yayın,kızılkanat,sazan balıkları,çevrede tavşan,tilki,yaban domuzu,gelincik,doğan ve sincap yaşar.



Maden deresi ve Acarlar longozu fotoğraf çekimi için güzel yerler.Doğa fotoğrafı çekenlere duyurulur.

NOT1:
Fotoğraflar bana aittir.
Adapazarı/Karasu/Maden deresi ve Acarlar longozu'ndan manzaralar.

NOT2 :
Aynı bölgede gezebileceğiniz bir kaç yer daha;
(Adapazarı/Akyazı/Altındere'den manzaralar.)