14 Şubat 2014 Cuma

KABATAŞ (ÖYKÜ 20)

KABATAŞ 


Kabataş,kabataş olalı böyle bir zulüm görmedi.

Oturduğu yerde kalçasını bir sağa bir sola sinirli bir şekilde hareket ettirdi.
"Bak,yine benden bahsediyor"
diyerek kafasını kaşımaya başladı.Oysa kaşımasını gerektiren hiç bir şey yoktu.

"Benim başörtülü kızlarıma,başörtülü kadınıma..."

Sol ayağı sürekli sallanıyordu;aşağı-yukarı.Elini dizinin üstüne yerleştirdi.Nafile.Bir aşağı,bir yukarı.

"Üstleri çıplak,elleri eldivenli..."

Bu sefer sırtı kaşınmaya başladı.Çok ama çokkk sinirlenmişti.
"Yok böyle bir şey"
demek istiyor ama sesini duyuramıyordu.Sinirden sesi kısılmıştı.

"Uyandığında üstü ıslak ..."

Ne yapacağını şaşırdı.İki etrafta kamera olmalıydı.En işlek caddeydi burası.Yok yok böyle yalan dolanla adını kirletmek istemiyordu.Yaşayamazdı.Kahrından ölürdü.

"..diğer yarısını evde zor tutuyoruz."

Her gittiği yerde nefretle,kızgınlıkla ağzından tükürük saçarak söylediklerini tüm televizyon kanalları veriyordu.
"Olmadı olmadı"
diye bağırmaya çalışıyordu ama sesi çıkmıyordu.
Sırtında tonlarca yük vardı sanki.Her geçen gün bu yük artıyordu.Bir yerden çökecekmiş gibi.
Bir tarafta tarihi binalar diğer tarafta bakmaya kıyamadığı boğaz.
Bakamıyordu.Her gün farklı bir kalabalıkla haşır neşirdi.Üzerinden ne arabalar geçiyordu.
Utanıyordu.
Üzerine asfalt dökülsün istiyordu.Eski yol olarak dökülen asfaltın altında kalmak istiyordu.
Yalan söyleyenler ortalıkta pişkin bir şekilde dolaşırken kendi üzerine asfalt dökülmesini istiyordu.Yalanların her an havalarda uçuştuğu bu yalan dünyayı sevmiyordu artık.

Günler günleri,haftalar haftaları,aylar ayları kovaladı.Gerçek ortaya saçılıverdi.
Gerçek,engel tanımıyordu.Baskı tanımıyordu.Yalan tanımıyordu.
gerçek her zaman kendine çıkış yolu buluyordu.
Eski yol üzerine asfalt dökülmesini istemiyordu artık.Başı dikti artık.
Atalarımız ne demişti;
"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar."

"O" yaktı,gerçekler söndürdü.

NOT :
Bu bir yolun öyküsüdür.
Gerçek yaşamla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

NOT :
Öyküme konu olan resim yağlıboya bir çalışmamdır.

Hiç yorum yok: