HAYATIMI NEREYE KOYABİLİRİM?

                
                   Hayatimi nereye koyabilirim?

                   Şu an için,hiç bir yere.Nasıl olur,alır alır da bir başka yere koyabilirim.Bu çok istediğim şey olsa da...

                  Her zaman canımızın istediğini yapamıyoruz.

GÜNÜMÜZE UYANLAR...

GÜNÜMÜZE UYANLAR...



GERÇEK

gerçek olan,bu ışık.
ışık altında yazan eller gerçek.
bu yazılanları gören gözler gerçek.
iki nokta arasında ki yazılanlar kadar
yazılanları okuyan gerçek.
gerçek ben,bütün insanlar gerçek
gerçek,gerçek...
(M.Yumru)



BU TABAK SANA

aç gözlerini,gör gerçeği
aç düşüncelerini,saç ortaya.
bir sofra kur
tabakları yerleştir.
tabaklara aç düşünceni
güzelce süsle.
bırakta gelsin,
nasıl olsa kendine ait tabağı bulur,
içinde kemik olsa bile.

açarım gözlerimi yaşıyorum.
(M.Yumru)


MEYVA VEREN AĞAÇLARA
AKAN SULARA

gerçekler,görüntüleri güzeldir.
iki taş arasında ki güneş ışınlarını yansıtan
bir doğa harikası örümcek ağı,
göz kamaştıran örümcek,
sanırsın ki bir avuç taş
tepenin en yükseğinde ki bir miktar hayvan
ve süzülür güneş ışığında parlayarak
dağlardan,tepelerden kendini atar yere,
karşısına çıkan engelleri bir bir yok ederek
şırıl şırıl bir müzik tutturarak
çiçeklerin en güzeli,en doğalı etrafında açar.
daha da bir güzelleşir
bir kaç koldan akar
düşüncelere akar,onlarda bir kaç kola hep akar,
düşünceler ağaç olur,
çiçek olur,
meyva verir,
meyvalar sözcüklere dönüşür
ne istersen o olur.

gün,yalan gün
gerçekler saklı,hayaller ortada.
(M.Yumru)

SULU GÖZ MÜ OLDU NE?

                 SULU GÖZ MÜ OLDU NE?


                Geçmişte yağmursuz günümüzün geçmediği zamanlardan.Bir kızgınlık anında;Bir sitem...Bir yakarış...Haykırmak...

               (Ahhh şu an da hava kapalı,insanın içini kapatıyor.Dün yağmur yağdı,bugün de yağacak gibi...Kitaplarımla başbaşayım,dinleniyorum.)



YAĞMUR

saçım ıslandı
elbiselerim,üstüm başım
hepten ıslandı.

yetmez mi ha mübarek
içimizi de mi ıslatacaksın?
(M.Yumru)



SULU GÖZ

buraların havası,artık hava değil.
hava olmaktan çıktı,
ufacık çocuk gibi sulu göz oldu.

caddeler hep ıslak,
kuru bir yer nerde?
evde mi?
zaten evden çıktığımız mı var?
(M.Yumru)

CAN YOLDAŞIM;ŞİİRLERİM

                  CAN YOLDAŞIM;ŞİİRLERİM


                  Hepsinde benden bir parça vardır.Kimi zaman içimi dökme yoludur...Kimi zaman üzüntümü paylaşma yoludur...İsteklerimi,mutluluğumu,sevincimi,beklentilerimi...Ne ararsan var.Benden,senden,etrafımdakilerden...Yaşamımdan...




SİTEM

ne oldu bize?
kayıplara karıştık.
hayat mı bizi kaybetti,
biz mi hayatın içinde kaybolduk?

neler yaşandı?
neler bitti?
yaşananlardan kalan
sadece anılar mı olmalıydı?

hayat,hayal midir?
sen,ben birbirimize
hayal mi olduk?

hayat,hayal midir?
(01/04/2012-M.Yumru)



İSTEMEK

zamanın getirdiklerini
kendi istediklerimle
beraber harmanlıyorum.

ben,istediğim gibi yaşıyorum.
hayat ise kendi istediği gibi yaşatıyor.
(05/04/2012-M.Yumru)



PARÇALANMAK

sevgi,
parça parça mı gelir insana?
sonunda parçalar da mı gider?

parçalanmanın bedeli,
toparlanmanın zor olması mı?
(10/04/2012-M.Yumru)

SAFLIK ÜZERİNE DENEMELER 2

                    SAFLIK ÜZERİNE DENEMELER 2


                   Ahh çocuklar...

Saflığın diğer bir adı.Güzellik,çocuklarda bir başka hal alıyor.Zaten çirkin çocuk yoktur.


                                          SAFLIK (50*50)

                                                     
                                          SAFLIĞA GÖNDERME (50*50)

                                                       
                                          SAFLIK GÜZELLİKTİR (50*50)

SESSİZ ÇIĞLIK (50*50)

              HAYATI SEYREDERKEN(50*50)

TATİLDE...MERAK...İŞTE O ''MERAK''TAN...

                      TATİLDE...

                      MERAK...

                      İŞTE O ''MERAK''TAN...


                      Yüzüme farkında olmadan bir gülümseme oturmuş.Hoş bir gülümseme.Ben öyle hissediyorum.Ama bu durumda oluşumun farkına nice sonra varıyorum...Yanağımın kızardığını hissediyorum...Alev alev yanmaya başladı...Kalbim delicesine çarpıyor...Her tarafımı heyecan,sarıp sarmaladı.Belki hiç olmayacak,platonik bir şey ama çok hoş bir duygu.

                     Bu bakışlar karşıdakinin dikkatini çekmesin,mümkün mü?.Birileri ile konuşurken arada sırada bakmalar,kafasını çevirip gülmeler.Ne yaparsa yapsın benden taraf bakmadan yapamıyor.Hahahaha...

                     Ya!Şu merak var ya!Hani atalar boşa söylememiş;
                                                                                                     Ya meraktan ya ''meraktan''
diyerekten...

                    Öylece başlayıp öylece bitti...Hahahaha...

GEÇMİŞE DAİR...

YAŞANANLAR...

Geçmişe dair neler neler biriktiriyoruz belleğimizde.

Yaşanan ve yaşanmayan...

İyi de olsa kötü de olsa yaşananlar bir yerlerde saklandığına göre bir iz bırakmıştır.Hatırlanan güzel şeyler yaşandığında nasıl mutlu etmişse yıllar sonra düşündüğümüzde de mutlu olmamızı sağlıyor.Kötü şeyler ise o an yaşanılan duyguların hissi ile insanın içini titretiyor.

Her iki durumun yaşamımıza katkısının olduğunu düşünüyorum.

Bu katkılar değil mi bizi olgunlaştıran...

Her günümüzü farklı kılan...

GEÇMİŞE DAİR

birikmiş zamanım var.

o zaman içerisinde

yaşanmamış anlarım var.

zamanı biriktirmek ne demek?

zaman yaşamın toplamıdır.

anılar biriktikçe zaman tükenir.

          (05/05/2012-M.Yumru)

NOT :

Fotoğraflar bana aittir ve Bodrum'dan manzaraları içermektedir.

SEMA TÖRENİ

                        SEMA TÖRENİ

                       

                     

                        Günlerden 22 Nisan.Bugün annemin çok istediği bir şey yapıldı.Ben,ablam ve yiğenim  O'na eşlik ettik.Galata Mevlevihanesi Müzesinde gerçekleşen 'Sema Töreni'ni izlemeye gittik.Müzeden içeri adım atar atmaz biz,törenin yapılacak olduğu binaya yönlenmemize rağmen annem ortadan kayboldu.Ah be anne bu dua işini törenden sonra yapsan olmaz mı?Millet akın akın içeriye doluşuyor.Güzel bir yerden izlemeyelim mi?Kadın mutlu.O'nu böyle görmek bizleri de mutlu ediyor.Sema törenini izlemek istemiş ve ben de haftalar öncesi bileti almıştım.Neyse açıklama yaptıktan sonra hep beraber içeriye girildi.

                         Tabii ayrı ayrı yerlere oturduk,güzel ve net izleyebilmek için.İçerisi turist ağırlıktaydı.Yadırgadığım şey ise burada da protokol için yer ayrılmış olmasıydı.Bunun protokolü mü olur be?Kim olursa olsun bilet alır ve bir yere oturur izler.Bu uygulamadan hoşlanmadım.

                        

                           Ayini başından sonuna kadar olduğu gibi aktardılar.Dönme işinden önce yaptıkları bir takım şeyler var.Uzun uzadıya aynı şeylerin tekrarı şeklinde.Ne yalan söyleyeyim,bunların tekrarının süre olarak uzun sürmesi törenden kopmama neden oldu.Ama hepimizin bir vesile ile TV de de olsa seyretme olanağı bulduğumuz o muhteşem dönme olayı başladığında kendinizi kaybediyorsunuz.Müziği unutmamak gerek.O kaybolmaya müzik de etken.

                         Yolunuz Beyoğluna ve tünel tarafına düşerse Galata Mevlevihanesi Müzesine bir uğrayın derim.Sema Törenini izleyecekseniz önceden biletinizi almalısınız.Kapıda satılmıyor.

GÜNDÜZ VE GECE

                       GÜNDÜZ VE GECE

                       Geceleri seviyorum.Gecelerde bir başka faal oluyorum.Kitap okuması bir başka iyi hissettiriyor kendimi.Fırçamı,suluboya için gerekli boya ve kağıdımı alıp çalışmak bir başka mutlu ediyor.Bir şeyler yazmak,kendimi dinlemek...Sessizliğin içinde sevdiğim bir müziği çalıp dinlemek...Ve...Bir kadeh şarabımla...İyisinden...Kalitelisinden...


GÜL'Ü VERDİK GÜVERCİNE

bir ışık yakalasam geceye nisbet
hep gündüz yapsa gecelerimi
sonra bir gül koklasam
saflığın,temizliğin kokusunu bulsam,
huzur bulsam şakıyan bülbüllerin şarkısında.
bak bir güvercin,
ağzında tuttuğu bir gül değil miydi?
(M.YUMRU)


BİR GÜNDÜZ DE
BİR GÜNDÜZ

bak bir yıldız,
ne çabuk akşam oldu.
gündüzü ne tez eskittik,
buruşturup attık.
gökyüzü buruştu;insanları,hayvanları,çiçekleri...
çıkıyorum üçer üçer,beşer beşer
akşama benzer bir koşuşla.

gündüzün başlangıcı,gecenin bitimi
ütülüyorum gündüzü,buruş buruş.
(M.YUMRU)

GEZİNTİ...

DENİZ DE GEZİNTİ

deniz katsa beni önüne,
hırçın dalgalar üzerinde
bir o yana bir bu yana
savrulup dursam ve
yanımdan geçen kocaman gemilere,
merhaba desem.
merhaba desem uçan martılara.
başımı suyun içine soksam,
balıklara da merhaba desem.
sohbet etsek,deniz sakinleşinceye kadar.
hiç akşam olmazsa.
ve biz konuşurken zaman dursa;
siz,bana balık hayatınızı anlatsanız,
siz,bana kuş hayatınızı anlatsanız,
siz,bana demir hayatınızı anlatsanız
ve ben de size insan hayatını anlatsam
ve bir noktada buluşsak.
yitip gitmek gibi,
büyüklerin küçükleri yutması gibi,
birbirlerinin yine kendileri
tarafından yok edilmesi gibi.
ve desek ki hayat her yerde aynı.


ve koyu bir sohbete dalmışken
keskin bir dalganın kesmesi
ve tanımadığım sahillere fırlatışı.


ne tez usandın deniz,
kimseye zararım yok ki.
nasılsa bir gün herkes gerçeği görecek,
o zaman da mı savurup atacaksın?

kim besliyecek yalnız kalırsan.
(M.YUMRU)