30 Ağustos 2013 Cuma

YUNAN ADALARI 6


SANTORİNİ




Geminin terasında kahvaltımızı yaparken Santorini bizlere göz kırpıyor.Tepede sadece binalar var.Ağaç,yeşillik görmüyorsunuz.Gemimiz açıkta demir alacak ve bizleri tender botlarla İskeleye bırakacaklar.Dayı-yiğen,kimseye bağlı kalmadan kendimiz gezeceğiz.




Extra tur alanlar,turlarına göre tender botlarla farklı limanlara götürülüyor.Bizi Fira Limanına götürecek tender bota biniyoruz.Limandan da telefirikle Fira'ya çıkacağız.Ortam gayet sakin.Rahat bir şekilde yukarıya çıkıyoruz.Çıkarken açıkta demirlenmiş başka gemilerinde olduğunu görüyoruz.Dolayısiyla inerken bu kadar şanslı olmayabiliriz.Zamanımızı çok güzel ayarlamalıyız.




Dar,iki etrafında çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı,kafe ve lokantalarının olduğu yollarında yürümeye başladık.Tepenin denizle buluştuğu kısımlara binalar güzelce yerleştirilmiş.Hoşumuza giden yerlerde fotoğraf ve kamera çekimi yaptık.Yorulduğumuzda da dinlenmek ve bir şeyler içmek üzere manzarası güzel bir kafeyi seçtik.Manzaranın ve geçirdiğimiz zamanın keyfini çıkarttık.Buraya ikinci gelişim.Birinci gelişimde ''bir daha geleceğimi sanmıyorum'' demiştim.Turun içerisinde olduğundan yiğenimle bir daha gezmiş oldum.



Santorini oldukça kalabalık.Bunu dikkate alarak telefiriğe erken binelim dedik.Sıra vardı.Sıranın sonunu bulmak üzere yürüyoruz,yürüyoruz,yürüyoruz...Sonunu hâlâ bulamadık.Bulsak ne olacak ki?Mümkün değil yetişmemiz.Yiğenim merdivenlerden inelim dedi.Dik ama yapacak bir şey yok.Kimi insanlar çıkarken de bu yolu kullanıyorlar.Ya yürüyorlar ya da at,eşek,katırlara binerek iniyorlar-çıkıyorlar.Merdivenlere geldiğimizde epeyce insanın bizler gibi düşündüğünü gördük.Hayvanların ve pisliklerinin kokusunu çekmek zorunda kalarak yavaş yavaş indik.



Akşam yemeğimizi,Santorini'nin gittikçe uzaklaşan görüntüsü eşliğinde  Mikonos'un hareketli,canlı gecesinin içerisine kendimizi atacağımızı düşünerek yaptık.




NOT 1:
Santorini,Ege Denizi'nin güneyinde yer alan Kiklad Ada Grubu'nun en güneyindeki adadır.M.Ö.1500 yılında ada ve çevresindeki küçük adalar,büyük bir volkanik patlamayla oluşmuştur.Bu felaketin,Platon'un,Atlantis Kıtası üzerine yazdığı esere referans olduğuna inanılır.Kentin en karekteristik eseri,mavi kubbeli kliselerdir.Thira'da dünyanın belki de en güzel dekore edilmiş barları,restoranları ve konaklama alanları inanılmaz güzellikteki romantik deniz manzarasına sahip falezler üzerinde bulunmaktadır.Kuzey-güney şeridinde uzanan volkanik kumsallar ise adayı daha da çekici hale getirir.

NOT 2:
Fotoğraflar bana aittir.

NOT3 :
Diğer adalarla ilgili fotoğraf ve yazı paylaşımlarımı aşağıdaki linkleri tıklayarak görebilirsiniz;


Hiç yorum yok: