15 Haziran 2020 Pazartesi

YİRMİLİ YAŞIM

GEÇMİŞTEN BİR ANI
Yirmili yaşın başındayım. 

Çalışma hayatına yeni atılmışım. 

Sıkça bir araya geldiğim çok sevdiğim, iyi anlaştığımı düşündüğüm iki arkadaşımla bir aradayız. Hem sohbet ediyoruz hem içiyoruz. Sohbet ettiğimiz konu ne idi şimdi hatırlamıyorum ama söylediklerine yakın şeyleri düşündüğüm arkadaştan taraf olmuştum. 

Ertesi gün diğer arkadaşın çok zoruna gittiğini öğrendim (kendi ağzından). 

Yaptığı konuşmayla arkadaşlığı bitirdi. 

Ondan taraf olmalıymışım. 

Ben yine de arkadaşlık için çaba sarfettim. 

Diğer arkadaşın şu sözü güzeldi “Bir insana olduğundan fazla değer vermeyeceksin. Kendini öyle sanıyor.” 

Bir süre sonra benim için de arkadaşlık bitmişti. 

Bu arkadaşlık bana ders oldu. Her arkadaşımla her şekilde sohbet ederim hatta özeli bende kalmak üzere onu dinlerim ama ben paylaşmam. 

Bakış açısı... 

Kişiler hep karşısındaki insanın kendisi gibi bakmasını istiyor. Her zaman “empati” kelimesinden bahsedilir ama kelimenin içerdiği anlam hiç bir zaman uygulanmaz. Kişi, kendini karşıdakinin yerine koyup, kendi gibi düşünmeye devam etmeyi “empati yapmak” zannediyor. Hayattan kendini soyutlamak yerine içerisinde gümbür gümbür yaşamak gerek. Öylesine yaşayan insandan da “empati” yapması beklenemez. 

Yaşamak lazım, yaşamak güzeldir. 


Son söz olarak; 

Seni seviyorum ama aynı şeyleri paylaşmak zorunda değilim... 


NOT1: 

Fotoğraf bana aittir. 


NOT2: 

10 Haziran benim doğum günümdü. Normalde önceden kendisine hediye alan, o gün için proğram yapan ben, bu sene de unutmuşum. İlk hatırlatan ablam oldu. Bir tuhaf oldum. Farklı duygular içerimi deli deşik etti. Benzer duyguları geçen sene de böyle günlere pek önem vermeyen yeğenim ilk arayarak bana yaşatmıştı. Ondan önceki sene ise rahatsızlık yaşadığımdan doğum günü hatırlayacak durumda değildim. Üç senedir unutuyorum. Bundan sonraki seneler de aynı mı devam eder bilemiyorum. 

Arayarak, mesaj atarak doğum günümü kutlayanlara (hatırlatanlara) teşekkür ederim. 

Hiç yorum yok: