4 Kasım 2015 Çarşamba

SEÇİM HAKKINDA


DÜŞÜNDÜKLERİM


Seçimden önce gerek sosyal paylaşım sitelerinde gerekse iki etrafımda konuştuğum insanlara;
"Bu sefer oyumu kullanacağım ama bir daha seçime gidilir ve muhalefet de herşeyiyle aynı olursa kim ne derse desin oy hakkımı bir daha kullanmayacağım."
demiştm.

Ben 1 günlüğüne o kadar yolu göze alıp oy kullanmak üzere gelerek ülkemi düşünüyorsam benden oy isteyen ülkemi yönetmeye aday insanların daha fazla düşünmeleri lazım.


Esasında gönül rahatlılığıyla oyumu vereceğim bir parti olmamasına rağmen düşüncelerimin kıyısından sürtünerek geçen bir partiye oy verdim.
Ne yazık ki insanlara birbirine engel olmadan yaşamak istediği hayatı sağlayan,hukukun üstünlüğüne önem veren,hayallerle değil gerçeklerle uğraşan,özgürlüğün ve demokrasinin birinci planda olduğunu savunan herhangi bir parti yok.
Kendilerince bunu savunan partiler yok mu?
Tabii ki var.
Konuşulurken Avrupa da özgürlüğün ve demokrasinin beşiği olan bir ülkenin yasalarından bahsedilir,ballandıra ballandıra anlatılır ama uygulamaya gelince hiç alakası olmayan şeyler yapılır.

Beklenilmeyen bir % ile seçimin galibi olan parti,daha önce yaptıklarıyla düşündüğümüz demokrasi ve özgürlüğü getirmeyeceğini göstermişti.Yaşanılanları tekrar yazmak istemiyorum.Hadi önyargılı davranmayayım belki bizi yanıltacaklar(?).
Ne bileyim bir de bakmışız dokunulmazlığı siyaset dışında kaldırmayla işe başlamışlar...
Hayaldi gerçek oldu misali...
Olmayacak bir şey ama kendimizi biraz avutalım değil mi ama.
Allah aşkına nelerle avutmadık ki.


Artık "hayır" kelimesi ile özdeşleşen bir partimiz var.İzledikleri yolun yanlış olduğunu kendi seçmeni oy vermeyerek gösterdi.
Ne oldu?
Tınmadılar.
Yolumuza devam dediler.
Allah aşkına bu siyasetçilerin ülkemi götürebileceği yer neresidir?
Şu günden farklı bir yer midir?

Peki % 0,3 lük bir artışı başarı olarak gören bir parti ne verebilir?8-9 seçimde bir gram yükseliş göstermiyorsan parti yönetimiyle,liderinle bilemiyorum başka etmenlerle bir sorun var demektir.Zaten ileriyi gören bir partiysen iki bilemedin üçüncü seçimde yapman gerekeni yapmış baştan sona kendini yenilemiş olurdun.
Partiyi yenilemek dururken eskitmek niye?


Diğer bir parti de türlü türlü oyunların ve terör örgütüne hayır diyememenin sonucunu görmüş oldu.
Lider her şeyi göze alandır.
Bir sözüyle toplulukları peşinden sürükler.
Bunu yapamıyorsa çekip gitmesini bilmelidir.
Bu sözüm bundan önce bahsettiğim parti liderleri için de geçerlidir.

Sonuç olarak her zaman şunu savunmuşumdur;
Kendi içinde demokrasiyi sağlayamayan hangi parti olursa olsun ülkeme demokrasi getiremez.
Dolayısıyla bu partilerden özgürlük de bekleyemeyiz.
Siyasetçiler koltuğa yapışmamalı.
Seçilip geldiği gibi gitmesini bilmeli.
Parti liderleri koltuğu bırakmak istemiyorsa o zaman partililere iş düşüyor;
"Senle bu iş yürümüyor hadi sana güle güle."
demeli.
Partinin önü açılmalı.
Ölene kadar parti lideri mi olur ya...


Neyse sade vatandaş olarak bu konuda düşüncelerim kısaca böyle.

Çokça;
"Kişi hak ettiği hayatı yaşar."
derim.
Bazen de elde olmaksızın başkaları yüzünden yaşanılan hayatın kalitesi düşer.

Bundan sonra daha önce olduğu gibi hayatıma ödün vermeden devam edeceğim.
Gülümseyerek bakan hayata ben niye gülümsemeyeyim?

GÜLMEK

ben hep güldüm
siz de gülün.
kahkahalarım ortalığı çınlatır,
siz de çınlatın.
bilin ki gülmek güzelliktir,
siz de gülün,
güzellik nedir görün.
                (M.YUMRU)

NOT :
Bu iç karartıcı yazıyı çektiğim doğa fotoğraflarıyla sempatik hale getirmeye çalıştım.
Fotoğraflar bana aittir.

Hiç yorum yok: