18 Eylül 2014 Perşembe

POSTACI GELİYOR


ZARFIN İÇİNDEN ÇIKAN KAĞIDIN KOKUSUNU BİLİR MİSİNİZ?


Hayatımızda mektup yazmak ve özel günlerde kart atmak gibi geçmişin hoş güzelliklerini yaşamayı kaybettik.
Çocukluk ve gençlik yıllarımda mektubun kimi zaman üzen,kimi zaman mutlu eden satırlarını büyük bir coşkuyla okurdum.Özel günlerde gönderilmiş kartların/mektupların bir çoğunu saklamıştım.Zaman zaman onları tekrar okumak keyif verirdi.Bana aktardığı duygular eşliğinde ben de onlara yanıt yazmışım.Cümlelerdeki saflık karşılıklı olarak birbirlerini nasıl da bulurmuş.Akıllı telefonlarla gönderilen duygusuz ve hazır mesajlar yanında bu kartların/mektupların güzelliğini tatmayan insanlara da anlatmak zor.
Zarfın bir kenarını yırtıp içindeki kartı/mektubu heyacanla,
mutlulukla okumak ne güzel bir duyguydu.

Ortaokuldan başlayarak üniversite sonrası da ara ara olmak üzere günlük tutmuş,sarı binadan taşınırken mektuplarla beraber bir sandığın içine kilitlemiştim.Yaşadığım şehir dışında başka bir yere çalışmak üzere gittiğimde ise onları kondukları sandık içerisinden çıkararak yok etmiştim.Bir yerden bir yere taşınırken hep bir şeyler kaybolur ya,bunu göze alamadım.
Orada yazılanlar bana aitti ve bir başkasının okumasını istemiyordum.
Sakladığım mektuplar/kartlar ve günlüklerim...Yoklar artık.İçlerinden sadece şiir diye karaladıklarımın olduğu defterleri bırakmışım.O şiirlerimin bir çoğunu da bloğumda sizlerle paylaştım,değiştirmeden.
Belki hoşunuza gitmeyebilir,şiir olarak da tanımlamayabilirsiniz ama ben onların her birini ayrı ayrı seviyorum.Yazıldığı andaki duygularımı yansıtıyor.Hâlâ okurken o anı yaşatan duyguları hissederim.
İçim pır pır eder.

Şiir defterlerim gibi diğerleri de elimde olsalarmış diye içimden geçirmiyor değilim.O an yaşanan,hissedilen duyguların kağıda dökülmüş halleri.Yazılanların bir kısmını hatırlıyorum ama o an hissedilen duygular sonucu yazılan cümlelerimi okumak isterdim.Yapabilecek bir şey yok,geçmiş olsun.

Yazıma mektuplarla giriş yaptım,günlükler,şiirler derken....
Bugünlükte böyle olsun emi.

NOT :
Yukarıdaki resim yağlıboya portre çalışmamdır.

2 yorum:

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Geçen günlerde tam da bu konuya değindim :) İletişim araçları çoğaldıkça iletişimsizliğimiz de artıyor maalesef :(

Mahmutun güncesi dedi ki...

Ne kadar üzücü.:((