13 Kasım 2012 Salı

''İSİM ŞEHİR HAYVAN'' OYUNUNA DAİR...

                    ''İSİM ŞEHİR HAYVAN'' OYUNUNA DAİR...



 
 

                     11 Kasım pazar günü Profilo Alışveriş Merkezi içerisinde ki profilo Kültür Merkezinde bulunan Tiyatro İstanbul'un sahnelediği 'İsim Şehir Hayvan'' oyunu için saat 14:30 da yerimi aldım.Sevdiğim bir köşe yazarı olan Yılmaz Özdil'in köşe yazılarından oluşan bir oyun seyredecektim.Köşe yazılarından oluşacak oyun nasıl olur?Nasıl bir oyunla karşılaşacaktım?Soru işaretleri ve merak içindeydim....


                     Böyle güzel bir oyunla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.Oyuncular güzel bir oyun çıkarmış.Tabii yönetmen koltuğunda büyük sanatçı Metin Serezli olurda farklı birşey düşünülebilir mi?Seyrettiklerimizi biz ya da biz olmasa da yakınımızda ki birileri muhakkak yaşamıştır.Hiç yabancı değil.Hepsi gerçek.Kahkahalarımızı engelliyemiyoruz.Gerçek olan şeyin içinde üzüntü,acı,mutsuzluk,v.s. varsa gülebilir miyiz?Bu da Türkiye gerçeği;gülüyoruz hem de kahkahalarla.Oyun,sık sık alkışlara boğuluyor.


 
 
 
                        Yılmaz Özdil'in günlük köşe yazılarının sahneye uyarlanarak kabare haline getirilmesi fikrinden yola çıkılarak hazırlanan "İsim Şehir Hayvan" adlı oyunu tiyatro severlerle buluşturanların emeğine sağlık. Kendinize fırsat yaratın ve gidin.Önceden biletinizi almayı unutmayın.Dolu dolu oynanıyor...Baştan sona seyirci dolu tiyatrolar her zaman beni mutlu etmiştir.Bu aralar her gittiğim tiyatro salonu ful dolu.Siz varın düşünün mutluluğumu.

 
 
 
 
                        Buradan çıkıp koştura koştura Garajİstanbula'a gidip saat 18:00 de sahnelenecek ''Oda ve Adam'' oyununu izleyeceğim.



"İSİM ŞEHİR HAYVAN"

Genel Sanat Yönetmeni : Gencay Gürün
Yöneten : Metin Serezli
Eser : Yılmaz Özdil
Oyunlaştıran : Saygın Delibaş / Fethi Kantarcı
Dekor: Barış Dinçel
Kostüm: Sinan Demir
Kareografi: Gizem Erden
Müzik : Serdar Aslan, Zafer Aslan
Işık : Aytekin Saday
Efekt : Cafer Hekim
Afiş : Erhan Yüksel - Emre Mollaoğlu
Oynayanlar : Nusret Çetinel, Sabri Özmener, Hülya Gülşen,
Bilal Çatalçekiç, Burcu Kazbek, Taner Ergör, Banu Çiçek,
Yeliz Şatıroğlu, Levent Çimen, Aybar Taştekin, Serdar Aslan,
Alev Azyok, Zafer Aslan, Anıl Yülek


Tiyatro İstanbul

ADRES:

Bağlantı
Adres:
Profilo Alışveriş Merkezi
Salon 1 Cemal Şahir Sok. No: 26-28

Mecidiyeköy
İstanbul
34100
Türkiye
Telefon: 0212 216 40 70
http://www.tiyatroistanbul.com

 


NOT1:
Fotoğraflar Tiyatro İstanbul'un sitesinden ve diğer internet sitelerinden alıntılanmıştır.

NOT2:
Yılmaz Özdil'in "İsim Şehir Hayvan" Köşe Yazısı / 30 Eylül 2012
Ayıptır söylemesi, dünyada ilk kez, günlük köşe yazılarının, İsim Şehir Hayvan’ın kabare haline getirildiğini, Gencay Gürün’ün Tiyatro İstanbul’u tarafından, Metin Serezli’nin yönetmenliğinde sahnelendiğini, gala’sının da 30 Temmuz’da yapılacağını yazmıştım... İki ay geçti. Rapor vereyim.
*
Öncelikle, yönetmeninden sanatçısına, dekorcusundan kostümcüsüne, ışıkçısından sesçisine, emeği geçen arkadaşların, eşlerine ve çocuklarına yürekten teşekkür ederim. Çünkü, bu meslek yapılır ama, bu mesleği yapanla evlenilmez kardeşim... Ben böyle çile görmedim. Ne geceleri var, ne gündüzleri, ne bayramları var, ne tatilleri... Temmuzda bi çıktılar İstanbul’dan, ara ki bulasın.
*
Titiz, dakik, disiplinli, sporcu gibi yaşıyorlar ama, uyku hariç, neredeyse hiç uyumuyorlar. Sürekli prova, her akşam gala, sabaha kadar da oturup kritiğini yapıyorlar. Berbat şartlarda çalışıyorlar. Tiyatro salonları sırf seyirci için inşa edilmiş, sanatçılar hiç düşünülmemiş, o ışıl ışıl gördüğünüz sahnelerin perde gerisi, trajedi... Daracık, havasız, penceresiz. Umurlarında bile değil, hiç şikâyet etmiyorlar. Beş yıldızlı oteldeymişçesine, saniyeler içinde soyunup giyinip, bi sonraki skece yetişiyorlar.
*
Hava değişimi, farklı yemekler, devamlı seyahat, hastalanıyorlar, hastanelik oluyorlar, aksatmıyorlar, yaz ortasında 40 derece ateşle sahneye çıkanı gördüm, ayağına yüz kiloluk dekor düşenin, koluna kaynar demlik devrilenin, bana mısın demeden, aynı güler yüzle devam ettiğini gördüm.
*
11 şehir.
10 ilçe.
12 bin kilometre yaptılar.
*
İzmir, Muğla, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Antalya, Sakarya, Gaziantep, Hatay, Mersin, Adana’ya... Karşıyaka, Bodrum, Çeşme, Bornova, Ayvalık, Altınoluk, Datça, Marmaris, Seferihisar, Sapanca’ya gittiler. Bazı adreslere 2’şer 3’er defa gittiler.
*
“Ramazanda tiyatro olmaz, seyirci gelmez” diyenlerin aksine, “direklerarası kültürü” deyip, inadına ramazanda başladılar, haklı çıktılar, en kalabalık seyirci kitlesini ramazanda buldular. Skor’u söylemeye utanırım ama, son 20 senenin en parlak işi olduğunu gururla söyleyebilirim.
*
Aslına bakarsanız, parayla pulla işleri yok. Mesela, İzmir Fuarı’nda oynayıp, 10 günde 30 bin seyirciye filan ulaşmaları kolayca mümkündü. Yapmadılar. Şehir şehir, ilçe ilçe gezip, tiyatro sevgisi’ni dolaştırmayı tercih ettiler. Çok uzun senelerdir, belediye etkinlikleri hariç, tiyatro sergilenmeyen Denizli’ye Çanakkale’ye Hatay’a gitmeleri ondan... Pek çok şehrimizde tiyatro salonu bile yokken, büyük usta Cihan Ünal’ın önerisiyle, küçücük platformla sahne kuran Seferihisar’a gitmeleri ondan.
*
En ilginç seyircimiz, Çanakkale’de geldi, sahibinin içeri nasıl soktuğunu bilmiyorum, oyun başladıktan sonra fark ettik, kahverengi bi cocker’dı... Baktık ki, kucakta uslu uslu seyrediyor, ses etmedik, maymunlu skeçte şöyle bi kulaklarını dikip hafiften hırladı, hepsi o, sonra gene uslu uslu seyretti.
*
Bazı yerlerde protokole kurulmak için gelen siyasiler, tırıs tırıs, kapıdan döndü maalesef... Tiyatro İstanbul’dan tek ricam buydu, protokol mrotokol koltuğu yok, ön sıralar tiyatroseverlere ait, çok seyretmek isteyen siyasi, gitsin arkada istediği yere otursun, koltuk çok.
*
Kültür Bakanlığı’na başvurdular, yerli yazar olduğum için, en yüksek derecedeki maddi teşviki verdiler Tiyatro İstanbul’a... Bu teşvikin yüzü suyu hürmetine, Ertuğrul Günay’ı bir saniyeliğine eleştirmeme kararı aldım. Kendisine, Tiyatro İstanbul adına teşekkür ederim. Kendisine tanıdığım süre doldu.
*
Ve, yarın İstanbul’dayız...
*
Açık hava turumuz bitti, kış sezonu başlıyor. Yarın, 2’si 3’ü 4’ü, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ndeyiz. 10-11-12-13 Ekim’de Ankara’da Şûra Salonu’ndayız. 15 Ekim’de İzmit Sabancı Kültür Merkezi’ndeyiz. 26 Ekim’den itibaren, Tiyatro İstanbul’un yerleşik salonu Profilo Kültür Merkezi’ndeyiz.
*
Kış boyunca orada sahnelenecek. Beşiktaş, Caddebostan, Bakırköy, Ataşehir, Maltepe sahnelerine gidilecek. Şehir turneleri devam edecek. Bursa’yı İzmit gibi yağmur nedeniyle ertelemiştik, kasımda Bursa’da kapalı salondayız. Bizi çağıran şehirlere, Eskişehir, Bolu, Kütahya, Afyon, Bilecik, Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun, Zonguldak, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Konya ve Kayseri’ye gidilecek. Arada, mutlaka, tekrar Ankara, tekrar İzmir var.
*
Avrupa turnesi olacak.
Doğrusu hiç aklımızda yoktu, davet edildik. Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere’yi kapsayacak. İsim Şehir Hayvan’ın tiyatro haline getirilmesi fikrinin sahibi, Tiyatro İstanbul’un genel müdürü Emin Hamarat “Mayıs veya haziran gibi Avrupa’ya gideceğiz” diyor. Dubai’den teklif var iyi mi.
*
Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz sayın seyirciler...
Yılmaz Özdil/ Hürriyet Gazetesi/ 30-Eylül-2012





Bağlantı
 

 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok: