12 Şubat 2013 Salı

SAKLAMBAÇ

SAKLAMBAÇ



''Saklambaç'' oyununu bir çoğumuz bilir.Çocukluğumuzun güzel anılarını içerisinde saklayan bir oyun.


Akdeniz bölgesi yazları felaket sıcak olur.O sıcaktan kurtulmak için Toros Dağlarında bulunan yaylaya çıkardık.Çocukluk,merak işte;küçük tepelerin,dağların arkasında ne var diye merak eder ve arkadaşlarla beraber merakımızı gidermeye çalışırdık.Halbuki zaten dağların tepesindesin.Hele bir keresinde her aştığımız dağın arkasında bulunan dağın arkasında ne var diye merak ederek dört dağ aştık(bunları küçücük tepeler olarak düşünmeyin).Ama değdi;aşağıya baktığınızda yemyeşil bir ova ve ovayı ortasından ikiye ayıran,kıvrılarak ilerleyen bir su akıntısı.Bir tarafta çadırlar,bir tarafta hayvanlar...İlk önce korktuk...İçimizde bizden daha cesaretli olan bir arkadaşımız buraya kadar gelmişken aşağıya da inmeliyiz diye bizi ikna etti.indik.Çok güzel karşıladılar.Şehirde büyüyen bana,gördüğüm her şey yabancı.Yabancı olduğu kadar da çok samimi,içten,doğal.Bayıldım.Sevindirik oldum.Ahh utanmasam zıp zıp zıplayacağım,taklalar atacağım.Daha önce böyle şeyler yaşamamışım.Hele ikram ettikleri yoğurdu unutamam,ömrüm boyuncada öyle bir yoğurt yemedim.


Arkadaşlarımızdan biri gitmemiz gerektiği uyarısını yaptığında hepimizi bir telaş aldı.Geldiğimiz yol az değildi.Karanlık çökmeden evlerde olmalıydık.Dönüşümüz geldiğimiz gibi çabucak (?) olmadı.Bu sefer dağın arkasında ne var diye merak etmiyorduk.Neyle karşılaşacağımızı biliyorduk.En nihayet yayla evlerini gördük.Dağın tepesinden aşağıya inmemiz uzadıkça uzadı.Hava karardığında evlerimizdeydik.Tabii hiçbirimiz gittiğimiz yeri ailelerimize söylemedik.O gece deliksiz bir uyku çekmiş,öğlene doğru annemin sesiyle uyanmıştım ''Hasta mısın'' diyerekten.


Bazen de akşam olmaya yakın etrafa bir sis çökerdi.Hemen ''saklambaç'' oyunu oynamaya başlardık.Ebe iki metre ötesinde ki kişiyi göremezdi.Ne zevkliydi.


Bu andan itibaren hayatımızda da ''saklambaç'' oyununu oynamaya devam ederiz.Hangi yaşta olursak olalım,adını ne koyarsak koyalım bu oyunu oynamaya bilerek veya bilmeyerek devam ederiz.Yaşımız ilerledikçe--oyunda ebenin bizi görmemesi için nasıl saklanıyorsak--neleri saklamamız neleri saklamamamız gerektiğini öğreniyoruz.Bu da oyun içinde oyun oynamayı gerektirir.Usta olanlar iki ayağını bir pabuca sokabiliyor ama acemiler eline gözüne bulaştırıyor.


''Saklambaç'' oyununu severdim ve hala da severim,ama oynuyor musun diye sorarsanız;hayır derim...

Hiç yorum yok: