11 Eylül 2014 Perşembe

GÜNÜN GÜZELLİĞİ 2


SANAT İNSANIN ÜZERİNDEKİ YÜKÜ NASIL DA ALIYOR...



Sanat yürüyüşüme SALT Beyoğlu'nu gezerek devam ettim.Giriş katından başlayarak yukarı katlara doğru sergiyi keyfini çıkararak gezdim.



NOT :
Sergi ile ilgili aşağıdaki yazıyı;
internet sitesinden kısaltarak alıntıladım:
Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki geçici şehirli evleri ile bu evler çevresinde oluşan hayatın günlük dilde bir adı var:Yazlık.Yılda taş çatlasa üç ay kullanımda olan bu ortam,1980'lerden itibaren Türkiye'nin orta hâlli aileleri arasında bir tatil biçimi olarak modalaştı.
Popüler kıyı beldeleri o günden bugüne suyu,yolu,telefonu,bakkalı eksik bir taşradan tam teşkilatlı bir garip şehir uzantısına dönüştü.
Yazlıklarını kış evinin çıkma eşyasıyla donatanlar,günü geldi içeride ne mümkünse yıkıp yenisini yaptı:Odalar büyüdü,mutfaklar açıldı,
verandalar bahçeyi kapladı.Sahilin altın kumu inşaat kumuyla devşirildikçe evler el değiştirdi,siteler başkalaştı. 



....YAZLIK:
Şehirlinin Kolonisi söz konusu yazlık olgusunu kültüre has bir dönem icadı olarak inceler;coğrafi ve toplumsal etkileri bakımından tarihsel bir arka plana oturtur. 



Boğaziçi yalılarından ada konaklarına,Osmanlı saray halkından sefirlere,19. yüzyıl İstanbul'u sayfiyenin merkeziydi.Tipik Ege yazlığının öncülü de Marmara sayfiyesidir.Mimarlık ve popüler kültür dergilerinde müstakil sayfiye evlerinin sunulup tavsiye edildiği 1930'lu yılların ardından, tüm Türkiye kıyılarının Ankara'nın sözüne bağlandığı dikkatten kaçmamalı.
....



Mimarlar yazlık ortamının her döneminde etkindi,oysa yazlıklar mimarlık araştırmalarına bütünlüklü şekilde konu edilmedi.İstanbul yalıları ve ada konakları -hele de mimarları bilindikse- güncel kaynaklarda mevcuttur.Ancak,nispeten merkezden uzakta yer alan çok sayıda nitelikli tekil yapı kapsam dışında.1970'lerdeki site uygulamaları,konuta odaklı incelemelerden ziyade mimar profillerinde karşımıza çıkıyorlar.
Yazlığın gittikçe popülerleştiği yap-sat döneminde ise,özellikle Mimarlar Odası'nın mevcut yığılmaya ilişkin öngörülerine rastlıyoruz. 



SALT Beyoğlu'nun en üst katında hoş bir bahçe sizi bekliyor.Hatta bir koltuğa oturup yeşillikler arasında güzel bir uyku bile çekebilirsiniz.



Bahçenin hemen yanında Robinson Crusoe yer alıyor.Beyoğlunda ki eski yerine aşinalığınız varsa içeriye girip bir göz atmadan duramıyacaksınız.


Diğer molam için tiyatroya gitmem kolay olsun diye Karaköy tarafında bir yer seçtim.


"Ruveyda" oyunu İkincikat-karaköy'de oynanıyor.Oyun bomba yapan Ruveyda odaklı.İki kardeşin yaşadığı bir ev; (sanırım) hücre evi.Ruveyda'nın insani yanı mı irdelenmek istenmiş acaba?Gerçi insanları öldürmek üzere bomba hazırlayan kişinin insanlığından ne derece bahsedilebilir?Diğer kardeş daha katı.Gidip izleyin kendi kararınızı kendiniz verin.




Beyoğlu'na gelip de Mephisto'ya uğramamak olmaz.Sevdiğim mekânlardandır.


Sevdiğim mekânlardan Yapıkredi yayınlarına  da uğramamak olmaz.İki tane öykü kitabı aldım.


NOT :
Fotoğraflar bana aittir.










Hiç yorum yok: