13 Nisan 2019 Cumartesi

MARTIN SONU BAHARDIR


BENİM İÇİN DE BAHAR OLDU  



2017 sonu 2018 başı küçük bir rahatsızlık geçirmek. Şansızlık farkında olmaksızın iki rahatsızlığı aynı anda yaşamak. Basit bir ayak rahatsızlığı ile uğraşırken diğer rahatsızlığın (vücudun bir şekilde kan kaybetmesi) yarattığı belirtileri hep buna yormak, ona göre doktora gitmek, ona göre tedavi olmak, ona göre ilaçlar almak, hayatı buna göre düzenlemek... ilaç içmek, yemek yemek, uyumak, ihtiyaçlarını gidermek, uyumak, bir iki adım yürümek, yorulmak, oturmak, yorulmak, uyumak... 
“Yaşamak nasıl bir şeydi?” 
diye sorgulamak. Uyanık kalınan kısa zamanlar da hayatı sorgulamak... Daha önce alınan kararları gözden geçirmek... Bunları hayata geçirmek... Ucundan kıyısından etrafımdaki insanlara çıtılatmak... 

 
                                                                             Adana 1
                                                                              Adana 2

Bu arada canını dişine takıp memlekete bir profesörle görüşmeye gitmek... Vücudun kan kaybı yaşadığını öğrenmek, ona göre ilaçlar almak ve yaşadığının farkına varmak. Sevilen insanlarla birlikte olmak ve her şeyi unutmak... 
Yaşanılan yere gelip bir başka profesörle tedaviye devam etmek... Vücudun taranması, didik didik aranması...


Bu arada orospu bir komşuya sahip olmak.. Orospuuuuu.... 

                                                     
Organları bağışlamak. İşe yarayacaklar alındıktan sonra geriye kalan nasıl veriliyorsa onu alan ailemin ne yapmak istiyorsa onu yapmasını istemek. Aksi halde vücudun kadavra olarak kullanılmasını istemek. 
Gömülmeyi düşünmemek. Bir zamanlar, çok sevilen Bodrum’ da gömülmek istenmesine rağmen şimdi aynı duygular içinde olmamak. 
Eğer istenilen olmazsa o yatırılan yerde rahat uyumayacağımı bilmek. 
Net; hiç bir şekilde gömülmeyi istememek. 



Yaşanılan şeylerin, yaşanası anları daha sonraya ötelememek gerektiğini bir kez daha kanıtladığını görmek. Yaşamın, erteleme üzerine kurulmadığını bir kez daha anlamak. O anı (yaşı, günü, olayı vs.) yaşıyorsan var olduğunu bilmek. Bu düşüncede olan bir insan olarak şimdiye kadar olanaklar ölçüsünde ne yaşamak isteniliyorsa ucundan kıyısından gerçekleştirmeye çalışmak. Yaşanılamayan, yapılamayan ve daha sonraya ertelenen de oldu. Peki sonra yapıldı mi? Kimisi için evet kimisi için hayır. Esası, gerektiği zaman yapmak. Aynı heyecanı, isteği, aşkı yaşamak mümkün değil (bence). Çünkü zaman aynı değil, siz ise artık o eskideki kişi değilsiniz. Sonucu iyi de olsa kötü de olsa o an yaşamak. 


Şu an nasılım; balkonumda Begonvil çiçek açtı. Beyaz’ ın ve benim keyifler yerinde. Bir seneyi geçkin resimle uğraşamadığım için alıştırmalar yapıyorum. Yakında resim çalışmalarımı tekrar paylaşırım (sanırım). Koskocaman bir yıl (hatta daha fazla) elimden kayıp gitti. Telafisi mümkün mü? Sanmam. Ehhh telafi edilebildiği kadar telafi edilir. Gerçi bu söylem de bir aldatmaca ya. Olsun, arada sırada kendimizi mutlu edecek şekilde aldatalım. 
Eller havaya.... 
Hahahaha hahahahah 


NOT: 
Fotoğraflar bana aittir. 

Hiç yorum yok: