22 Temmuz 2016 Cuma

DÜNYAYI DA SANAT KURTARACAK


RESİMLERİME YOLCULUK 2


Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki
bunlar 
uzun eğri burunlu 
ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki 
sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin 
zaferi için 
hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin 
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler... 
Nazım Hikmet Ran 
(Kuvayi Milliye-Üçüncü Bap) 

         Minnoş biraz benimle ilgilen diyor.


ÖĞÜTLER

Dostlarım, kardeşlerim, canlarım
Kaldırın başlarınızı
Suçlular gibi yüzümüz yerde
Özümüz darda durup dururuz
Kaldırın başlarınızı yukarı

Bize göz verildi, gözleyin diye
Dil verildi, söyleyin diye
Kulak verildi, dinleyin diye
El, gövdede kaşınan yeri bilir
Dert bizde, derman ellerimizdedir
Ararsan bulursun
Verirsen, alırsın
İnanmazsan, gelir görürsün.

Ruhi Su



Siz hiç duyarsız insanlara
Şiirler sundunuz mu?
Şükrü Erbaş


Puslu ve sarı bir çin sabahı gibiyim bazen
Sağım solum kış,şehir,
Üstüne ay mavisi düşmüş bazen uzak nehir...
Dünya bana göre bazen,bazı zehir
Birhan Keskin


Söyleyene kastedilse bile söz susmuş olmaz
derisinden ayrı düşer can küsmüş olmaz
yola çıkan yolda kalmaz Nesimî
Kemal Özer


Merhaba

Dünyanın ucunda bir gül açılmış
Efil efil esen yele merhaba
Karanlığın sonu bir ulu şafak
Sarp kayadan geçen yola merhaba

Gün be gün yüreğim ulu yalımda
Engel tuzak kurmuş bekler yolumda
Zulümlerde işkencede ölümde
Bükülmeyen güce kola merhaba

Acıda kahırda çekmiş geliyor
Güneşten boşanmış kopmuş geliyor
Bir ışık selidir sökmüş geliyor
Nazım usta coşkun sele merhaba

Alınacak Anadolu’nun öcü
Yerde kalmıyacak çekilen acı
Açıldı geliyor şafağın ucuşu doğdu doğacak güne merhaba

Selam olsun dört bir yana merhaba
Akan kana düşen cana merhaba
Hesap sorulacak güne merhaba
Türküler söyleyen dile merhaba

Yaşar Kemal




NOT :
Yukarıda ki suluboya portre çalışmaları bana aittir.


Hiç yorum yok: