19 Şubat 2012 Pazar

HİSSETMEK...HAYALLERİM...YENİDEN BAŞLAMAK...

                HİSSETMEK...HAYALLERİM...YENİDEN BAŞLAMAK...


                Bu aralar kendimi uslu bir çocuk gibi hissediyorum.Hani evden-okula,okuldan-eve giden öğrenciler olur ya,onun gibi bir şey.Havaların soğuk,karlı,fırtınalı oluşunun tersi ben de en sakin,en dingin dönemimdeyim.Kendimle çelişiyor muyum ne?

                Ben,ben miyim?Yoksa bende ki benlerden biri mi,yansıyan?


                Eeee ne yapalım,bunu fırsata çevirmeye çalışmak lazım.Okumak için sıraya koyduğum kitaplarımdan bir hayli eksilttim.Bu aralar resme biraz daha ağırlık verdim (kendi portremi yapmam yakındır).Eskiden yazdığım şiirlerimi düzenleme fırsatım olmuş oldu.Yavaş yavaş burada paylaşıyorum.En büyük hayallerimden biri şiirlerimi;kendime ve (benden hatıra olarak) sevdiğim insanlara vereceğim bir kitap haline getirip bastırmak.Vereceğim insanlar,benim için önemi olan,değer verdiğim insanlar olacağından az sayıda olması yeterli.Bu konuda kendimi mutlu etmiş olacağım.Esasında gerçekleşmeyecek bir hayal de değil.Gerçi hayallerimi şöyle bir gözden geçirdiğimde hiçbirinin gerçekleştirilemiyecek olmadığını görüyorum.

                
                 Sadece bir tanesini yapmaya cesaret edemiyorum;her şeyi olduğu gibi bırakıp,istediğim yere gidip sıfırdan başlamak.Bunu denemeye kaç kere yeltendim ama...20 li yaşlarda olan bir insan değilim,yapamıyorum.Geçmiş senelerde işle ilgili radikal karar alıp işimi değiştirmiştim.İki iş de birbirinden oldukça farklı işlerdi.İş değiştirmeme büyük etken,işin kendisi değil de maddi açıdan kazanımlardı.Yoksa kişiliğimle uyum içinde olan bir iş değil.İşin dışında yaşadıklarım,paranın verdiği rahatlık,istediğim şeyleri rahatlıkla gerçekleştirmem,iş içinde yaşadıklarımın üzerini bir örtü ile kapatıyor gibi.Tabii ilk çalışma hayatına başladığımda kendi kendime edindiğim prensip ki hala devam eder kesintisiz;işte,özel hayata yer yok,özel hayatta,işe yer yok.Kartı vurup işe girdiğimde özel hayatımı dışarıda bırakıyorum ve kartı vurup işten çıktığımda işi içeride bırakıyorum.O saatten sonra işi düşünmem,işten bahsedenleri de dinlemem.Artık bu saatler bana aittir,en iyi nasıl değerlendirebilirimin derdindeyimdir.


                 Belki de bu rahatlık,her şeyi bırakıp yeni bir yerde sıfırdan başlamamı engelliyor.Belki cesaret edemiyorum,risk almak istemiyorum.Halbuki hayat,risklerin toplamı değil mi?Bazı şeylerde hiç çekinmeksizin risk almışımdır ama bu riski alabilecek cesaretim yok gibi.Eee ne yapalım hayatımın bu bölümü kısa bir süre daha böyle devam etsin bakalım.


                 Hayallerimin bir tanesi de sevdiğim yer olan BODRUM'a yerleşmek.Haytımın ileri ki yıllarını orada geçirmek ve orada yaşlanmak istiyorum.Bodrum adını duyunca bir insan kendinden bu kadar mı geçer?Hele Bodrum sokaklarında gezerken duygu coşmalarını böylesine en üst seviyede mi yaşar?Sevgili Bodrum'u bir parağrafla geçiştirmek istemem ama burada noktalıyorum.Başlı başına bir konu olarak alıp yazmam gerek...Yakında...


                 Kırın zincirlerinizi...



BİN TEBESSÜM
      BİR KAHKAHA
            BİR DÜNYA...

gün olur beklerim,oturur düşünürüm,
gün olur sevinirim,alır mutluluktan uçarım.
koklar,kokusunu aldıkça içerim,
içtikçe susarım.
bir selam veririm,selam aldıkça,
el sıkarım,el uzandıkça.
dosta dost,düşmana dost,
arkadaşa dost,kardeşe bacıya dost.
gülerim,ağlasam gülerim,ölsem gülerim.
beni böyle bilenlerin
yüzünü kara çıkarır mıyım?
hahahaha hahahaha
hahaha hahaha
haha haha
ha ha
ha
                            (M.Yumru)


     

Hiç yorum yok: