5 Ağustos 2012 Pazar

HAYATIMDA YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR (ÖYKÜ 4)

                        HAYATIMDA YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR


                       Tayinimi istemişim.Hayatımın büyük kısmını geçirdiğim şehire gelmişim.Yeni bir hayata başlıyorum.Mutlu olmakla olmamak arasında bir yerdeyim ama ben mutlu kısmı seçiyorum.Yapacağım pek bir şey yok.O kadar uğraşa rağmen uzak bir ilçeye atanmışım.Yaşadığım yer ile görev yapacağım yer arası ortalama 2.5(iki buçuk) saat.Tabii bunun aşağısı da olabilir yukarısı da.Bunu göreve başlamamdan sonra çok daha iyi anlayacağım.Göreve başlamadan önce gidip görmek istiyorum ilçeyi.Beraber çalışacağım arkadaşları tanımak istiyorum.Gidiyorum.İlk gidiş,rahatım.Öğlen saatlerinde bulunduğum şehirden kalkıp çalışacağım ilçeden de geçen bir otobüse bindim.Ülkenin ilk 5 sırasında yer alan bir şehirde hem de çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği bu şehirde böyle yerler var mı dedirtti bana.Yolun yarısından sonra aman Allahım o bitmeyen dönemeçli yol beni benden aldı götürdü.Yolun uzaması,torosların muhteşem manzarasını seyretmeme engel.Kafamda her gün gel-git nasıl yapacağım sorusu yankılanıyordu.En nihayet aştığımız tepenin arkasından,akan ırmağın iki yakasında toplu binaların bulunduğu bir yer göründü.Muavine nerede ineceğimi söylediğimden,görev yapacağım binanın önünde durdu otobüs.İndim.


                       Karşımda bina,ruhsuz duruyor.Kişiliksiz.Öylesine.Olması gerekmişcesine.Seni,bana uydururum diyor.Sağ tarafıma dönüp bakıyorum,dükkanlar sıralanmış.Daha yukarılarda evler,bahçe içerisinde dağılmışlar.O anki ruh durumum mu?Nasıl anlatayım?Kelimelere nasıl dökeyim?Yok yok öylece kalsın.Binadan içeriye giriyorum.Ortalıkta dolaşan görevliye müdürü soruyorum,kendimi tanıtıyorum.Heyecanla beni beklediklerini söylüyor.Hoş tutmaya çalışırken kendimi,müdürün odasında buluyorum.Kilolu,çenesi düşük,bildiğimiz torpille gelmiş politik birisi izlenimi veriyor.Her zaman ne yapıyorsam onu yapıyorum;olduğu gibi davranmak.Öyle yapıyorum.Memnuniyetini yüzünden anlayabiliyorum.O da geçimsiz biri olmadığımı görüyor.Beraber çelışacağım akadaşlardan bazıları ile de tanışıyorum.Problem yaşamıyacak gibiyim.Gerçi burayla pek alakam olmayacağı için çok fazla ilgilenmiyorum.Çalışacağım arkadaşlarla uyuşup uyuşmayacağıma bakmıyorum.Halbuki bir saat çalışsanız bile çalıştığınız kişiler önemli.Bunu zaman çok güzel öğretiyor.


                     Geldiğim otobüsle geri dönmem söz konusu değil.Akşam geç saatte geri dönermiş gittiği yerden.O da geri dönerse.Saat başını beklemem gerek.İlçenin kendi minibüsleri varmış.Her saaat başı kalkan minibüse binip daha büyük bir ilçeye,oradan da merkeze gideceğim.Oturduğum evime.Şimdi lay lay lom günlerimdeyim.Zamanla anyayı da Konyayı da öğrenecektim.Daha sonraları da karnımı doyurduğum yandaki lokantaya geçtim.Yabancıyım ya,soru üstüne soru.Hiç haz etmem ama yanıt veriyorum.Öylesine.Karşımdaki beni tanımaya çalışıyor,ben ise merak bile etmiyorum.Bıraksam ilçenin her yaşayanı hakkında bilgi edinirdim ama başkalarının yaşantısı beni pek alakadar etmiyor,yakın çevrem hariç.Kendi yaşantım birinci planda.Kendi yaşadıklarım,mutluluklarım,üzüntülerim,heyecanlarım,acılarım...


                     Daha önce haber verdiğimiz minibüs,lokantanın önünden beni aldı.Tabii söylenen saatin dışında bir saatte.Daha sonra anlayacaktım ki minibüsün kalkış saati,doluş saatiydi.Hem gelirken hem giderken.Aman Allahım...Son durakda indirdi.Şehre gitmek üzere ikinci minibüse bindim.Beni nelerin beklediğini az buçuk tahmin etmeye başlamıştım.Her şeye iyi yönünden bakıyordum.Yapacak başka bir şey yoktu.Hayat bir yerden alıp seni öylesine bir yere savuruyordu ki...Ya hayatını renklandirecektin ya da tüh-vah diyerek geçirecektin.Ben vah-vah diyeceklerden değildim...

NOT :
Öyküme konu olan resim yağlıboya bir çalışmamdır.

Hiç yorum yok: