30 Mart 2012 Cuma

DÜŞMEK...BASBAYAĞI DÜŞMEK İŞTE...

                               DÜŞMEK...
                               BASBAYAĞI DÜŞMEK İŞTE...


                               Arabadan inerken ayaklarım sırayla yola doğru hamle yapıyor.Ayağımın biri yere basmaya hazırlanırken diğer ayağım arabanın çıkıntısından kurtulmaya çalışıyor.Çalışıyor ama yanlışlıkla ayakkabının topuğunun arka kısmı,mini minnacık kısmı basamağa usulca değiyor.O usulca değiş,nelere neden oluyor?

                               Aman Allahım nasıl bir denge bozulması,anlatamam.4-5 adım kendimi toparlamaya çalışıyorum,hızlı adımlar atıyorum ama nafile.Koşmanın farklı bir versiyonu olan bu toparlanma hali,küçük de olsa topuğun çarpması sonucu kazanılan hız nedeniyle denge bozulmasını engelleyemiyor.5-6 derken dizlerimin ve ellerimin üzerine düşüyorum.Ama ne düşme.Etraftan insanlar koşuyor yardım etmek için ama ben,darmadağınık bir şekilde ayağa kalkmış,sürtünme sonucu boydan boya yırtılan pantolonumun içine elimi sokmuş,kırık var mı diye kontrol ediyorum.Aklıma daha önce yaşadıklarım gelmiş,o düşünceler içinde yardım için koşan insanların söylediklerini bile duymuyorum.

                               O yaşananlar düşünülmeseydi ne gülerdim.Ben de düşsem bir başkası da düşse her nedense katıla katıla gülmem tutar.Ama bu durumda gülemedim.Kontrolümü yapıp,kırık olmadığını anlayınca etrafımdakilere teşekkür edip yoluma devam ettim;yırtılmış pantolonumla ve vücudumda ki sıyrıklarla birlikte.Sanki düşen ben değilmişim gibi...Öylesine...

Hiç yorum yok: