4 Kasım 2013 Pazartesi

YAŞLILIK ÜZERİNE...


BÖYLE BİR YAŞLI OLMAK İSTEMİYORUM


Yaşamın içinden kopmayan ileri yaştaki nene ve dedelerimize bayılıyorum.Zaten yaşlılığın hayattan kopuş için bir neden olduğunu da düşünmüyorum.Yaşı ne olursa olsun hep bir şeylerin arkasına sığınıp kendine sebepler bulan insanlar bana göre değil.Bunlar için sebep her zaman cepte hazırdır.

Her türlü aktivitenin içerisinde bulunan,koşturan,kendine bakan her insana bayılıyorum.Hele konuşmasıyla davranışıyla şeker gibi pamuk nene,pamuk dedeler yok mu,bitiyorum.Yaşanmışlıklarını nasıl da masalsı bir dille karşısındakinin ağzını açık bırakacak şekilde anlatırlar.

Gittiğim tiyatroda yaşı ileri insanlardan oluşan,oldukça kalabalık bir grup vardı.Kadınlı-erkekli hepsi süslenmiş,güzel giyinmiş gelmişler.Hoşuma gitti.


Yerlerimize oturmak için içeriye girdiğimizde hemen önümüzdeki yaşlı beyefendi ve eşi olduğunu zannettiğim hanım yavaş bir şekilde ilerliyorlardı.Hanımefendi elinde baston olduğu halde yürümesi oldukça zordu.İş merdivenleri çıkmaya geldiğinde yürüme daha da güçleşti.Önümüzdeki genç beyefendi yardımcı olmak istedi,müsade ettiler ama yaşlı bey aksi,kadını o kadar hırpalıyor ve kötü sözler söylüyordu ki,sinir oldum.O kadının halini düşünün;zaten zor yürüyor,adam kadının düşmesine neden olacak şekilde yitekliyor ve kötü sözler söylüyor.Müdahale etme zorunluluğu hissettim.Bundan rahatsız olan yaşlı,aksi,edepsiz,terbiyesiz ihtiyar
"sana ne?"
 diyerek parmağını gözüme sokma çabası içerisine girdi.Kadının sahibi düşüncesinde herşeyi yapabilirim modundaydı.
"Seni ne ilgilendirir?"
"Ne karışıyorsun be"
"Sana ne?"
Diyerek eli her geçen zaman yüzüme biraz  daha yaklaşarak bağırıyordu.Arkamdaki insanlarda 
"Sana ne olur mu beyefendi?"
diyerek bana destek çıktı.Görevliler ihtiyarın arkasından sessizce bizlere
"Huzur evinden geliyorlar."
"Oyun başlayacak,lütfen."
demeye başladı.Yahu bunları diyeceğinize aşağıda müdahale edip hemen ilk sıraya oturtmalıydınız.Bunu tiyatronun elemanına söyledim.Yok efendim ilk üç sıra protokolmuş.Peki oralara oturan gencecik insanlar hangi makamlarda bulunuyordu acaba?O üç sıradan anladığım;makam(!) sahibi insanların ve tanıdıklarının oyun izlemeleri için beleş koltuklar oldukları.

Huzur evi sakinlerini getirdikleri anlaşılan genç,tatlı hanımlar da diğerleriyle ilgili olduklarından bu gözlerinden kaçtı sanırım.Bir daha sefere bu tür durumları gözönüne alırlar diye düşünüyorum.Bu sosyal faaliyetleri her zaman yapsınlar.


Yaşlı kadına yapılana üzüldüm.Tüm ömürleri boyunca beraber oldukları insanın her türlü kahrını çekerler ama sıra karşıdakine geldiğinde tahammül edilmezler.Hele yaş ne olursa olsun kadını mal gibi sahiplenmeler yok mu,deli oluyorum.

Son söz olarak;Genel olarak kadınla ilgili bir problemi en iyi çözecek yine kadınlardır.Bu çözümlere erkeklerin burnunu dahi sokmalarını engellemelidirler.Erkek,kadın gibi düşünemiyeceğinden kadınla ilgili sorunlarda kendine uyar bir çözüm üretiyor.Kadınla ilgili kanunlarda kadınlar söz sahibi olarak erkekleri susturmalıdırlar.Kadınlar işiniz çoookk zor.Atatürk,sizlere bir çok hakkı çok önceden vermiş.Haklarınızı yitirmemek ve yeni haklar elde etmek üzere mücadeleye devam etmelisiniz.Kolay gelsin...

2 yorum:

ekinushobi dedi ki...

Öyle doğru, öyle güzel yazmışsınız ki...

Mahmutun güncesi dedi ki...

Teşekkür ederim.