4 Şubat 2012 Cumartesi

ARKADAŞLARIM

        ARKADAŞLARIM

        Güzel günlerimiz geçti,unutmak mümkün mü?İster fotoğraflara bakarak analım,isterse sadece düşünce de.Sizleri her hatırlayışımda mutlu oluyorum.Ama hayat insanları hep bulunduğu yerde bırakmıyor,alıp alıp bir yerlere koyuveriyor.Hepimiz başka başka yerlere savrulduk.İlk başlarda ne kadar görüşmek için çaba harcansa da bir süre sonra bu çabalar yitip gidiyor.Eskiden ev telefonları vardı ve bunlarla haberleşilirdi.O numaralar da--evler değişti,numaralara numaralar eklendi v.s.--yitip gitti.

        Arkadaşlıklarımız cep telefonlarının cirit attığı zamana rastlamadı.Twitter,facebook denilen sosyal ağların zamanına da rastlamadı.O günlerin arkadaşlıkları daha farklıydı.Daha sosyaldı insanlar.Şimdi nerelerdesiniz bilmiyorum,tanıdık birini görüp biliyorsa ondan haber alsam ne iyi olur ama tanıdık birine de rastlayamıyorum.Hepinizin iyi olduğunu,mutlu bir şekilde hayatlarınıza devam ettiğinizi düşünüyorum.Kötü bir şeyi,aklımın ucuna bile getirmiyorum.

        Umuyorum bir gün karşılaşırız.Artık belirli yaşlardayız.Böyle karşılaşmak da eğlenceli olur.O zamanlar nasıl herşeyden gülmemize pay çıkarıyorsak bu zamanda aynısı olur diye düşünüyorum.Hayatın yormasına,küstürmesine,üzmesine,kırmasına müsade etmemişsinizdir umarım.Ergun,Ümit,Ali,Behiye,Erdal,Hamide,Hatice,Demet,Zeki,Aziz,Sezai,Nesrin,Günay,Ferda,Ful,Cüneyt,Ercan,Niyazi,Mehmet  ve aklıma(şu an) gelmeyenler....

         Kimisi için içimden gelmiş şiir yazmışım.Aşağıda sizlerle paylaşıyorum.Gün gelir belki internet de bir yerlerde  dolaşırken güncemle karşılaşırlar ve böylece kendileri için yazılmış şiirleri onlar da ilk defa okurlar.

YÜKSEL GÜNAY
                 GÜLTEKİN'LE SOHBET

gülüyoruz,
herkes bize bakıyor
yoksa...
yine başladılar mı diyorlar.

hay Allah
hep konuşarak sohbet edilmez ya.
biz de gülerek sohbet ediyoruz
kahkahalarımızdan belli değil mi
koyu bir sohbetin içinde olduğumuz.
                      (21/11/1986-M.Yumru)


ARKADAŞIMA
           Ful Aytemiz'e...

üstüne yazıp bana verdiğin peçete
verdiğin günden beri
Necati Cumalı'nın 'yarasın beyler'
isimli şiir kitabının içinde.
kitabı her elime alışımda
seni hatırlamamak elimde değil
problemli,nazlı,sinsi ve samimi arkadaşım.
                        (22/11/1986-M.Yumru)

NOT:'anımsanmak dileğiyle...
          Ful' bu kadar seneden sonra yazı net değil artık.Sanırım bir zaman sonra sadece beyaz bir peçete kalacak kitabın arasında.


SAMİMİ OLANA
                Ferda'ya...

esmer arkadaş
aynalarda da mı esmersin?
oysa hep güzel gösterir insanı
seni de beyaz mı gösteriyor?
sinirlendin mi?
şakaydı,yahu senle de konuşulmuyor ki,
hemen kızıyor,surat asıyorsun.
haydaa şimdi de işin yok konu değiştir.

ne gülerdik ama
gülmekte marifet
gülmeyi bilmeyenler de çıkacak ki
bizleri çekiştirebilsinler.

gardaş gardaş
bacı bacıydık
bizim gibi arkadaşlıklar var mı acaba?
                           (22/11/1986-M.Yumru)


YENİ DOSTA
         Cüneyt'e...

istemek istemek
ve hiç elde edememek.
geçiciydi bu dünyada ki herşey
bir şey biter yerine herşey başlayabilir.
arkadaşlıklar da geçici,devamlı değişir
biri gider,bir çokları gelir
ve tekrar başlar,biter.

eski dost,şimdinin yeni dostu
zaman geçecek sen gideceksin
uzun süre belki de hiç görüşmeyeceğiz
ama sen,benim için her zaman
bir dost olacaksın.
zamanın her ilerleyişinde
eskimiş ama biraz daha eskimiş
dost olarak belleğimde
yerini alacaksın.
selam olsun sana
selam olsun eski dosta.
                    (11/03/1987-M.Yumru)

Hiç yorum yok: