8 Aralık 2012 Cumartesi

EVİM,ASLINDA BENİM EVİM DEĞİLMİŞ (ÖYKÜ 11)

EVİM,ASLINDA BENİM EVİM DEĞİLMİŞ




Evimi severim.Duvarları benim yaptığım tablolarla bir başka güzeldir.Koltuklarım rahattır.Hani kalçalarınız öyle bir rahat eder ki,kalkıp gitmek istemezsiniz.Renkleriyle,dekorasyonuyla sıcacıktır.Sizi sarmalar.


Her yerde kitap görürsünüz.Kitaplık dışında masada,sephada,halının üstünde,aklınıza gelebilecek her yerde.Tabii mutfak,banyo ve tuvalet bunların dışında.Kimi insan tuvalete giderken okumak için kitap alır ya,işte ben bunlardan değilim.Rahat ve keyif içerisinde kitap okumayı severim.Geri planda ise sevdiğim bir müzik çalar.


Duvara asılan ve verilen tablolarım dışında evim,bir köşede portreler,diğer tarafta çiçekler ve soyut resimlerle işgal edilmiş durumda.Şimdilik tabloları sevdiğim insanlara vererek paylaşıyorum.Bu arada her gezdiğim yerden aldığım,oranın özelliğini yansıtan biblolarımı saymasam olmaz.Yoksa bana gönül koyarlar da silerken elimden kurtulup yere düşüverirler,neme lazım.


Evinin keyfini çıkarmayı sevenlerdenim.Öyle bir gün.İşten çıkıp eve geldiğimde annem aradı.Hal hatır muhabbetinden sonra 'bir hanımefendi aradı,seni sordu,evle ilgiliymiş,sana ulaşamıyormuş' dedi.'Anne ne evi?'diye şaşkınlık içerisinde sordum.'Ne bileyim oğlum.Telefon numaranı istedi,işyerinin adresini istedi ama ben vermedim.Yaşlı insanım,bilmiyorum kızım dedim'.'İyi etmişsin anne,dolandırıcı olabilir.Dün TV de haberlerde Adana'da biri nasıl dolandırılmış duymadın mı?'.'Bilmem,oturduğun dairenin altında ki mi,üstünde ki mi satılıyormuş ne?Muhakkak görüşmem gerek dedi'.'Aman anne,o zaman nasıl ulaşamıyor,en azından apartman görevlisine haber bırakabilir'.'Ne bileyim.Akşama tekrar ararım dedi'.'Ararsa evdeyim.Neymiş öğreniriz' dedim.


Bu konuşmadan bir saat sonra ev telefonum çaldı.Açtım.Tanımadığım bir kadın sesi.'Merhaba.Ben Nalan.Mahmut Beyle görüşebilir miyim' dedi.'Buyurun benim'.'Alt dairenizi alacaktım ama sizin üstünüze gözüküyor'.'Nasıl olur Hanımefendi?'.'Tapuda öyle gözüküyor.Yani şu an oturduğunuz yer sizin değil.Kapıcıya da not bırakmıştım,size iletmesi için.Eğer müsaitseniz gelebilir miyim?Konuşmalıyız'.'Tabii buyurun'.Şaşkınlık içerisindeyim.Burayı alalı 11 yıl oldu.Bu nasıl olur,merak içinde bekliyorum.


Karşı dairenin zili çaldığında hemen kapıya koşuyorum.Kapıcının sipariş alma zamanı(Kapıcılık bir ihtiyacım olmadığından zilimi çalmamasını daha önceden tembihlediğimden benim zili çalmaz).Beni görünce hemen konuya girdi;gelenleri ve onların bıraktıkları notu anlattı.'Tamam,telefon ettiler' dedim.'İyi akşamlar' deyip içeri girdiğimde 'kapıcıya not bırakmıştık' demeleri doğruymuş diye düşündüm.Şimdi her köşesinde anısı olan bu yer,benim değil miydi?İstediğim gibi olması için para da harcamıştım.Birden bire açıkta kalmış gibi bir his sarıp sarmaladı.Boşlukta gibiyim.


Bir saat sonra kapım çaldı.Telefonda ki hanımefendi,ablası ve eniştesiyle beraber geldi.Buyur ettim.Hemen konuya girdi.Evet,şimdiye kadar nasıl dikkatimi çekmemiş.Hanımefendinin elinde ki tapu,oturduğum yeri,benim ki ise aşağı katı gösteriyor.Alt-üst daireler anne-kıza aitti.Oturduğum yeri alırken aşağının tapusu verilmiş.Düşünüyorumda emlakçı bu hatayı nasıl yaptı?Biz uyuduysak,onun ayıkması lazım değil miydi?Ne yapabilirizi de konuştuk.'Tapu değişimi yapılabilir mi,öğreneyim.Bu arada ev sahibini de arayıp konuşayım.Yarın sizi ararım' diyerek yolcu ettim.Eee kırk tane ev almadım ki.Ah kafam ah.


Ertesi gün tapu müdürlüğüne gittim.Durumu anlattım.En kısa sürede olacak şeyi söylediler;yukarı katı alıyormuş gibi tapu üzerime geçerken aşağısını da satıyor olacağım ve parayı,satanlar alacak.Bu işlem de bitmiş,ben de rahatlamış olacağım.Evime tekrar kavuşacağım.Evi alacak kişi krediyle alacağı için-bilmeden-üç hafta onu bekledim.Hemen olacak gibi konuşuluyordu.Nihayet oturduğum yerin tapusunu aldım.Bu ev yine yeni yeniden benim ha!Eve geldiğimde öyle güzel bir 'ohhh' çektim bilemezsiniz.Hayatımda böyle farklı bir ohhh çekmemiştim.Ahh Gülçin ahhh.Sen nasıl fala bakıyorsun ya!Her dediğin çıkıyor;iki olay ve diğerleri.Atıyorsan eğer,kahve telvelerine bakıp nasıl atmak bu?En kısa zamanda tekrar gitmeli,keyfine kahve falına bir daha baktırmalı.



Kurban Bayram'ı güzel bir tatil gezisi yapmışım ama hemen arkasından hayat,sonu iyi biten iki kötü süprizle tanıştırdı.Biri bu diğeri 'aman Allahım'.'Böyle şeylere gelemem,bir daha olmasın emi'.Yaşanılan yaşandığı ile kalıyor.Üzülmek,sürekli bunları düşünmek elde değil ki!İnsanı yıpratıyor.Hayatını etkiliyor.Öncelik sıran değişiyor.


'Lütfen'...

NOT :
Öyküme konu olan resim yağlıboya bir çalışmamdır.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Böyle şansızlıkların sadece flimlerde olduğunu zannederdim..

Mahmutun güncesi dedi ki...

Hayat,süprizlerle dolu...

RABİA SERTELİ dedi ki...

Merhaba, tesadüfen geldim, çok beğendim ve kaldım.
Dostluk güzel bir blog...
Tapu konusu gerçekten talihsiz bir durum. Bu tip şeyler benim de başıma gelir ve her defasında anlarım ki; karşımdakilere güvenmişim, onların benden daha iyi bileceklerini düşünmüşüm.
Seyahat yazı ve resimlerinize bir göz attım ve kıskandım. Başka bir gün o yazı için gelmek üzere hoşçakal...
Not: Yorum yazmak için istenen (kelime doğrulaması) nı kaldırırsanız iyi olur. Yorum bırakmak zor oluyor.

Mahmutun güncesi dedi ki...

Rabia Hanım,teşekkür ederim.Dediğiniz gibi kelime doğrulamasını kaldırdım.