13 Eylül 2012 Perşembe

KÖTÜ HABER

                        KÖTÜ HABER


                       İki gün önce öğleden sonra işe gideceğim.Telefon çalıyor.Ablam.Hayırdır diyerek açıyorum.Önemli olmadıkça iş saatleri içerisinde aramazlar.Merakla açtım.Üzücü bir haber.Güne böyle devam etmek varmış;Teyzemin kızı eşiyle birlikte yürüyüşe çıkıyor,yine bir başka kişi-ehliyetsiz sürücü-kız arkadaşıyla aynı saatlerde araba ile dolaşmaya çıkıyor.Görgü tanıkları arabanın çok süratli olduğunu söylemişler.Koskocaman iki ağacı yere serdikten sonra durmuş.Eee sonucu değiştiriyor mu?Biri toprağın altına biri de hastaneye.Hastaneye giden yoğun bakıma kaldırılıyor.Teyzemin kızı hastanede,hastanede ama boyun kırık,bel kırık,vücutta ki kemikler kırık,kanaması var,beyinde ise ödem.Amaliyat dahi yapamıyor,doktorlar.Kazaya sebep olanlar mı,onlar sapasağlam.

                       Hayat,bu mu?Çocukları büyüt,ayakları yere basacak duruma getir,emekli ol ve eşinle keyfini çıkaracağın bir zamanda başına bu gelsin.Üzülmemek elde mi?

                       Bizler ise ne diyeceğimizi şaşırıyoruz.Acil şifalar dilesek yatağa bağlı bir hayat yaşaması söz konusu.O,ne ister bilmiyoruz.Bir şeyler diyemiyoruz ama her şeye rağmen içimizden ''acil şifalar'' diliyoruz.

                       Her zaman diyorum;Hayat,yaşadığın kadardır.Kıymetini bilmek gerek.Olanakların ölçüsünde,şikayet etmeksizin isteklerini gerçekleştirmeli insan.En azından buna gayret göstermeli.Her gününü farklı kılmalı insan.İstediği gibi yaşamalı.

                       Hayatı ertelemeyin,yaşayın derim.Ertelediğiniz hayatı yaşamaya fırsatınız olmayabilir.Sevdiğiniz insanlara sevginizi haykırın,onları kucaklayın.Hayatı kucaklayın.Hayatın sizi kucaklamasına da müsade edin.Yaşamak istediklerinizi yaşayın ve kimsenin hayatınıza müdahale etmesine izin vermeyin.

                       Yaşamak güzelliktir.

NOT:Bu tarz düşünceler sadece ölümlerde aklıma geliyor sanmayın.Hayatımı biraz sonra ölüyormuşcasına yaşıyorum.Günü kaybetmek istemiyorum.Olanaklarım ölçüsünde yakalamağa çabalıyorum.
          Hani fedakarlıkları sözde çocukları için yapan,bir evi iki eve çıkaran,bir de yazlık alan,olmadı bir araba ama her seferinde yenilenerek alınan araba satın alan insanlardan değilim.O insanlarında sözde çocukları için yaptığı ama hem çocuklarının hem de kendilerinin hayatlarından çaldıklarını ve sırf kendileri için yaptıklarını düşünüyorum.Çevreden bunu görüyorum.İnsanlar kendi egolarını tatmin etmek uğruna ''çocuklarımın geleceği için'' deme terbiyesizliğini gösteriyorlar.Ama bu yapılanları çocuklar için gerekli olduğu zaman es geçiyorlar.
           Çocuğuna mal bırakacağına(!) yaşam hediye et.O,her şeye rağmen hayatını devam ettirir.Ama yaşamış olarak,görmüş olarak.

2 yorum:

Limon çiçekleri dedi ki...

Bu haber çok üzücü.Geçmiş olsun ve hakkın rahmetine kavuşan eşinede Allahtan rahmet diliyorum..

Mahmutun güncesi dedi ki...

Sağolun...